💫Bölümleri düzenlemeye başladığım için satır arası yorumlar siliniyor. Sizler satır aralarını güzel yorumlarınızla doldurursanız çok sevinirimm.💫Oy ve yorumlarınızı bekliyorum beyaz kalplerimm🤍
İyi okumalar!
-----------------------------------------------------------
YAMAÇ'TAN...
Araç nihayetinde durduğunda sırayla aşağı indik. Hepimiz inince "Şu an çok açıkta duruyoruz" dedi Ateş, etrafta hızlıca göz gezdirerek. "Bir an önce yerleşmemiz lazım."
"Katılıyorum komutanım" dedi Asena. "Ben ikişerli grup olma taraftarıyım."
"Sen ayır grupları" diyerek onayladı Ateş.
"Emrah ve Ateş komutanım, siz birlikte olun" diyerek düşündü Asena. "Gökçe, sen Yağız'la ol. Ceylan ve Yamaç birlikte, Bora ile Yankı birlikte olsun. Ben Efsun'u alıyorum" diye devam etti.
"Tamam" dedi Ateş, kısaca Asena'ya bakarak. "Telsizleriniz açık olsun, en ufak bir şeyde haberim olacak." Bastırarak devam etti. "Kafanıza göre hareket etmeniz yasak!"
"Anlaşıldı komutanım!" Dedik hep bir ağızdan. Ardından Ateş'in peşinden ilerlemeye başladık.
-----------------------------------------------------------
ATEŞ'TEN...
"Üsteğmenim, bir bakar mısın?" Diye seslendim, önümde yürüyen Asena'ya.
Omzunun üzerinden bana baktıktan sonra yanıma geldi. Diğerlerine dönerek "Önümüzden yürüyün!" Diye emir verdi. Böylece diğerleri önümüzde olduğu için hepsini kollayabilecektik. "Emredin komutanım" dedi, simsiyah gözlerini nihayetinde benimle buluşturarak. Gözlerimi hızla gözlerinden ayırarak ileriye baktım. Gözlerinde bir şey vardı...
"Benim elimin uzanamadığı yerde olan biteni kontrol edebilecek misin?" Diye sordum küstahça.
"Anlamadım?" Diye sordu kaşlarını kaldırarak. Ne dediğimden ziyade bunu neye dayanarak söylediğimi anlamamış gibiydi.
"Diyorum ki... Ben yokken olan biteni kontrol edebilecek misin, üstesinden gelebilecek misin?"
"Beni hangi konuda yetersiz buldunuz da şu an hiç haddiniz olmayarak bu soruyu soruyorsunuz?" Diye karşılık verdi. Soruma soruyla karşılık verilmesinden nefret ederdim. Bu kadında nefret ettiğim pek çok şey vardı.
"Bilmem" diye mırıldandım. "Lafta iyisin. Operasyonlarda nasıl olduğunu göremedik henüz." Gerçekten kendi alaylı ses tonum neredeyse beni bile rahatsız edecekti.
"Komutanım bu ne?" Diye sordu. Ona döndüğümde eliyle başındaki bereyi gösterdiğini gördüm.
"Bordo bere" dedim anlamazca.
"Heh ya, bordo bere" dedi başını sallayarak. "İşte ben bu bordo bereyi kendim bordoya boyamadım. Kabiliyetlerimi kanıtlama çabasına girmeme gerek yok. Ayrıca operasyonlardaki namımın size kadar ulaşmış olabileceğini düşünüyorum. Beni fazla hafife alıyorsunuz ama... Yapmayın."
"Kes sesini otur aşağıya, diyorsun yani?" Diyerek tuzak soru sordum.
"Oturmayın, daha işimiz var ama şu ses biraz kesilse hiç fena olmaz" dedikten sonra tam ağzımı açacağım sırada"Ve hayır komutanım, dilimin normal bir boyutu var" diye de ekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLAMA, BİR TÜRKÜ SÖYLE
Teen Fiction"Her şehidin ardından bir türkü söylenirmiş" diye fısıldadı zorlukla. Gözlerimden akan yaşları sildi. Son defa mı değiyordu elleri tenime? "Sende ağlama." Kolay mı öyle sevdiğim? kolay mı öyle...? "Ağlama, bir türkü söyle" dedi, yarı baygın bakar...