"Pov Tubbodan"
Yine aptal yerdeyim her gün dahada kötü gidiyor her şey, vücudumdaki yaralar artmaya başladı ve artık ölüm zamanım geliyor.
Yavaş adımlarla karanlıkta yürüyorum, çalıların içinde çıplak ayakla artık kıyafetlerim bile mahvolmuştu, kurtalamayacaktım.
Yere çöktüm, sağıma baktım ve bir yol vardı aşağıda ise bir fırın vardı, bu benim kaçışımdı.
"Pov Georgedan"
Ne olduğunu anlamamıştım ormandaki çocuk beni görünce kaçmıştı, neden yapmıştı ki bunu aklı başına gelmişti sanırım. Ama bu tip biri akıllanabilirmiydi.
Hava iyice kararmıştı sadece arkadaki fırının ışığı çok canlıydı, canlılığın sıcaklığı çok iyiydi, huzurlu hissetmiştim, tek başımayken ilk defa bu kadar rahatlamıştım, ama bu rahatlığı demir tellere çarpan şey bozmuştu, hızlıca ayağa kalktım ve arkamı döndüm. Yerde biri yatıyordu, çitin olduğu yere gittim. Yerde yatan kişiye yaklaştım çitin diğer tarafında ne işi vardı acaba.
Telefonumu alıp el fenerini açtım, üstü başı çok kötüydü, ve her yerinde morluklar ve keskin çizikler vardı. Yuvarlanmıştı, biraz daha inceledim ve en sonda yerde yatan kişi tepki vermişti.
Hala yerde yatıyordu, ama nefes alış verişi düzene girmişti. Aniden ayağa kalktı ve etrafa baktı.
Tubbo: Kurtuldum... sonunda.
Bakışlarını bana çevirdi ve bir adım geri gitti. Ne olmuştu bu çocuğa birinden mi kaçıyordu. Bir kaç saniyede çocuk benim tarafımdaydı ve yere düşmüştü sanırım tüm gücünü bur tarafa geçmek için kullandı.
Yine endişeli bakışlar atıyordu korkuyordu korkusunun neyden kaynaklı olduğunu merak ediyordum açıkçası. Çocuğun göz bebekleri büyüdü. Ayağa kalktı ve kolumdan tutup peşinde benide koşturmaya başladı.
George: Ne oluyor!?
Tubbo: Sorular sonra şu an kaçmalıyız.
Fırından uzaklaşmıştık, sonunda koşma serüveni bitmişti şimdi ise soru sorma zamanı, yerde oturan çocuğun karşısına oturdum.
George: Sen kimsin ve neden bu haldesin ayrıca biz neyden kaçıyorduk?
Tubbo: Ben tubbo uzun süredir kayıp olarak etraftaydım, bu halde olmamın sebebi beni kaçıran kişiyle olan boğuşmalarım yüzünden.
George: Sen Tommynin arkadaşı olan kayıp çocuksun.
Tubbo: Dur, Tommyi nerden tanıyorsun?
George: Oda benim arkadaşım ve uzun süredir seni arıyor.
Tubbo: Onun yanına gitmeliyiz.
George: Tamam ama yürüyebilir misin?
Tubbo: Emin ol uzun süredir koşuyorum o yüzden bacaklarım yerindedir.
Tubbo ayağa kalkıp güçlü olduğunu belli eden bir duruş takındı ama bacakları belli olucak şekilde titriyordu.
-Time skip-
Tommynin evinin önüne gelmiştik, Tubbo kolumü dürtükledi.
Tubbo: Garajdan girelim Tommy orda takılıyor.
Onaylayıp garaja olduğu yere, arka bahçeye gitmiştik çitten atlayıp garaj kapısına gitmiştik,garaj kapısından ikimizde geçemezdik, eğilip attan baktım Tommy yerde uzanmış bir şey düşünüyordu, elimi alt taraftan geçirip yerdeki teneke kutusunu Tommynin kafasına attım.
George: Tommy kapıyı biraz daha açarmısın ve senin için bir sürpriz getirdim.
Tommy: Özür dile ilk önce, senin yüzünden dikkatım bozuldu.
George: Tamam tamam özür dilerim.
Tommy: Dream git şu kapıyı aç.
