Merhabalar. Önemli bir şey söylemem gerek. Bu hikayeyi okuyup sürekli yorum yapan hir arkadaşım bir süre okuyamayacak. Benim de en iyi motive aracım onun yorumlarıydı. Yani o olmadan bundan sonraki bölüm ne zaman gelir bilmem 5 ay sonra mı, YGS den sonra mıı? Yani bu bölüm normalde yaptığınızın aksine yorum konusuna biraz daha ilgi gösterirseniz çok sevinirim. ^-^
***
Herkes dev binaya girerken şaşkınlıkları daha da arttı. Girer girmez dikkatlerini binanın içindeki boş alanın ortasındaki cam asansör çekmişti. Burası sürekli işi olan insanlarla çevriliydi. Asansöre binen ve hararetle telefonla konuşan bir kadın elindeki notları inceliyordu. Siyah giyimli bir adam hızla asansörden indi. Acelesi var gibi görünüyor olmasına rağmen durup Gwen'e selam verdi."Gwen-san yeni çaylaklar mı? Neden böyle görevleri size veriyorlar ki?"
"Sadece gezdirmem gereken bir kaç misafir."
"Anladım." Adam gülümseyip hızla binadan çıktı. Lavi kendine gelmek için başını hızla iki yana salladı. Zihnini toplayıp sorularını sormak için hazırlandı.
"Dünya gerçekten büyük." Diye mırıldandı.
"Gerçekten de öyle meğerse görmediğimiz ne kadar da şey varmış." Krory hala hayran gözlerle etrafını izliyordu.
"Ben de gerçekten ne diyeceğimi bilmiyorum." Kanda da başını sallayarak Allen'a katıldı.
"İstediğim gibi soru soru sorabilir miyim?"
"Elbette Bay Junior ama tabi ki cevaplarda bazı sınırlamalar olacak. Bunun dışındaki bütün sorularınızı cevaplamak için buradayım." O sırada Gwen'in gözü asansörden inmekte olan sarı saçlı mavi gözlü ona benzer siyah giyimli bir çocuğa takıldı. Çocuk asansörden endişeyle Gwen'e bakıyordu. Gwen çocuk asansörden inip yanına gelene kadar hiç bir şey söylemeden öylece onu izledi. Çocuk inince hızla yanına geldi.
"Ne oluyor Y?"
"Konuşmalıyız." Gwen başıyla özür dileyip Y ile bir kaç metre uzağa yürüdü. Konuşurken yüzünde endişeli bir ifade belirdi. Daha sonra düşüncelere büründü ve bir kaç kelime söyledikten sonra tekrar misafirlerinin yanına geldi.
"Çok özür dilerim ama acilen bir göreve gitmem gerek. Baskın yapacağımız grup bir silahlı saldırıya hazırlanıyormuş onları durdurmamız gerek. Bookman-san gerçekten özür dilerim sizi gezdirmesi için birini yönlendireceğim. Lütfen şu kafede bekleyin." Eliyle girişe yakın olan büyük kafeyi gösterdi.
"Sorun değil sen işini hallet." Onlar kafeye doğru yönelirken Gwen de Y'nin yanına geldi ve beklemeye başladılar. Lavi ve diğerleri de büyük bir masaya geçip oturmuşlardı. Lavi dikkatle Gwen'i izliyordu. Hızla beyaz önlüklü bir adam yanlarına geldi ve Y'ye bir sırt çantası verdi. Y hızla çantayı açtı ve içindeki şeyi çıkardı. İçinde uzun siyah bir Sniper silahı bulunuyordu. Eline aldı ve silahı kontrol etti. Ani bir hareketle silahı omzuna taktı. Sonra ikisi de koşarak binadan çıktılar. Çıkarken Y jarjörleri kemerine takıyordu.
Lavi'nin bakışları göründükleri son noktada kalmıştı. Sanki her şey açıklığa kavuşsa bile bu kız gizemini koruyacaktı.
Bir kaç dakika sonra kahvelerini yudumlarken Labarotuvar önlüğü giymiş bir adam yanlarına geldi. Önce Bookmanla tokalaştıktan sonra diğerleriye de teker teker tokalaştı. Kendine bir sandalye çekip oturdu.
Alnına dökülen siyahın en koyu tonunda saçları oldukça dağılmıştı. Gözleri de bir o kadar saçları kadar siyahtı ve hafifçe çekikti. Görünüşünden 25 civarı yaşlarda olduğu anlaşıyordu.