üçüncü silüet

55 9 5
                                    

Okula gelmiştik çok kalabalıktı, ahırda ki hayvanlar gibi herkes her yerdeydi ve sesler çok fazlaydı, diğer insanlar için sorun olmazdı böyle bir durum ama maalesef benim için öyleydi.

Her zaman kalabalıktan korktum o yüzden insan içinde olmaya alışık değilim, hep başım döner ve miğdem bulanırdı, tıpkı şu an olduğu gibi.

Bundan nefret ediyordum çok aptalcaydı, böyle olmam hataydı ciddi bir hataydı, ağzımı kapattım o kusma hissi geri gelmişti.

Hafiften başım dönmeye başladı, bacaklarımın titremesi arttı her an bayılacaktım.

Baş dönmesi artmaya başladı, tam düşücekken Dreame tutundum.

Dream: George iyi misin?

George: Okulda lavoba nerde?

Dream: Hastamısın?

George: lavobanın yerini söyle lütfen.

Dream kolumdan tutup beni lavobaya götürdü, galiba iyi çocuktu ön yargılarımı geri çektim aslında, belki iyi anlaşırım, aslında çok iyi anlaşıcaz gibi geliyor.

Dream kapıyı açtığı an hızlıca içeri girdim. Musluğa yaklaşıp çantamdan ilaçlarımı çıkarıp içtim. Biraz bekledim ve kafam düzelmeye başladı.

Dream: Bu durum senin için normalmi?

Sadece başımı sallamakla yetindim.

Dream: Anladım, böyle bir durumda revire git ne olur ne olmaz.

İlaçlarımı geri çantama koydum, biraz daha durdum.

George: Yardım için teşekkürler Dream.

Dream: Rica ederim, her zaman yardım için burdayım.

Lavobadan çıktık, sınıfların olduğu kata giderken Dream okul hakkında bir kaç bir şey daha anlattı, Dreami dinlerken gözüm panoda ki kayıp ilanlarına deydi.

Durup panonun yanına gittim. Karl ve tubbo adında iki çocuk vardı, Dream yanıma geldi.

Dream: Bu ikisi Karl ile tubbo, sabah sana açıklamıştı tubboyı.

George: Peki ya Karl.

Dream: Gece vakti eve giderken eski lunaparkın ordan gitmiş o sırada bir şeyler olmuş, şöyle bir durumda var Karl o saatte dışarda olması çok tuhafdı.

George: Sakın birimiydi?

Dream: Evet işte sıkıntıda bu zaten Karl herkesle iyi geçinirdi, o saatte onu bir şey kovalıyordu sanırım çünkü yakınlarda Karlın ayakkabısının tekini bulmuşlardı.

George: Korkunç, umarım yaşıyordur.

Dream: Umarım, şimdi bunu çok dert etme okuldaki ilk günün somuçta.

Panonun yanından ayrılıp sınıfların olduğu kata doğru gittik. Dream sınıfımı bana gösterdi, bir kaç bir şey daha dedikten sonra sınıfına gitti. Bende kendi sınıfıma gittim.

Sınıf çok dolu değildi ve nereye oturmam gerektiğini bilmiyordum, çöpün yanındaki çocuğun yanına gidip korka korka boş sıra varmı diye sordum. Cam kenarı beşinci sıranın boş olduğunu söyledi, teşekkür edip sıraya gittim.

Çantamı yanıma koydum ve camdan dışarıyı izlemeye başladım. Herkes gülüp eğleniyor du keşke benimde böyle olabilmek için enerjim olsaydı sanırım biraz kıskandım.

Etrafa biraz daha baktım, büyük ağacın altında bir şey dikkatimi çekti siyah giyimli biri vardı sanki silüet gibiydi sadece orda duruyordu, biraz daha o şeye baktım. Gözümü kapatıp açtığımda orda yoktu.

Çok garip büyük ihtimalle ilaçlardan dolayı dedim ve önüme döndüm, üzerimde hala izlenme hissi vardı, stresli olduğumdan dolayı diyip kendimi tekrar tekrar avuttum.

Kafamı sıraya koydum. Biraz uykuya ihtiyacım vardı.

_____________

Heyy merhabalar yine ben

Bunu gecenin bilmem kaçında yazıyorum ve gözlerim kapanacak gibi o yüzden uzun tutamadım kusura bakmayın

İyi gecelerrrr

shiny townHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin