Eve bahçe kapısına geldim, büyük bir bahçesi vardı. Bahçe kapısından 1 metre taşlarla döşeli yoldan geçip evin kapısına geldim , anahtar kapının yanındaki saksının altındaydı. Anahtar ile kapıyı açtım. Evin kapısı salona açılıyor. Kapının karşısında üs kata çıkan merdivenler var. Merdiven altında banyo, tuvalet ve bir tane oda vardı.
Sol tarafta camlarla kaplı olan,salon vardı. Camın önünde büyük bir koltuk takımı, ortasında büyük bir sehpa vardı.
Koltukların biraz arkasında ahşaptan yapılı olan 12 kişilik yemek masası duruyordu. Yemek masasının ilerisinde mutfak vardı. Mutfak ve salon birleşikti. Evin giriş katını çok büyüktü ve şaşırmıştım. Üs kata çıktım bura koridor vardı . Bu Katta 5 tane oda vardı. İlk odayı açtım ve büyük bir tane yatak odası vardı. İçerisinde banyo vardı. Odadan çıktım ve yan odaya geçtim. Yan oda küçük bir odaydı ve içerisinde tüm odayı kaplayan camlı gardırop vardı. Burası giyinme odası.
Yan odayı açtım küçük bir oda ve boştu.
Diğer odayı açtım ve koltuklu bir oda vardı. Burası misafir odasıydı. Diğer odayı açtım oda küçüktü, bir yatak ve küçük bir dolap vardı. Koridorun sonunda bir merdiven vardı. Merdivenlerden çıktım ve burası çatı katıydı, çatı katı tamamen cam tavanlar la kaplıydı ve burada büyük bir ahşap masa , üzerinde masa lambası vardı . İçeride bir kaç tanede uzun dolaplar vardı bir tane de koltuk vardı. Burası çalışma odası şeklinde tasarlanmıştı ve en favori oda benim için burasıdır.
Evi hızlıca gezip üzerimi değiştirdim. Telefonumu anahtarı mı alıp evden çıktım. Karşı eve doğru ilerledim ve kapıyı çaldım. Kapıyı küçük kız açtı.Asena - merhaba güzelim, biz seninle tanışamadık.
Kızın göz hizasına indim ve elimi uzattım .
Küçük kız - merhaba ben Melek
Asena - memnun oldum melek.
Küçük kız - annem yemekleri hazırladı hadi gel masaya geçelim.
Yiğit üs kattan iniyordu. Ada abla elinde bir kaç şey ile bize doğru geldi.
Ada abla - hadi geçin sofraya yemekler soğumasın
Asena - yardım edeyim ben Ada abla
Ada - teşekkür ederim kuzum ama herşey hazır hadi geçelim.
Yiğit ile evlerimizin modelleri aynıydı. Hızlıca masaya geçtik ve Ada abla servis yapmaya başladı ki kapı çaldı.
Yiğit - Abla birini mi bekliyorduk ?
Ada - Hayır ablacım.
Yiğit kapıyı açmaya gitti ve bir kaç dakika sonra içeri bir erkek bir kadın ve puset içinde bir bebekle salona geldiler.
Yiğit- Abimler gelmiş .
Yiğit - sizin geldiğimden nasıl haberiniz oldu acaba ?Abisi - Ada söyledi , istemiyorsan gidelim kardeşim.
Yiğit - hayır abi , ben seninle konuşmadım o yüzden sordum.
Abisi - misafirimiz ile tanıştırmayacak mısın bizi ?
Yiğit - Asena , abim Barış yengem gülce. Arkadaşım Asena
Gülce - memnun olduk.
Asena - Bende memnun oldum
Yiğit - bizde yemek yiyecek tik hadi sizde gelin.
Gülce- geçmiş olsun Asena.
Asena - teşekkür ederim gülce hanım
Gülce - abla de sen boşver hanımı filan .
Ada abla iki ayrı çorba tervis tenceresi getirdi biri büyük diğeri küçüktü küçük olan tencereden ilk önce meleğe koydu. Sonra büyük tencereden bize çorba koydu . Melek yemeğini yemekte zorlanıyordu .yüzünde çok iyi bildiğim o üzüntü vardı .