Dur Dream mi!? Onun burda ne işi vardı, yine içimde sebepsizce kaçma dürtüleri oluştu ama Tubbo ayakta durmak için kolumdan tutuyordu, içimdeki sesler kaçmamı söylüyordu ama ne yapmam gerekiyordu. Düşüncelerimde o kadar uğraşıyordum ki çoktan kapı açılmıştı.
Tommy: Tubbo!?
Tommy olduğu yerden hızlıca kalkıp Tubboya sarıldı, sanırım ağlıyordu.
Tommy: Öldün zanettim, her gün seni aradık Ranboo okulun her yerine kayıp ilan astı, cidden çok korktum.
Tommy İlk defa ağlarken görüyordum ve bu nedense beni mutlu etmişti iki dostun mutlu olması.
Tubbo: Tamam artık burdayım, şu çocuk olmasaydı hala kayıptım aslında.
Tubbo parmağıyla beni gösterdi, Tommy hem şaşırmış hemde teşekkürler anlamında bakıyordu.
Tommy: George cidden çok teşekkür ederim sana her zaman güvenebilceğimi biliyordum.
George: Rica ederim Tommy ve sanırım arkadaşına yardım etsen iyi olur çünkü her yerinde yara var.
Tommy: A hemen sen içeri geç Tubbo ben babamı çağırcam, Kasetler sende Dream izleyince geri getir.
Dreamin burda olduğunu bile unutmuştum, yine terliyordum ve ellerim titriyordu.
George: Ben gitsem iyi olur a-
Aniden silah sesi geldi, kargalar uçarak kaçmaya çalışıyordu, gökyüzündeki bir karga vuruldu ve hemen bahçedeki çalılara düştü.
Tommy: Kargalar... Fundynin evinin ordan uçuyorlar.
Tubbo: Yoksa Fundynin başına bir şey mi geldi, ya da...
Tommy: Dur bir saniye, Wilbur bu Fundynin yanında.
George: Neden oraya gitti.
Tommy: Babam bir kaç tahta istedi ve Fundylerin evinde bolca tahta var ve Wilbur tahta almaya gitti.
Bir silah sesi daha duyuldu bu sefer sert bir sesdi. Tommy çoktan koşmaya başlamışdı, peşinden Dream koşuyordu.
George: Tubbo sen evde kal, onların peşinden gidicem.
Tubbo başıyla onaylayıp eve doğru yöneldi, arka bahçeden çıkıp peşlerinden koşmaya başladım, Dream Tommynin arkasından bağrıyordu. Ama Tommy duymazdan geliyordu, tekrar silah sesleri duyuldu bu sefer çevrede ki evlerden bir kaç kişi cama çıkıyor bir kaç kişide binadan çıkıp sesin geldiği tarafa bakıyordu.
Tommy evin önünde durdu. Elinde silah olan maskeli bir herif yerde acıdan kıvranan kişiye silah tutuyordu, yerde yatan kişi Wilburdu omzundan yaralanmıştı, elinde silah tutan herif ortam kaybolmuştu bir anda.
Tommy adamın peşinden gitmek için kıvranıyordu ama Dream onu tutuyordu. Wilburun yanına gidip koluna baktım.
Wilbur: George benim yaram derin değil... sıyırdı ama Fundy... ona hemen bak iki bacağından vuruldu.
George: Nerde o.
Wilbur duvarı gösterdi, yerde yatan bir beden vardı hala nefes alıyordu, hızlıca Fundynin yanına gittim.
Yerde sadece yatıyordu bilinci kapalıydı, biraz gözlerini açmıştı ve bana bakıyordu. Sesi çok kısık geliyordu sadece bir şeyi anladım.
Fundy: Tekrar aptal biri yüzünden... bacaklarımı.. kaybetmek istemiyorum..
____________
Heyyy naber
Hemen bölüm gelmiyor özür dilerim son sınıfım diye derslere çok gömüldüm o yüzden ve bir sonraki bölümde de Fundynin bacaklarını kaybetme anısı hakkında aslında Dreamle aralarında geçen bir kavga
NeyseByeee🌟🦆
ŞİMDİ OKUDUĞUN
shiny town
Fanfictionaçıklama bulamadım kafama göre takılıyorum kısacası gerilim korku tarzı bir şey