#38- Sırlar Ve Sağanak

51 3 28
                                    

Özlediniz mi beni ehe

Ben burayı çok özledim ya valla yazmayı da özlemişim. Yazmak isteyip yazamıyordum iyi geldi yeniden yazmak

100. Yılımız kutlu olsun bu arada

Bölümleri hatırlamayanlar 36. Bölümü okumanız aydınlanmak için yeterli ama yok ben tam hatırlamak istiyorum derseniz son iki bölüm açıklayıcı olur diye düşünüyorum

Nasıl ama hikayede son üç bölümdür mutlu bişi olmuyo öskdkvk o yüzden bu bölümler çabuk geçsin diye bitirmeye çalışıyorum. (Not: bu bölümü yazarken yumoş şeyler oluştu elimde olmadan o yüzden sevinebilirsiniz) yine çok konuşmuşuşmmm

Balın'dan devam ediyoruz...

İyi okumalar ♡

~~

Önceki bölüm~~~~~

Elimdeki çiçekleri az önce dikkatle korurken şimdi ise onun mezarının üzerine bırakmıştım. Islanıyorlardı yağmurda... O beyaz begonviller... Her biri benimle ağlarcasına ıslanıyordu.

En sonunda ben annemin mezarının kenarına çömelmiş bir haldeyken Asel durduğu yerde dayanamadı ve oda geldi benim yanıma. Tuttuğu şemsiye ile belki artık yağmurda ıslanmıyordum ama yine de ıslanıyordu yanaklarım.

Omzuma koyduğu eliyle bir şekilde bana destek olmaya çalışıyordu ama onun da etkilendiği kızaran gözlerinden belli oluyordu. Ağlamamak için tutuyordu kendini.

~~~~~~

Asel'in, bana sarıldıktan sonra ağlayarak hasta olucaz yeter demesiyle ayağa kalkıp onu takip ettiğimi hatırlıyorum. Ardından kendimi tekrar evde buldum. Kafam o kadar doluydu ki hiçbir şeyi doğru düzgün takip edememiştim.

Odama girdiğim gibi çamura bulanmış kıyafetlerimden kurtulmuş kendimi sıcak bir duşun altına atmıştım.

Sıcaklık bana annemi anımsatıyordu. Onun içtenliğini, neşeli halini...

Duş almayı bitirdikten sonra kapattığım suyla çırılçıplak vücudumun her yanına çarpan soğuğu hissedebiliyorum şimdi. Sahi normalde de bu kadar soğuk muydu içerisi?

Bu soğukluk bana o günü hatırlatmıştı.

Annem olmadan uyandığım o günü...

Flashback~~~~~

Beni annemin gece yatırdığı yataktan, okula gitmek için çalan alarmla beraber uyanmıştım. Ama odada annem yoktu.

O an -yorganımın içerisinden etrafa göz attığım o oda- her zamankinden daha soğuk ve gri gelmişti. Belki de erkenden işe gitmiştir diye geçirmiştim içimden.

Çünkü bazen böyle olurdu. İşi yoğun olduğu için her şeyle uğraşabilmek adına erkenden giderdi ama çoğu zaman da mutfakta bana yiyecek bir şeyler bırakırdı.

Hızla yataktan atlayarak mutfağa ilerledim. Ama ne masada ne de mutfak tezgahında yiyecek bir şey yoktu.

Belki de unutmuştur dedim kendi kendime.

Her zaman beni düşünemezdi ya

Belki de unutmuştur.

Bunu düşünerek kendimi odama geri attım. Dün kaytardığım okula gidecektim bugün.

//Sunlight//Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin