⋆ 20 ⋆

74 7 21
                                    

~Felix

"Lix ver bebeğim çantanı ben taşiyim"

5 saatlik yorucu bir yolculuğun sonunda Amerikadaydık.. Akşamüzeri yola çıkmış olmamıza rağmen acayip uykum gelmişti, her an Changbin'in üzerine bayılabilirdim o derece.
Mal Sincabımı eniştemle bıraktığım için gözüm biraz arkadaydı gerçi.. Ama olsun oğluşum halleder

Ulan hazır ben evde yokken kesin eve falan da atar best shipim bee

Şimdi ise havaalanından taksiye binip, rezervasyon yaptığımız otele yol alıyoruz bebisimle

Başımı Bin'in omzuna yaslayıp gözlerimi kapadım. Kaslı kolları adeta çift kişilik bir yataktı benim için :3

"Lix bak 1 gün kala jürilerden biri değişmiş"

Karanlığa alışmış gözlerim parlak telefon ekranını görünce kısıldı. Birkaç saniye sonra ekranı biraz daha seçebiliyordum

"Ha kötü olmuş ya diğer jüri iyiydi.. "

Changbin başıyla onaylayıp tekrardan omzuna yatmam için bana kolunu uzattı

"Binnie hiç uykun da mı gelmedi sayfayı 47. yenileyişin bugün"

Kıkırdayıp burnumu sıktı
"Sen beni boşver bebisim yorulmam ben. Şimdi Jeongin taktiklerini anlatıyor zaten kapatamam şimdi telefonu"

Dudaklarımı büzüp iç çektim ve gözlerimi kapayıp omzunda dinlenmeye devam ettim
"Yarın izlicez zaten ne bu acele?.."

Fakat ondan bir cevap gelmedi, sadece başımı okşayıp Jeongin'le konuşmaya devam etti..

"Lixie oteldeyiz hayatım"

Changbin'in beni hafifçe sarsıp yanağımı okşamasıyla kafamı kaldırıp etrafa baktım. Otelimizin önündeydik, o çoktan valizini almış beni bekliyordu

Başımla onaylayıp gerindim ve çantamı alıp otele girdim

Beklediğimden çok daha büyük duruyordu. Tek kötü yanı burada sadece bir gün kalabilecek olmamız

Ah ulan fakirlik..

Changbin işlemleri halletti ve beraber odamıza çıktık. Normalde Bin bizde kaldığında yatağa uyumak için girmezdik ama bugün oldukça yorgundum, sadece başımı göğsüne yaslayıp uyumak istiyordum

Odamız, 3 yıldızlı bir otel ne kadar güzel olabilirse o kadar güzeldi. Yatağın başındaki loş ışıklandırma odaya ayrı, yumuşak ve rahat bir hava katmıştı. Çantalarımı yatağın üstüne bırakıp kendimi onların yanına attım

"Yatacak mısın Lixie?"

Bin çoktan üstündeki sweat'i çıkarmış, çantasından kıyafet arıyordu. Giyecek bir pijama bulunca yanıma geldi, pijamayı yatağa bırakıp üzerime eğildi.

Parmaklarımı hafifçe güçlü kollarında, göğsünde ve yanağımdaki elinde gezdirdim. Çok geçmeden yavaşça eğilip dudağımı tatlıca öptü. Ancak öpücüğün derinleşmeye başladığını, ellerini kollarımda gezdirmeye başladığını hissettiğimde hafifçe geri çekildim.

"Bir sorun mu var Lix?"

Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Hayır askim acayip yorgunum sadece. Bunun sonu hayırlı bitecek gibi durmuyor yoksa ne demek ben kocama karşı gelmek aaaa"

Hafifçe kıkırdayıp saçlarımı karıştırdı ve pijamasını da alıp üzerimden kalktı.

Hızlıca üstümü değiştirip hemen yatağa attım kendimi.

Frozen Lake | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin