2. Bölüm

54 5 0
                                    

İyi okumalar....
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Sabah alarmımın sesine uyanmış, kısa bir duşa alarak kahvaltı yapmıştım. Saat 5 buçuğu gösterirken yatağımın yanına bıraktığım çantamı alıp evden çıktım.

                                ......


Yarım saatin sonunda havaalanına ulaşmıştım. Üzerimde silahım olduğu için arama kısmında polisleri beni kenara çekmeden ben asker kimliği göstermiştim. Başta şaşırmış bir şekilde kalırken sonrasında kendilerine gelip bana yol vermişlerdi. Kendi uçağımın olduğu kısma gelmiş, çantamı valiz olarak vermeyerek yanımda geçirmiştim. Hızlıca kendi koltuğuma oturarak kemerimi bağladım ve uçağın kalkmasını bekledim.

1 saat sonra.

Sırt çantamı sırtıma takarak taksi durdurmaya çalıştım. En sonunda bir tane taksici insafa gelmiş ve sağa çekerek durmuştu. Seri adımlarla ilerleyip arka kapıyı açarak oturdum.

"Nereye gidiyorsun kızım?" Dedi arabayı sürmeye başlayarak. Yaşlı tonton bir amcaydı.

"Yakut sefa hastanesine amca."

"Hayırdır inşallah kızım. Aileden mi? Maşallah sen sağlam duruyorsun." Ne diyeyim şimdi ben bu amcaya? Bende bilmiyordum ki daha!

"Eh biraz aile ile ilgili denilebilir, bende çok bilmiyorum gidince öğrenicem" dedim, hem doğruyu söyleyip hemde kurtarıcı kelimeler kullanarak.

"İyi iyi, Allah zarar ziyan vermesin kızım. Zaten 5 dakikalık bir yol kaldı. Çok yakındır bu hastane."

"Amin amca. Sen inmeden önce bana numaranı verde hastaneden çıktıktan sonra da seni arayayım." Dedim. Şimdi tekrar on saat taksi beklemek istemiyordum. Bu taksicilerin sorunu ne anlayamıyorum, bu şey gibi. Benim elime silah alıp, kimseyi öldürmemem gibi. Askerim ben yahu! O silah süs değil herhalde. Tamam Başak çok yükseldin, sakin.

"Geldik kızım." Amcanın Sesini işitince kafamdaki düşüncelerden sıyrılıp amcaya döndüm. Eline bir kart almış bana bakıyordu. Bende hızlıca çantamdan 100 lira para çıkarmış amcaya vererek kartı almıştım.

"Sağolasın amca, hayırlı işler." Dedim arabadan inerek.

"Ee kızım para?"

"Kalsın amcam, kolay gelsin." Taksiyi arkamda bırakarak hastaneye girdim. Böyle tonton insanlara bayılıyorum, canımı istesinler veririm o derece yani.
Resepsiyona gelmiş iki elimi de masaya yaslamıştım.

"Buyurun size nasıl yardımcı olabilirim?" Dedi adam.

"DNA testi için geldim." Dedim. Farkında değildim ama sesim oldukça sert çıkmış olmalı ki adamın bakışları değişmişti.

"6. Kat sağdan 5. Oda" dedi.

Adımlarımı görünen asansöre doğru yönlendirdim. Kısa sürede gelen asansöre binip 6. Kata bastım. Asansör hızından biraz sarsılmış, 6. Kata geldiğinde kapı açılmıştı.

Asansörden çıkıp sağa yöneldim. Yan yana odalardan geçip 5. Odanın önünde durdum. İki kere kapıyı tıklatıp içeriye girdim. İçerde bir tane adam sandalyesinede oturmuş bilgisayardan bir şeyler yapıyordu. Sesi duyunca kafasını kaldırmış bana bakmıştı.

"Hoş geldiniz. Ahsen hanım öyle değil mi?" Dedi adam. İçeriye daha çok girip ardımdan kapıyı kapattım.

"Evet Ahsen Ilgız." Dedim, doktorun yanına gelmiş elimi uzatarak. Doktorda bana karşılık vermiş. "Buğra kurt" demişti.

Asker YeşiliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin