Evet uzun aradan sonra 1900 kelimelik bölümünüz geldi. Asıl beklediğiniz sırlar bu bölümde değil :D tekrar değil mi asbsjsjsja. Ama bir dahaki bölümde kesinlikle Gwen'in geçmişini yazacağım. Önemli kısımların hepsine yorum yazmayı unutmayın!
[...]
Clause Bookman ve Lavi'yi kontrol odasına benzer bir yere getirdi. Gerçekten oldukça büyüktü. Masalarda bilgisayarlar vardı ve bilgisayarları mikrefonlu kulaklıklar takan kişiler kullanıyordu. Bazen telefon çalıyor açılan telefona cevap veriyor ve ilgili kişiye bağlıyorlardı.
"Burası da neresi?"
"İletişim ve bilgi işlem bölümü." Bookman etrafı incelerken oldukça sakindi. Clause'u takip etmeye devam ettiler. Diğerlerinden uzak bir masada bulunan ve üstünde üç bilgisayar olan bir masaya gittiler. Siyah, uzun saçları alnına ve kulaklarının üzerine dökülen bur adam ekrandaki sayısal verileri inceliyordu. Elindeki kahvesinden bir yudum aldı ve döner sandalyeye daha çok gömüldü. Sonra onların geldiklerini fark etti. Büyük kulaklığını çıkardı ve Clause'a döndü.
"Hey Clause n'aber dostum?"
"Kendinden büyüklerle konuşmayı bir türlü öğrenemedin." Adam siyah gözlerini devirdi ve sandalyeyle bir tur etrafında döndü.
"Eee seni ve Gwen'in misafirlerini burada görmeyi neye borçluyum?"
"Sen...?"
"Yapma Clause bu binada benim haberim olmadan yaprak bile kıpırdayamaz. İstersen misafirlerin gezdikleri yerleri gösteren rota haritası bile çıkarabilirim." Sandalyeyi hafifçe sağa sola sallarken kendini beğenmişçe gülümsedi.
"Gwen ile ilgili bilgileri onlara göster." Birden şaşırdı ve durdu.
"Ne diyorsun sen?"
"Dediğimi yap."
"Gwen buradaki en yetkili ajan. Onun bilgilerini kafama göre kimseye veremem." Birden ciddi bir havaya bürünmüştü. Dirseklerini masaya koydu ve parmaklarını birleştirdi.
"Bilgiyi alacak konuma sahipler ve ben Gwen'den daha yetkiliyim, sana emrediyorum, R." Adam başını masaya doğru eğdi ve saçlarını karıştırdı.
"Gwen'in haberi var mı?"
"Yok. Bilmesine de gerek yok zaten."
"Öğrenemeyecekmiş gibi konuşma. Kafamı tekrar duvara vuracak. Offf." Sandalyesini masaya doğru çekti.
"Tüm bilgileri bulmak zaman alacak. Biliyorsun şifre girme prosedürü."
"Bekliyoruz." Lavi'yle Bookman'a işaret etti. Biraz ilerideki deri koltuklara oturdular. Burası dinlenme yeriydi. Masanın üzerindeki telefonu kullanarak üç kahve istedi.
"R'nin kusuruna bakmayın. Biraz kendini bilmez biridir."
"İsmi R mi yani?" Lavi tek kaşını kaldırarak sordu.
"Bu bir kod ad. Gwen'inki de X mesela. Burada önemli kişiler için kod adları kullanırız." Kahveler geldikten sonra Clause ve Bookman eski günlerden bahsetmeye başladı.
Sohbet ilginç bir hal alıyordu. Lavi'nin de ilgisini çekmişti. Ama ilgisini çeken daha önemli bir şey vardı. Kahvesini alıp R'nin yanına gitti.
"Merhaba." R bilgisayardan başını kaldırdı ve Lavi'ye baktı.
"Henüz bilgiler hazır değil."
"Onun için gelmedim." R başını evet anlamında salladı ve yan masadaki boş sandalyeyi gösterdi. Lavi sandalyeyi alıp yanına oturdu.
"Sor bakalım."
