[...]
-Eveeet sonunda seninle işim bitti.Gerisini sana bırakıyorum Y.
-Ne diyorsun sen!Bırak beni!Sen benim kim olduğumu biliyormusun?!
-Neden senin işini halletmek zorundayım? Zaten kendi görevlerimle uğraşıyorum.
-Yardım etsen ölmezsin tıpkı benim sana ettiğim gibi.
-Of yaaa tamam.
Y, yanında götürdüğü Jacob ile birlikte koridorun sonuna doğru yürüdü ve merdivenlerden aşağı indi.
-Evet sıradaki görevim araştırma görevi.Hmmm.Allen Walker ve Komui Lee ikisini tek seferde halledebilirim sanırım. Arkasını dönüp yürümeye başladı ve Kemerine takılı olan küpü çıkardı.
***
- Allen-kun biraz yavaş ye istersen. Lenalee'nin sesi hem korkmuş hem de endişeliydi çünkü Allen ağzına aynı anda soktuğu üç dilim pastayı çiğnemeye çalışıyordu.
-Hey Allen bu gidişle gerçekten boğulacaksın.Kime diyorum ben.
-Ama Lavi...birazdan...göreve gideceğim ve...daha doymadım.
-Ağzını kapatarak konuşsana yaaa.
-Ben biraz daha dango almaya gidiyorum.
-Zaten yeterince yemedi mi bu çocuk?
-Evet Lavi tam beş tabak dango yedi.Ben de ne diyeceğimi bilemiyorum artık.
Allen aceleyle yemek sırasına koşarken birden sert bir şeye çarptı.
-Gerçekten özür...
-Ne yaptığını sanıyorsun Moyashi?
-Kanda?
-Çekil yolumdan Moyashi.
-Benim adım Allen ama pardon algılamada problemin olduğunu unutmuşum.
-Gene kendini bir şey zannediyorsun sana gününü gösterceğim.
Kanda kılıcını çekti ve Allen da pozisyonunu aldı. Geriye doğru birkaç adım attılar. Tam birbirlerine saldıracaklardı ki...
-Durun lütfen!
İkiside sesin geldiği yöne baktı.Baktıkları anda da şaşkınlıklarını gizleyemediler.