4. Bölüm

56 5 10
                                    

İyi okumalar..
.
.
.
.
.
.
.

Burak'ın ağzından

Heyecanla telefonu kapatmış, koşarak bahçeden çıkıp oturma odasına girmiştim. Annemin yanına gidip yanağına kocaman öpücük bıraktım.

"Annelerin Sultanı. Oğluna valiz hazırla, kızının yanına gidiyor." Dedim. Annem şaşkınlıkla ağzını açmış bana bakıyordu.

"Nasıl oldu o oğlum?" Dedi.

"Diyarbakır'daymış, gel dedi. Hâtta dedi ki ben seni karşılarım." Annem gülümseyip yerinden kalkmıştı.

"O zaman oğlum ben sana kıyafet için valiz ayarlayayım. Bir valize de yemek koyayım."

"Olur annem." Dedim. Yol çok kısa sürecekti birbirimize çok yakındık. Bunca yıldır burnumuzun dibindeymiş. Çok merak ediyordum nasıl biri. Kime benziyor? ne sever? Bana abi diyecek mi? Demez bence ilk kez karşılaşacağız sonuçta. En kısa sürede yola çıkmak istiyordum. Oturduğum koltuktan kalkıp Odama gittim. İçeride gördüğüm, görüntüyle kahkaha attım.
Annem dolabımdan eline ne gelirse valize koyuyordu. Yanına yaklaşıp anlından öptüm.

"Sultanım sen git yemekleri hazırla. Ben bavulumu hallederim." Dedim.

"Aferin benim oğluma. Ben aşağıdayım, hızlı hazırlan!" İkazını yapıp dışarıya çıktı. Çok kalmayı düşünmüyordum. En fazla 1 hafta, tabi bu kızın hareketlerine bağlı olacak. Dolabıma yönelip, annem gibi elime ne geçtiyse aldım.

.........

Elimdeki valizi aşağıya indirip arabamın bagajına koydum. İçeriden bana seslenen annemi duyunca eve girdim. Mutfağa geldiğimde. Ev taşımak için kullanın koli gördüm.

"Oğlum şunu kaldır da arabaya götür." Kutunun yanına yaklaşıp kaldırmaya çalıştım.

"Anne ne koydunuz buna? Kalkmıyor!" Dedim.

"Buzdan dolayı oğlum. Kaldırırsın sen, yiğitsin. Haydi oğlum!" Annem bana arkadan, arkadan gaz veriyordu. Ya Allah diyerek yüklendim koliyi. Neredeyse koşarak arabaya götürüp arka koltuğa koydum. Bagajda valizim olduğu için sığmazdı. Peşimden gelen anneme döndüm. Eğilip elini öptüm, ardından yanaklarını.

"Ben gidiyorum annem, dikkat et kendine." Dedim.

"Sende oğlum, Allah yolunu açık etsin. Kardeşine selam söyle." Dedi. Dolu gözlerine çok bakmayarak arabaya binip, çalıştırdım. Evin bahçesinden çıkarak yola koyuldum. Yola çıktığımı kardeşime haber vermek için yan koltuktan telefonumu aldım. Hızlıca kardeşimm yazılı numaraya tıklayarak aradım.

"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz." İngilizce kısmına geçmeden telefonu kapatıp yan koltuğa attım. Kesin işi vardı ondan telefona ulaşılamıyordu. Yavaştan içimi yiyen endişe tohumlarını fark edince, geri kovaladım.

..........

Diyarbakır'a yetişmiştim. 40 kere aradım ama Ahsen hanıma ulaşılamıyordu. Sinirle soludum. Daha tanımadığın bir kızın lafına uyarsan böyle olurdu Burak efendi.

Ahsen'e ulaşamayınca aklıma gelen fikirle burada yaşayan arkadaşımı aradım. Rotamı değiştirip, arkadaşımın evine sürdüm. O da öğretmendi. Kendisi ile üniversitede tanışmıştık.

Asker YeşiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin