⋆ 15 ⋆

77 6 25
                                    

Çok geçmeden güneş ışığı onu aydınlattı ve kimliğini ortaya çıkardı..

O kişi 2 yıldır antrenörlüğümü yapan Koç Solar'dan başkası değildi..

"Bayan Kim?.." diye mırıldandım sessizce.

Bayan Kim, müdür yardımcısı Bay Jeon'un yüzüne bile bakmadan, elindeki eşya kolileriyle otoparktaki arabasına doğru olan yoluna devam etti.

Ona doğru bir adım atacaktım ki Minho beni bileğimden çekip durdurdu.

" Şu an onunla konuşmak için doğru bir
zaman değil, bir şekilde ne olduğunu öğreniriz."

Anlayamaz bakışlarımı Minho'dan Bayan Kim'e çevirdim. Arabası bize yakındı, yani yüzünü görebiliyorduk.

Neden kovuldu ki? O bunu haketmiyor..

Gözlerimin dolmaya başladığını hissettim. Yaklaşık 2 yıldır antrenörlüğümü yapan, beni 2 yıldır her koşulda destekleyen birinin haksız yere kovulduğunu görmek?..

"Neden haksız yere kovuluyor Minho?.." dedim sesim hafiften titrerken, fısıldamamı sadece Minho duyabilmişti.

Minho birkaç saniye sessiz kaldı.

"Haksız olduğunu nereden biliyorsun?.."

Cevabı beni anında sinirlendirdi..

"Ne demek haksız olduğunu nereden biliyorum?! O tabi ki suçsuz, her zaman benim yanımda oldu Minho, onu bu şekilde giderken görmek beni üzüyor!"

"Ama o hiç de üzgün gözükmüyor.."

Kaşlarımı çatıp bakışlarımı tekrardan Koç Solar'a döndürdüm.

Kolilerini bagajına yerleştirip kapağını kapattı. Sürücü koltuğuna geçmeden önce yüzünü görme fırsatım oldu.

Yüzünde daha önce görmediğim bir yarım gülümseme vardı..

Onu tanıdığım karaktere göre korkutucu duruyordu..

Kalbimde bir sıkışma hissettim.. Bu benim tanıdığım Bayan Kim olamazdı..
Mümkün değil..

"İçeri girelim Jisung.."

"Ha..hayır olmaz.. Bayan Kim.. O.."

"O iyi biri değil Jisung, lütfen.. içeri girebilir miyiz?.."

Sessiz kaldım..Hayatımda hiç bu kadar sırtımdan bıçaklanmış hissetmemiştim..
2 yıl boyunca arkamdaymış gibi davranan sevgili koçum, arkamdan kim bilir ne işler çevirdi..

Gözlerimde biriken yaşlardan dolayı görüşüm bulanıklaşırken, bileğimi tutup beni okulun girişine sürükleyen Minho'ya direnmedim. Arkamızdan Chris ve Seungmin kıkırdıyordu, onlara da aldırış etmedim..

......

"Sulugöz!"
"Ağlak!"
"Git köle annene ağla"

Salıncağından düşmüş, yerde oturuyordu küçük Jisung. Salıncakta sallanırken en iyi arkadaşı, ona zorbalık yapan çeteyle birlikte yanına gelip salıncaktan aşağı itmişti onu. Dizleri ve elleri yara bere içindeydi, yerde, dolmuş gözleriyle, karşısındaki korkutucu çeteye bakıyordu.

"Aaw bu kadar çabuk ağlayamazsın ama! Sanghoon aramıza yeni katıldı, eğlencesinin bu kadar erken bitmesine izin veremezsin!" dedi büyük çocuklardan biri

"Sanghoon.."diye zar zor fısıldadı küçük Jisung. Karşısında en iyi arkadaşı saydığı kişiyi böyle bir durumda görünce, boğazına bir yumru oturmuştu.

Frozen Lake | MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin