Bölüm 4 : Planın Sonu

121 21 12
                                    

    Jacob ve Rose restorantın kapısından içeri girdiler ve masalarına oturdular.Restorantta sıcak bir hava vardı ve ağır hoş bir müzik çalıyordu.

   Rose omuzları açık,gözleriyle uyumlu uzun mavi bir elbise giymişti ve saçlarını yandan topuz yapmıştı.Jacob ise siyah takım bir elbise giymişti.

-Çok güzel görünüyorsun Rose.

-Teşekkür ederim beni utandırıyorsunuz.Rose hafiften kızarmıştı.

   İşten ve çeşitli konulardan konuştular.Neredeyse yemeklerini bitirmişleridi ki birden Rose'un yanakları kızarmaya başladı.

-İyi misin Rose?Jacob'ın sesi endişeliydi.

-Evet evet iyiyim.Jacob ayağa kalktı ve Rose'un anlına elini koydu.

-Ateşin çıkmış!Seni hastaneye götüreceğim.Rose elleriyle omuzlarını ovuşturdu.

-Ateşim çıkmış olamaz sadece biraz üşüyorum.Sanırım eve gitsem iyi olacak.

-Hayır seni hastaneye götüreceğim.

-Hiç gerek yok gerçekten.Hastane falan olmaz.

-O zaman evine bırakacağım.

-Ama...

-Aması falan yok, hadi gidelim.

  Restoranttan çıktılar ve Jacob'ın siyah jeep'ine bindiler.Rose terlemeye de başlamıştı ve derin derin nefes alıyordu.Gözlerini kapatıp başını koltuğa yasladı.Jacob iyice endişelenmişti.Sonunda Rose'un zar zor tarif ettiği eve vardılar.Rose gözlerini açtı.

-Dur burası.Beni getirdiğin için teşekkür ederim.Jacob arabadan indi ve Rose'un kapısını açtı.Rose inerken sendeledi.

-Daha ayakta bile duramıyorsun.Seni taşıyacağım.

  Rose'un cavap vermesini beklemeden onu kucağına aldı.Rose bir şey diyememişti.Binanın merdivenlerini ağır ağır çıktıktan sonra Rose'un evine geldiler.Rose kapıyı açınca Jacob eve girdi.

-Odan nerede?

-Solda.Rose'un odasına girdi ve onu yatağına koydu.

-Teşekkür ederim.Artık gidebilirsin.Öksürüklere boğuldu ama sonra sakinleşti.

-Yanlız mı yaşıyorsun?

-Evet.

-Seni böyle bırakamam yanında kalacağım.

-Hayır.

-Merak etme salonda yatabilirim.

-Peki ama ailene haber vermelisin.Seni merak edebilirler.

-Haklısın.

  Telefonunu çıkardı ve birini aradı.

-Ben bu gece bulıştuğum kızda kalacağım.Hayır, olmaz.Hayır.Hayır.Kız hasta.Kapa çeneni ne olabilir ki?Tamam.Tamam.

  Telefonu kapattı ve masanın üzerine koydu.O sırada Rose tekrar öksürüklere boğulmuştu.

-Dur, hemen su getireceğim.Rose zorlukla başını evet anlamında salladı.

  Jacob mutfağa gitti.Masanın üstüne , dolaplara baktı.Yoktu.Buzdolabına baktı.Orada su vardı ama soğuk suyu götüremezdi.Uzun arayışlardan sonra masanın altında ılık suyla dolu bir şişe gördü.Hemen bardağa doldurdu ve odaya götürdü.

  Ama oda boştu.Rose yatakta yatmıyordu ve telefonu masanın üstünde değildi.

-Rose...

-Rose mu yapma ama o kadar aptal mısın?

  Arkasına döndü.Banyodan bir kız çıkmıştı.Neredeyse yere değecek uzun koyu kahve rengi  toplu saçları ve aynı renkte gözleri vardı.Dizlerine kadar siyah düz bir ceket ve siyah dar bir pantolon giymişti.

-Sen de kimsin?

-X.

-X mi?

   Jacob korku ve şaşkınlığı aynı anda yaşıyordu.Adını defalarca duyduğu ve defalarca uyarıldığı ajan X karşısındaydı.Patronunun söylediklerini hatırladı.

""Belki bütün ajanları atlatabilirsin ama sadece X ve Y'den kaçamazsın.Gerçi durumuna bakarsak seni araştırmak için X'i gönderirlerdi.-tabi arştırıcak kadar değerli bulurlarsa-""

""Nasıl olduğunu tarif ederseniz onu tanırım ve hemen size haber veririm.Ben de o kadar hafife alınacak biri değilimdir.""

""Onu tanıman imkansız.Kılık değiştirdiği zaman en ufak şeyleri bile düşünür.Hele davranışlarında hiç bir kusur bulamazsın.X seni bulduğu zaman işin bitmiş demektir.Şimdiye kadar hiç bir görevini başarısızlıkla sonuçlandırmadı.Bir kadın olabilir ama sakın görünüşüne aldanma eğer aldanırsan kendini ölü sayabilirsin.Özelliklerine gelince kesinlikle güçlü ve hızlı.Ayrıca başa bela olan yetenekleri var ve büyü yapabiliyor.Ve son olarak seni sorgularsa ve sen konuşursan olacakları biliyorsun.""

""İşgenceye dayanabilirim.Beni fazla hafife alıyorsun.""

""O konuda şüpheliyim.Onun sorguladıklarına ne olduğunu kimse bilmiyor.Çünkü hiç biri geri dönmedi.""

   Jacob bu konuşmayı hatırlayınca istemsizce yutkundu ve aptalı oynamaya karar verdi.

-X mi ?Bu nasıl bir isim?Herneyse.Ne istiyorsunuz acaba X-san?

-Aptalı oynama seninle fazla uğraşmak istemiyorum.Yeterince zamanımı harcadın zaten.Boşuna direnmeye çalışma, gidiyoruz.

  Jacob konuşarak kurtulamayacağını anlayınaca belindeki silahına davrandı ve anında ateşledi.Tam kesinlikle vurdum diye düşünürken karşısındaki kız yok oldu! Evet yok olmuştu! Jacob şaşkınlıkla etrafına bakıyor ve odayı arıyordu ama hiçbir yerde X'den iz yoktu.

-Sana direnmemeni söylemiştim.Ne oldu? Yoksa korktun mu?

   Nereden geldiğini kestiremediği X'in sesiydi bu.

-Daha arkasını bile dönemeden boynuna altın sarısı bir kılıç dayandı.Ajan X arkasında duruyordu!

-Sen...nasıl?

-Kapa çeneni gidiyoruz.

***

  Evet hikayemin 4. bölümüyle karşınızdayım.^^ Bir sonraki bölümde d gray man karakterleride olucak.Vote ve yorumları unutmayın lütfen.

Kayıp SavaşçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin