Samet beni tam yere yığılacakken tutmuştu. Cihan da hemen yanımıza geldi.
-Ben hastaneye götürürüm.
-Bekle.Anahtarı alıp geliyorum bende .
Cihan beni arabaya götürürken ona yalvardım.
-Cihan lütfen ona bir şey deme.
-Şuan bunun sırası mı sence Ecem! Doğuruyorsun! Adam elimde silahla peşinden koşarken gördü.
-Ben bir şey uyduracağım lütfen.
-Sen bilirsin.Ama unutma bebek benimdir doğunca.
O an gerçekle yüzleştim. Bebeğimi benden alacaktı.
Samet de arabaya bindiğinde Cihan hızlıca hastaneye sürdü.
***
Doğmuştu. Bir kızım olmuştu. Cihan yanıma gelecekken Samet önce davrandı.
-... ne denir bilmiyorum. Sevgilim doğum yaptı. Babası nerede bunun? Bu kadar mı ilgili? Beni aldattığın adam gerçekten buna değer miydi?
-Samet hiç bir şey bildiğin gibi değil. Lütfen bana güven gidelim buradan kimse görmeden.
-Durum böyleyken sana nasıl güvenebilirim Ecem?
-Biliyorum iğrenç gözüküyor ama lütfen bana inan gidelim her şeyi anlatacağım sana.
-Şimdi anlat! Bana her şeyi anlat seni alıp götüreyim buradan!
-Samet anlatamam lütfen.Sen zarar görürsün. Bana bir kere inan beni buradan götür sana söz her şeyi anlatacağım. Sonra istemezsen yine gidersin.
Samet derin nefes verdi. İçinde bir yerde bana inanmak isteyen yanı vardı.
-Kapıda sadece Cihan var suan. Onu bir şey lazımmış gibi bir yere yollayacağım.
-Ama bebeğimi de al. Lütfen.
Samet odadan çıktı. Bir kaç dakika sonra elinde bebeğimle gelmişti.
-Vaktimiz yok.Sen bebekle beraber uzaklaş. Ben aşağıya inmeye çalışacağım.Taksi bulacağım.
-Ameliyattan yeni çıktın!
-Umurumda bile değil! Lütfen dediğimi yap!
O kadar çaresiz gözüküyordum ki Samet dediklerimi yapıyordu. O çıktıktan sonra ayaklandım. Canım felaket yanıyordu ama bu son şansımdı. Tam giyinmiş odanın kapısını açacakken Cihan geldi.
Korkmuş ve telaşlı yüzümü görünce sinirle baktı.Bir kaç kez derin nefes verdi.Anlamıştı.
-Bebek nerede?
-Ci..cihan.
-Sana bebek nerede dedim!!?
-Bulamayacaksın onu!
Yatağa tekme attı.
-Sen beni salak mı sanıyorsun!? Samet piçi götürdü dimi. Ulan o mu babalık yapacak benim kızıma!
-Öyle bir şey yok. O sadece onu şimdilik koruyor.
-Benden mi!!? O benim! Nereye giderse gitsin onu bulurum kızımı alır Sameti de öldürürüm!
Cihan odadan çıkacakken onu tuttum.
-Cihan dur!
-Bana bebeğimin yerini söylersin. Sonra sevgilinin yanına mı gidersin nereye gidersen özgürsün seninle işim yok!
-Ta..tamam. Ama onu benden alma.
-O sana kalmış bebeğimiz babasıyla olacak .
Elime yüzüme bulaştırmıştım. Sameti aradım. Nerede olduğuna dair konum attı.
-Gidelim.
Cihanla beraber yola çıkmıştık. Her şeyi herkesin önünde konuşaktık. Biraz yoldan sonra attığı konuma varmıştık.
Samet kapıyı açtı.
-Hiç bir şey anlamadım Ecem. Neyse tek başına gelmemişsin iyi oldu bir şey olur diye korkuyordum. Seni dinliyorum şimdi.
-Sizin acıklı aşk hikayenize tanıklık etmek isterdim ama ben kızımı alayım önce.
Ortamda derin bir sessizlik olmuştu.
-Kızım derken? E.. Ecem? Ne saçmalıyosunuz ulan siz!!?
Samet birden Cihanın üzerine yürüdü. Yağmuru bile gözünü kırpmadan öldürdüğünü görmüştüm. Hemen atıldım.
-Samet dur ! Benim hatam!
-Anlatacağım bana hak vereceksin dediğin şey bu muydu Ecem!
-Lütfen bırak gitsin.
-Sikerim ama bu işi! Herkes bana doğruyu anlatacak şimdi! Yoksa bebek falan yok!
-Sen kimi tehdit ediyorsun ulan!? Durum ortada işte doğuran Ecem babası benim dangalak! Bunda bu kadar anlmayacak ne var!
-Cihan seni sikerim ağzından çıkanı kulağın duysun! Siz zaten eskiden sevgili değil miydiniz! Madem çok aşıktınız bırakmasaydınız birbirinizi!
-Ben unutamadım Ecemi! Suan kafana sıkmıyorsam tek sebebi de o! Ama artık Ecemle işim yok. İsterse bebeğiyle yaşayabilir tabi gelip.
Koltuğun üzerinde uyuyan kızımı alıp çıktı.
Önce Sametle konuşmam lazımdı. Bilerek yapmıştı! Bebeği bu kadar istemesinin sebebi ona bağlı kalacağımı bilmesiydi.
Ama Samete işlerin zoraki oldugunu söylersem Cihanın üzerine yürürdü. Beni suçlu bilmesi şuan için en iyisiydi. Cihan hayatımı mahvetmişti.
-Özür dilerim.
-Özür dilermiş! Bana bunu yaptın cidden Ecem! Seni kesinlikle görmek istemiyorum artık.
-Hataydı.
-O zaman sana hatanla mutluluklar! Seni farklı sanmıştım. Sakın karşıma çıkma!
Samet çıkıp gittikten sonra bende kapıyı kapatıp cıktım peşinden. Gaza basıp gitmişti. Burada mal gibi kaldım. Cihanı aradım.
Çok geçmeden gelmişti.
-Uzaklaşmamıştım çok şansına. Bu kadar çabuk arayacağını düşünmemiştim.
Hiç bir şey demeden arabaya bindim.
Bebek ağlıyordu durmadan.
-Neden ağlıyor bu!?
-Aç olabilir mi mesela?
-Doyur o zaman.
Arabayı sağa çekip durdu. Arka koltuğa geçerken söylendim.
-Senin de bana ihtiyacın var.
-İkimizin de birbirimize ihtiyacı var. Gidecek yerin yok. Bebeğin ve babası dışında. Bizimle gelecek misin?
Gerçekten gidecek yerim yoktu. Üstelik canım deli gibi acıyordu. Dinlenmeye ihtiyacım vardı. En azından bir süre Cihanla kalabilirdim. Hem daha sağlıklı düşünmeye vaktim olurdu.
***
Arabadan inerken bebeği kucağıma almıştım. Kapının önüne geldiğimizde onu kokladığımı gördü.
-İsim koymadık hala.
-Yağmur koymak istiyorum.
Ters ters baktı bana.
-Cemre olacak.
-O zaman Yağmur Cemre olsun.
-Ecem! İçeri geç.
Adımımı attım içeri. Bu evde neler yaşayacağımı bilmeden...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BELA ve TEHDİT
Teen FictionEcem gözlerini soğuk hastane odasında açar. Ona söylenen iki şey hafızasını kaybettiği ve evli olduğudur. Ecem kocası olduğu söylenilen Cihanla hastaneden çıkar fakat evde yaşanan bazı şeyler sır perdesini aralar.Cihandan ve ona anlatılan geçmişinde...