"Bay Park'ın odasının anahtarı." altı yüz on dört numaralı odanın anahtarını verdim. Gülümseyerek aldı anahtarı. "Bay Kim ve Bay Oh'un odasının anahatarı." ikisi her zaman aynı odada kalırlardı, çift kişilik yatak ve dolu bir minibar. Otelden bekledikleri her şey bu kadardı. "Teşekkürler Baekhyun." diyerek aldı Oh Sehun anahtarı. "Rica ederim." sıradaki anahtarı aldım. "Bayan Kang ve Bayan Son'un oda anahtarı." Seulgi ve Seungwan'da hep birlikte kalırlardı ama onların yatakları ayrıydı. "Bayan Kim, Bayan Song, Bay Choi ve Bayan Lee'nin anahtarları." onları da tek defada verdim.
"Teşekkürler Baekhyun. Bu gece sen mi olacaksın burada?" Kim Jongin'in kibar sorusuna gülümsedim önce. "Hayır efendim." dedim. "Bu gece bende değil resepsiyon." o da anlayışlı bir şekilde gülümsedi. "Keşke sen olsaydın, geceleri seninle eğlenceli oluyor." Jongin ile kafalarımız uyuşuyordu. Geceleri Sehun uyurken onu bırakıp yanıma gelirdi. O biricik sevgilisini çekiştirirdi ben de kendi sevgilimi. Mutlaka sevgilimi onunla tanıştırmamı isterdi ben de tamam derdim. Sonra Sehun gelir Jongin'in saçlarına bir öpücük bırakırdı ve sohbetimizi yarıda kesip sevgilisini alır götürürdü.
Kaptan pilot Park Chanyeol'ün ekibi ayda dört kez Boston'a uçardı. Her hafta bir kez gelirler, üç gün burada istirahat alırlardı. Hepsi iyi insanlardı, zaten odalarından pek çıkmazlardı. Saatlerce uyurlar, sonra kahvaltıya inerler ve Boston sokaklarında gezerlerdi. Bazen gece yemek isterlerdi, bazen odada bir arıza olurdu. Onun haricinde pek sesleri çıkmazdı. Üçüncü günün sonunda da hepsi üniformalarını giyerler, fiyakalı bir şekilde çıkarlardı otelden.
Boston'daki bu otelde tam iki senedir çalışıyordum. Ben burada işe girdikten bir sene sonra pilot Park'ın ekibi otelde konaklamaya başlamıştı. Work and travel ile burada çalışmaya başlamıştım. Daha sonra hem benim işte iyi olmam, hem güzelliğim sayesinde resepsiyonda dikkat çekmem, hem de ülkeye dönmek istememem sebebiyle bu işi kalıcı bir işe çevirmiştik. Üç aylık çalışmamdan sonra müdür ile uğraşıp sonunda kalıcı olarak buraya gelmeyi başarabilmiştim. Boston'ı sevmiyordum ama ben kendi ülkemde neredeyse mutsuzluktan öldüğüm için burada olmayı yeğlerdim.
Ekipteki herkes odalarına yerleştikten sonra resepsiyonda birkaç saat daha dikildim. Yapılması gereken işleri yaptım, check-inleri ve check-outları kontrol ettim. Öğle arasına çıktım, Jongdae ile yemek yedik ve her zamanki gibi yemeği burnundan getirdim. Sonra benim çıkış saatim geldi, üstümü değiştirdim hemen. Bugün sevgilim ile altıncı ayımız için bir şeyler yapacaktık. Bay Park'ın ekibi akşam yemeğindeydi. Jongdae'ye çıktığımı söylemeye gittiğimde Jongin beni görüp ayaklandı.
"Yarın gece resepsiyonda sen mi olursun?" bara yaslanıp sordu. Jongdae hemen hazırda olan martiniyi ona uzattı. "Teşekkürler canım." ve içeceğinden koca bir yudum aldı. "Maalesef bu hafta gece vardiyam yok. Ama haftaya ben olacağım." dudaklarını büzüştürüp başını salladı. Sehun her zamanki gibi sevgilisinden uzun süre ayrı kalamayıp ayaklandı ve yanımıza geldiği gibi kollarını Jongin'in beline sardı. "Sana anlatmam gereken şeyler var Baekhyun." Jongin ile süper ötesi dedikodu yapardık, gece vardiyasında olduğumda resepsiyon şansıma boş olurdu. Gerçekten saatlerce dedikodu yapardık onunla. Bana uçağa binen ünlüleri, süper zenginleri bazen de direkt ekibinin bir şeylerini anlatırdı. "Yarın geç çıkabilirim. Mesaim bitince biraz kalsam, olur mu?" hemen başıyla onayladı.