Asena - melek noldu güzelim bir sorun mu var.
Melek - Hiç yok birşey Asena abla
Ada - O tuzsuz yiyor Asena cım ondan böyle davranıyor.
Asena - tuzsuz çorba mı bayılırım bende tuzsuz çorbadan ala bilir miyim ?
Ada abla o kadar çok şaşırmıştı ki masadaki lerde, ada abla dan farksızdı. Tuzsuz çorbayı pek sevmezdim ama yıllar önce bende çocukken aynı şeyleri yaşamıştım ve o nun ne hissettiğini biliyordum. O kadar iştahlı yedim ki melekte yemeğe başladı. Annesi meleği böyle görünce çok duygulandı. Bizim bu halimizi gören yiğit de tuzsuz çorba yemeye başladı ve melek çok mutluydu yemekler yenildi ve çaylar içmek için salona geçtik. Gülce ablanın bebeği uyanmıştı.
Asena - oy maşallah bu yakışıklının ismi ne ?
Güce - Ömer ismi ablası
asena- sevebilir miyim?
Gülce - tabiki ablası
Ben Ömer'i severken yanıma Melek geldi ve beni çağırdı.
Melek - Ada abla benimle gelebilir misin ?
Ada- tamam güzelim
Dedim ve kalktım, Melek ile mutfağa gittik. Melek duygulu gözler ile bana bakmaya başladı. Melek elini alnına götürdü ve peruk olan saçını çıkarttı.
Melek - bu saçlar benim değil , ben lösemiyim. Hayatımda ilk defa bir ablayı tuzsuz yerken gördüm. Benim için yaptığını biliyorum sadece sana teşekkür etmek istedim Asena ablacım .
Asena - melek biliyor musun bende 10 yaşında hasta oldum. Ama bak şimdi çok sağlıklıyım sende iyi olacaksın merak etme.
Melek - sende mi lösemiydin yani
Asena - hayır benimki başka bir hastalıktı
Melek- Kemik iliği nakli lazım , Asena abla. Babam ile uyumluydu ama o nu vücudum kabul etmedi sanırım öleceğim ben .
Asena - hayır Melek ölüm falan yok sen iyi olacaksın, bizde seninle bol tuzlu abur cubur yiyeceğiz.
Melek - söz mü
Asena - söz
Melek bana sıkıca sarıldı ve içeriye geçtik. Çaylar içildi ve ben Ada ablayı bir bahane ile mutfağa çağırdım. Ada ablaya Melek ile konuşmamız dan bahsettim.
Ada - evet babasının ki olmadı bizde ilik nakli sırasına girdik bekliyoruz .
Asena - Ada abla izin verirsen bende donörlük testi yaptırmak istiyorum .
Ada - gerçekten bunu yapar mısın ?
Asena - tabiki abla. Hem biliyoruz ki kan bağı olmayan biriminde iliği uyuyor.
Ada - teşekkür ederim Asena
Asena - teşekküre gerek yok abla. İnşallah meleğe uyarsa oda kurtulur bu hastalıktan.
İçeriye geçtik ve ben kalkmak için izin istedim
Asena - bana müsade artık, geç oldu.
Ada - otur biraz daha,Asena
Asena - başka zaman abla yarın adliyede işlerim var , erken kalkmam lazım.
Yiğit - ben geçireyim seni
Yiğit ile kapıya kadar geldik ve yiğit konuştu.
Yiğit - uzun bir gün oldu önce uçak sonra kaza, herşey için tekrar teşekkür ederim ederim.
Asena - bir günümüz bir aya bedel oldu resmen yüzbaşım. Teşekküre gerek yok dediğim gibi kim olsa aynısını yapar. Yemek için teşekkürler.
Yiğit - rica ederim iyi geceler .
Asena - sana da iyi geceler
Eve gittim ve üs kattaki büyük odalı olan yatağa yattım telefonuma baktım saat 23.00 dı. Annemi aradım ve iyi olduğumu söyleyip yattım .