14. Bölüm

543 25 13
                                    

Kızlarla olan o konuşmadan sonra hep beraber şirkete geldik. Bugün Cumaydı yarın cumartesi tatildi pizzacının önündeki konuşmanın hesabını yarın soracaktım o kadar kolay sıyrılamazlar.

"Elçin ben çıkıyorum işin bittiğinde sende çık". Önümde çantasına dosya yerleştirerek çıkan berke baktım.

"Anladım iyi günler berk bey". Bir kafa selamı yapıp gitti.

Bu adam gerçekten psikopat diyorum inanmıyorsun iç ses daha geçen oda da ne haldeydik şimdi de soğuk yapıyor. Bilgisayarı kapatıp kendi eşyalarımı da alıp en üst katta yaklaşık 3 dakika yolu süren evime geldim. Üstümü bile değiştiremeden yatağa yatıp Gözlerimi kapattım akşamki kumarhane meselesi için dinlenmem gerekiyordu 2 saat sonraya alarm kurdum.

***********
Çalan telefonu açmak için yataktan kalktım. "Alo". Ses yoktu

"Alo kimsiniz?". Ses gelmeyince kulağımdan çekip telefona baktım. Offf doğru ya alarm kurmuştum. Banyoya girip soğuk bir duş aldım hem gözlerim hem zihnim hem de çakralarım bu soğukta açılmıştı valla
Polarlı bir eşofman takımı geçirip üstüme de krem renkli kabanımı alıp binadan çıktım. Soğuk duşun etkisiyle de ürperdim tüylerim diken diken oldu. Bi yarım saat sonra mekana varmıştım. İçerisinin sıcaklığı beni de etkisi altına almıştı arka taraftan soyunma odasına girip üzerimi değiştirdim tavşan kulağına benzeyen şeyide mecburiyetten takıp istemeye istemeye odadan çıktım. Asıl mekana girdiğim de ortamdaki değişiklik ile şaşırdım. 'Yuh buraya nolmuş' diye fısıldadım kısık sesle tezgahta bardak silen fatihin yanına yaklaştım.

"Selam, naber sipaydi". Göz ucuyla bana bakıp bardağı alt tarafa koydu.

"İyidir Junior Mary jane sen nasılsın". Bu çocukta en sevdiğim huy bana hemen ayak uydurmasıydı.

"İyi sayılırım da buraya ne oldu". Tahminim savaşın bu sabah bahsettiği konsept üzerineydi.

"Yenisin ondan bilmezsin her cuma burada farklı bir konsept yapılır gelen şerefsizleri eğlendirmek amaçlı bugünün konsepti de baya yanar dönerli şansına". İki kaşımda 'hadi be' dermiş gibi havaya kalktı. Ortamdaki yapay meşale, yeni konulan sahne ve süslemelerle seksi bir şey olduğu belliydi. "Sahne ne zamana getirildi". Diye sordum benim bile renklerle süslemeler ilgimi çekti.

"Sen gelmeden 3 saat önce falan kuruldu". Aldığım cevapla başımı slow bir modda salladım yuvarlak şekilde mumlarla ve güllerle çevrelenmiş.

"Elçin". Hiç tanımadığım ama bana hitap eden sese doğru döndüm. "Buyrun benim". Tek Kaşımı kaldırıp adamı inceledim.

"Savaş bey seni bekliyor". Bıkmış bir şekilde dirsegimden tutup beni kaldırdı.

"Hop hop hayırdır ne bu samimiyet annenin altın günü arkadaşımıyım". Tek elimi kaldırmış adama dayılanıyordum bildiğin ama oda saygı çerçevesinde konuşmasını öğrensin. "Ali bey". Aramıza giren endişeli sesle bar tezgahına döndüm.

"Noldu fatih". Fatih gergince ellerini pantolon sildi bana da aynı şekilde iğneleyici bakıyordu.

O bakış şu demek oluyor sende adama hürmet et ağzına sıçılmasın belli ki rütbesi iyi sözü geçen biri

İç sesim itaatsiz yanımı bastırırken ona hak verdim.

"Kızlar geldi ne yapalım". Ali Tek eliyle burun kemerini sıktı. "Fatih işe yeni girmiş çaylaklar gibi davranmanı neye borçluyuz aslanım". Fatih mahçup bir şekilde ağzının içinden pardon deyip yanımızdan ayrıldı.

Görünmeyen Cehennem // (Karanlığa Tutsak) //Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin