Gerilir zorlu bir yay
Oku fırlatmak için;
Gece gökte doğar ay
Yükselip batmak için.
Mecnun inler, kanını
Leyla'ya katmak için.
Cilve yapar sevgili
Gönül kanatmak için.Hüseyin Nihal Atız
''Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.''
***
Bir insanı sevmek ne kadar kolaysa, nefret etmekte o kadar kolaydı. Değildi.
Son girdiğim tuvaleti temizliyordum. Domestosu bolca döküp elime fırçayı aldım ve fırçalamaya başladım. Bir yandan da su akıyordu. ''Emirmiş, emrin batsın.'' diye de söyleniyordum ağzımın içinden içinden.
Fırça işi bitince, maşrapayı elime alıp hem su döktüm hem de fırçaladım. En azından ilk girdiğime göre daha temiz kokuyordu. Köpük kalmayacak şekilde temizledikten sonra, son kez su döküp fırçayı kenara bıraktım. Kapıyı açıp hızla çıktım tuvaletten.
Kendi koğuşum da olduğumdan, doğrudan yatakhaneye geçtim. Kimse yoktu, herkes yemekteydi. Çok beklemeden üstümde ki kamuflajları çıkartıp, yedekleri giyindim.
Ellerimi bolca sabunla yıkamıştım. Sanırım derim soyulmuştu. Saçlarımı yukarıdan at kuyruğu yapıp, şapkamı takmıştım. Ranzanın kenarına oturarak, postallarımın iplerini bağladım.
Hızla koğuştan çıkıp yemekhaneye doğru ilerledim. Yemekhaneye girip bizimkilerin olduğu yere geçtim. Kardelen'in yanına geçip oturduğumda herkes fazla açtı ki, kimse bana bakmadı. Taze fasulye ve pirinç pilav vardı. Vitamin...
Yemeye başladım yemeğimi.
''Hilal.'' diyen Asudeye, 'hm' demekle yetindim. Kurt, aslan, jaguar ne varsa onun gibi açtım. ''ATUNEB'E ne zaman dilekçe yollayacaksın?'' ağzımda ki pilavı yutup, kendisine döndüm.
''Bir aya kadar.'' diye yanıtladım kendisini ifadesizce.
''Gitmesen olmaz mı?'' diye sordu usulca Kübra. Kendisine ifadesizce baktım ve bir kaşık daha pilav aldım.
''Olmaz.''
''Neden?'' diye sordu hemen Sinem. Derin bir nefes verdim.
''Öyle. En iyisi gidip asıl olmam gereken yerde eğitimimi tamamlamak.'' diye yanıtladım hiçbirine bakmadan.
''Bir ay da neler değişir, neler gelir neler gider...'' diye mırıldanan Asudeyi umursamadan yemeğimi yemeye devam ettim.
Yemek boyunca daha da konuşmadım hiçbiriyle. Onlar kendi aralarında sohbet ettiler, bende katılmadım. Başım ağrımıştı zaten.
Yemekten sonra spor binasında eğitim vardı. Zehra komutan girecekti eğitime.
Askeriyeden çıkıp, bahçede ilerlemeye başladım. Arka tarafta olan büyük demir kapı açıldı. Bende o yöne doğru ilerliyordum. İçeri 3 tane zırhlı araç girdi. Arka arkaya park ettiler. Kapıları açıldı ve içlerinden askerler çıktı. Görevden geliyorlardı kuvvetle muhtemel. Hiçbirini umursamadan, alana ilerleyeceğim sırada gözlerim bir çift ela göz ile kesişti.
YOU ARE READING
KANLI AY
Teen Fiction❝Şafakta başlayan aşklar, ancak kanlı ayda son bulurlar.❞ . . . 🌘