~Han Jisung's backstory~
(Yazarın ağzından)
(kısa bölüm)
"Eunji hadi gel! Annem bahçede oynamamıza izin verdi!"Küçük Jisung, gülücükler saçıp etrafta koşturan kardeşine seslenip camdan dışarı baktı. Bahçe karla kaplıydı, beyazlar içinde bir gelin gibi onları bekliyordu.
"Dur giymene yardım edeyim"
Jisung kardeşine küçük, pofuduk pembe montunu uzatıp kollarını geçirmesine yardım etti. Önünü bağlayıp boynuna bir atkı sardı."Çok tatlı oldun! Ben de üstümü giyineyim ve çıkalım hadi"
Eunji kafasını sallayıp ince, tatlı sesiyle bir şarkı mırıldanmaya başladı abisini beklerken.
"Hadi çıkalım!"
Jisung, kardeşinin elinden tutup koşarak bahçeye çıktı. Karşılarındaki manzara, küçük, çocuk akılları için adeta bir Karlar Ülkesi'ydi. Jisung'un en çok görmeyi sevdiği manzara da buydu işte..
"KAA TOBUUU!" diyip yerden bir tutam kar aldı ve abisine attı Eunji, sonra da kahkahalara boğuldu.
"Demek bana kartopu atarsın, AL SANAAA"
Gülücükler içinde etrafta koşuşturarak kartopu attılar birbirlerine. İşte bu yüzden en sevdiği mevsim kıştı küçük Jisungun: kardeşiyle karda koşuşturmaya bayılıyordu..
"Anne sen de geeel"
Eunji, verandada oturup tebessümle onları izleyen annesine seslendiğinde fark etti Jisung onun orada olduğunu. Eğlenmeye o kadar dalmıştı ki annesini görmemişti.
Annesi kararsızlık içinde saatine baktı ilk. Yüzünde gergin bir ifade oluştu birkaç saniye. Ama uzun sürmedi, çok geçmeden yüzündeki kara bulutlar dağıldı ve gülümseyip montunu almak için içeri girdi.
Montunu giyip çıktığında o da adeta içindeki çocuğu açığa çıkarmıştı.
Yıllar boyunca bastırmak zorunda olduğu çocuğu.. İçinde ölmeye yüz tutmuş çocuğu.. O güzel günleri yaşayamadı, çünkü elinden aldılar...
"KARTOPU SAVAŞI!" dedi ve bir kartopu yaptı Bayan Han. Annesinin tepkisiyle heyecanlanan Jisung, yere eğilip eline biraz kar aldı ve heyecanla annesine fırlattı.
Ve sadece gülüşüp, koşuşturup oynadılar beraber.
2 çocuk ve anneleri olarak değil,
3 çocuk olarak oynadılar..
Eunji ve Jisung nefes nefese oynamaya devam ettiler. Anneleri onlara bakıp tekrardan yere eğildi ve eline bir tutam kar alıp onu top haline getirdi
Tam onlara atacaktı ki, eli havadayken, bileğini güçlü bir el kavradı.
Elin sahibi diğer eliyle Bayan Han'ın elindeki karı sıkıca tutup yere attı.
Jisung ve Eunji durup annelerine baktılar.
"Çocuklar.. Hadi bugünlük yeter.. Üstünüzdekileri asıp yukarı çıkın ve biraz çizgi film izleyin"
Anneleri zar zor gülümsedi.
Jisung yutkunup Eunji'nin elinden tutup, arkasına bakmasına izin vermeden onu içeri götürdü.
Montunu çıkarırken arkasından annesi ve onun bileğini sıkıca tutmaya devam eden babası da peşlerinden içeri girdi.
Jisung hareketlerini hızlandırıp Eunji'nin ve kendi montunu askılığa asıp kardeşini yukarı, odalarına çıkardı.
Kapıyı kapatıp kardeşine döndü.
"Ne izlemek istersin?"
Eunjinin suratı ise endişeliydi.. Yaşı küçüktü ama yine de bir şeyleri anlamaya yaşı yetiyordu...
Çok geçmeden aşağıdan sesler duyuldu..
"SANA GELDİĞİME EVİ TEMİZ BULMAK İSTİYORUM DEMİŞTİM, AMA BULAŞIKLAR BİLE YIKANMAMIŞ. SEN İSE BUNLARI YAPMAK YERİNE DIŞARIDA SIÇTIMININ ÇOCUKLARIYLA OYNUYORSUN OROSPU KARI!"
Tabak kırılma sesi..
Bir tane daha..
İkinci..
Üçüncü..
"Abi?.."
"Kulaklarını kapat Eunji.. "
Yatağına yaslanıp Eunjiyi kucağına aldı Jisung.. Elleriyle onun kulaklarını kapatıp ona sarıldı..
O ise kendi kendini sakinleştirmek zorundaydı.. Onun kulaklarını kapatacak biri yoktu.. Bu yüzden her şeyi duymazdan gelip gözyaşlarını silmek zorundaydı..
Yine...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Frozen Lake | Minsung
FanfictionBir donmuş gölün, donmuş kalplerden çıkmış iki gence ne kadar yardımı olabilir ki, değil mi? Belki de benzer kaderler paylaşan bu iki kişiyi bir araya getirebilir.. Jisung kaçmak istiyordu..Hayatın bütün zorlu sınavlarından ve haketmediği her şeyden...