"Olur, hatta bugün duramaz mısın?" bu kez bükülen dudaklar ve olumsuz şekilde sallanan baş benimdi. "Erkek arkadaşımla planlarım var." heyecandan içim kıpır kıpırdı. "Eve gelmiyorum o zaman bu gece?" Jongdae'ye dirseğimi geçirdim. Jongin ile arkadaş gibi olsak bile Sehun ile tanışıklıktan öte değildi ilişkimiz. "Düzgün konuş salak." diye fısıldadım ama ikisi de duymuş olmalıydı ki kıkırdadılar. "Neyse çıktım ben. Yarın görüşürüz." çıkmak üzereyken Jongin kolumdan tuttu beni. "Dedikodu bizim pilot hakkında." barın ucundaki Park Chanyeol'ü gösterdi başının ucuyla, ne olduğunu delicesine merak etsem de gitmeye mecburdum.
Jongdae bugün gece vardiyasında olduğu için evde tek olacaktım, sevgilim de bunu fırsat bilip bana gelmeye karar vermişti. Önce hemen duşa girdim, sekiz saat çalışmak öyle zorluydu ki kan ter içinde kalıyordum. Bir güzel aklanıp paklandıktan sonra üstüme rahat bir şeyler giyip yemek hazırlamaya koyuldum, akşam yemeği yemediğine dair mesaj atmıştı. O yüzden ben çok aç olmasam da onunla yiyebileceğim bir şeyler yapmıştım. Ben masayı hazırlarken kapı çaldı. İçimdeki bayramlık çocuk heyecanı ile koştum.
Kapıyı açtığım gibi üstüme yüklenen bedenle bir iki adım geriledim ama belimi tutan kolları sayesinde ayakta kalabildim. Beni öperek sırtımı duvara yasladı ve ayağıyla kapıyı itekledi. Kollarımı boynuna sarıp onu kendime daha çok çektim. Ne kadar zaman geçerse geçsin beni öptüğünde hep böyle heyecanla kalbim çırpınacaktı sanırım. "Sana geldim." dedi derin nefeslerinin arasında. Bir maraton koşmuş gibiydik, nefeslerimizi düzene sokmaya çalışırken hala öpüyordu beni. "Jongdae yok değil mi?" iki yana salladım başımı. "Gece vardiyasında." ensesindeki saçları seviyordum usul usul.
"Seni çıkarken birileri gördü mü?" bu defa da o salladı başını. "Kimseye görünmedim." uzanıp ben öptüm bu kez. "Neden korkuyoruz görünmekten?" çekinerek sordum çünkü bunu duyunca kızıyordu biraz. "Konuştuk Baekhyun." ama bu defa çok kızmadan benden ayrılıp mutfağa geçti. "Brokoli ve makarna yaptım." dedim ardından mutfağa geçerken, sebze yemeyi severdi. "Tatlı olarak da seni yiyebilir miyim?" bana açtığı kolların arasına girdim, hemen de boynuna sarıldım. "Tabi ki Bay Park." dedim. "Kaptan pilot ne isterse olur." Chanyeol kocaman bir kahkaha attı, ona böyle seslenmemi çok severdi.
"Tatlıyı önden yesem ne olur?"
"Yemek soğur." gözlerini devirip beni öpmek için ensemden tutup kendine çekti. Kaptan pilot Park Chanyeol, benim yarı uzak mesafe, yarı gizli ve tam aşık sevgilimdi. Ama sessiz, çünkü bu bir sır!
merabaaaaa 😭 size gizli manita pilot chanyeolle work and travelci baekhyun chanbaeki getirdimm. aylardirrrr taslakta duruyodu bugun ikinci donem ders calismamak icin bunu yayinlamaya karar verdim hem de taslakta curuyecekti artik 🥱 ficleri cok uzun yazamiyorum ama bolumleri cok bekletmiyorum simdiden onu da soyleyim.
Ben ne uçaklar ne pilotlar ne de oteller hakkinda hicbir sey bilmiyorum o yuzden yanlis bir seyler soylersem beni uyarabilirsiniz. Umarim cokkkk seversiniz cunku ben cok seviormmm 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dear passengers | chanbaek
Fanfiction"Sevgili yolcular, Boston - Seoul uçuşumuz on beş saat otuz beş dakika sürecek olup yarın sabah Kore saati ile on bir otuzda Seoul'de olmamız planlanmaktadır. Ancak B-18065 numaralı koltukta oturan sevgilim beni affetmezse uçağı kaldırmak gibi bir n...