-Cihan!
-Efendim Samet?
-Nereye? Nereye götürüyosun onu?
Cihan bana çıkmamam gerektiğini söyleyip kapıyı kapattı ve ilerledi.
-Az daha bebeğini kaybediyordu. Stressiz bir ortama götüreceğim onu. Sende hesabını sonra sorarsın biraz sabret.
-O itin babasını öğreneceksin bana!
Cihanın çene kaslarının kasıldığını görebiliyordum.
-Evine git Samet.
Samet bana baktı. O bana baktıkça canım yanıyordu. Kardeşime dokunmuştu.
Cihan arabaya binip hızlıca sürdü.
-Yavaş! Kusucam!
-Şu serefsizi sadece senin için öldürmüyorum!
***
Ne kadar zaman geçmişti bilmiyorum gözümü açtığımda ıssız bir yerdeydik. Yine başlıyorduk.
-Senin böyle ıssız malikanelerin bitmiyor mu?
-Tehlikeli olunca ve milletin işine çomak sokunca böylesi gerekiyor. Alışırsın.
-Seninle ilgili hiç bir şeye alışmayacağım.
Güldü.
-Öyle mi dersin?
İçeri geçince ben koltuğa oturdum.O ise şömineyi yakıyordu.
Cihana hesap soramayacak kadar yorgundum. Uyuyakalmıştım.
***
-Ecem kalk kahvaltı yapman lazım!
Elimi yüzümü yıkayıp Cihanın hazırladığı sofraya oturdum. Cihan konuşmuyordu.
-Sen yemeyecek misin?
-...
-Cihan?
-....
-Cihan duymuyor musun!?
-Gece boyu o itin adını sayıkladın!
Hızla kalkıp yanıma geldi.
-Eğer hamile olmasaydın! Ahhhh! Sana zarar vermek istemiyorum Ecem! Tek istediğim bana tapman! Benim sana taptığım gibi!
-Sen beni sevdiğini mi sanıyorsun! Seven insan incitmeye korkar.
-Ben incitirim gerekirse seni öldürürüm bile Ecem.Sadece benimsin.Beni seveceksin!
Daha da yaklaşıp çenemi sıktı.
-Beni sevdiğini söyle! Söyle dedim sana!
-C.. cih...
Elini çektiğinde yüzüm acıyordu.
-Se..seni seviyorum. Tamam sakinleş artık.
-Niyetim sen olmasan o bebek de sikimde olmazdı! Seni döve döve adam etmekten de çekinmezdim!
***
Neredeyse sekizinci ayımım ortalarındaydım.Ne kadar süredir burada olduğumu bilmiyorum bile.Ama sıkıntıdan halüsinasyonlar görmeye başlayacaktım.Cihan evden gidecekken koluna yapıştım.Gerçekten ona muhtaç olmuştum.
-Cihan! Lütfen bende geleyim! Aklımı kaçıracağım.
Kolumu itip gidecekken ayağına kapandım. Öte yandan karnımı tutuyordum.
-Lütfen gitme! Ev üstüme geliyor.Çok sıkılıyorum hiç iyi değilim. Lütfen gitme Cihan.
-Gelicem sevgilim merak etme.
Cihan gittikten sonra her zamanki gibi ağlamaya başladım. İnsan böylesine yalnız kalınca sırf ses olsun diye Cihana bile razı kalıyordu.
Kapı çaldı. Bir kaç saniye olduğum yerde kaldım. Kim gelebilirdi ki buraya!
Kapıya yanaştım.
-K..kim o?
-Benim.Yağmur.
Kapıyı heyecanla açtım. Evet özgürdüm.Ama gidecek bir yerim olmadığı için kaçmıyordum. Yağmuru içeri aldım.
-Cihan biliyor mu geldiğini?
-Hayır. Ecem ben uyuyamıyorum. Sana ihanet etmiş gibi hissediyorum ve suan benim yüzümden de o canavarlasın.
-Burayı nasıl buldun Yağmur?
-Siz gittiğinizden beri araştırıyorum. Benim yüzümden onunlasın.En azından sana bunu söylemeyi kendime borç bildim.Samet seni aldatmadı.
-O ne demek?
-Cihanın oyunuydu.
-Ama Samet inkar etmedi kendisi söyledi.
-Çünkü öyle sanıyor.Selinin oyunu bu. Samet kör kütük aşıkken girdi yatağına. Ben Cihanlaydım konuşmalarına şahit olduk.
-Cihan mı planladı bunu?
-Hayır. Henüz Cihan bir şey yapamadan Samet sana söyledi.Cihan sadece beni uyardı susmam için.Samet öyle bilsin dedi.Belki de sana koz olarak kullanacaktı ama geç kaldı.
-O zaman Selin..
-Üzgünüm. Ama tüm suçlu kardeşin.
Samet beni aldatmamış mıydı..
Yağmura sarıldım.
-Cihan gelebilir git artık teşekkür ederim. Merak etme haberi de olmayacak.
-Önemli değil. Gidiyorum buradan. Yurt dışına taşınacağım.
Yağmur bana sarıldıktan sonra çıktı. Samet beni aldatmamıştı! Burada kalmamın hiç bir anlamı yoktu. Hemen dışarı çıktım.Karnımın izin verdiği ölçüde hızla hareket ettim. Cihanın arabasını gördüm.Gelmişti.Ama arabada değildi neredeydi ki! Gelen seslerle ağacın arkasına saklandım.Yağmur koşuyor Cihan kovalıyordu. Tam ağacın arkasından çıkıp onu engelleyecektim ki Yağmur sırtından vurulmasıyla yere düştü.Çığlık atmamak için ağzımı sıkıca tuttum.Gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Sessiz adımlarla koşmaya başladım.Ana yola çıkmam lazımdı.Yokluğumu fark etmesi an meselesiydi. Biraz sessizce bekledim gelen arabalara el yaptım.Sonunda üçüncüsü durmuştu. Arkama döndüğümde ev gözüküyordu.Cihan beni gördü.Hemen arabaya atladım.
-Lütfen size tarif edeceğim yere hızlıca sürün.Ben iner inmez de uzaklaşın.
Biz ilerlerken Cihanın da arabasına gittiğini gördüm. Allahım yardım et!
*****
Sametin evinin önüne gelince hemen indim arabadan. Karnımı tuta tuta kapıya koştum.Hızlı hızlı vuruyordum. Samet açtı kapıyı.
-Samet! Sana geldim! Beni aldatmamışsın!
-Ecem? Ne diyorsun?
-Vaktim yok Samet beni içeri almayacak mısın anlatacağım.
Samet kocaman olmuş karnıma bakıyordu.
-Konuşacak çok şey var gibi görünüyor evet.
O sırada Cihan arabadan inmişti. Kalbim ağzımda atıyordu.Sameti itmeye çalıştım.
-İçeri gir kapat kapıyı hadi acele et!
-Ecem Cihan o abartma dur bi konuşalım.
-Bildiğin gibi değil içeri girmemiz lazım had...
Silah sesiyle yere çöktüm. Hatırladığım son şey kendi bağırmamdı.
-Suyum geldi!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA ve TEHDİT
Teen FictionEcem gözlerini soğuk hastane odasında açar. Ona söylenen iki şey hafızasını kaybettiği ve evli olduğudur. Ecem kocası olduğu söylenilen Cihanla hastaneden çıkar fakat evde yaşanan bazı şeyler sır perdesini aralar.Cihandan ve ona anlatılan geçmişinde...