shiny town

rüya

Her yer karanlık, daha az önce Fundynin evinin önündeydim, ne oluyordu böyle, karanlık bir odadayım, etrafa bakıyorum. Yerde ki battaniyenin içinde biri vardı. Yaklaşmak istesem bile yapamıyordum bacaklarım öylece duruyordu haraket ettiremiyordum, battaniyenin içinden ağlama sesleri geliyordu, bu bir çocuktu.

Hıçkırarak ağlıyordu, yardım etmek istiyorum ama yapamıyorum. Neden böyle oluyordu kimdi o çocuk, çocuk ağlamamaya çalışması her şekilde belli oluyordu.

Sonunda bir şey söyledi." Sadece kedi sevmek istiyordum." Dedi çocuk, duraksadım, bunu küçükken ben demiştim, o günün gecesi, kendimi odaya kitleyip sadece yerde battaniyenin içinde ağlıyordum. Sonunda ayaklarımı haraket ettirebiliyordum, yavaşça haraket edip battaniyeyi kaldırdım. Bu çocuk bendim, ama neden bir anda bu olayları hatırladım, neden bunları görüyordum.

Elimdeki battaniye toz olup uçtu aynı şeyler etrafımdaki şeyler içinde geçerliydi, hepsi toz olup ortadan kaybolmuştu, tekrar karanlıktı, bu sefer yine ağlama sesi vardı, sağ tarafımdan geliyordu, sesin geldiği yere baktım, buda başka bir çocuktu, oda hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Yanına gittim, kolunda her yerinde morluklar vardı. Çocuğun yanına oturucakken aniden olduğum ortam değişti, bu sefer bir parktaydım, herkes telaş içindeydi. Polisler koşusturyordu. Arkama baktım bir çocuk vardı, kadına sarılıp ağlıyordu. Kadın kanlar içindeydi. Tekrar ortam değişti bu sefer tekrar aynı yerde o karanlık bölgedeydim.

?: Başkaların acısını gördün az önce

Arkamdan bir ses benle konuşmuştu, arkamı döndüm silüet şeklinde biri vardı. Kütüphanede gördüğüm kişinin silütine benziyordu.

George: Sende kimsin?

?: Şu an odandayım, baş ucunda duruyorum.

Hızlıca doğruldum etrafa baktım, odamdaydım, bu da demek oluyor ki Fundy ile Wilburun vururlması sadece bir rüyadı, yataktan kalktım, yanımızdaki evin en üst kattaki ışığı kapanıp sönüyordu, burası Dreamin odasıydı, hala uyanık mıydı? Neden uyanıktı? Cama yaklaştım, dream kafasını masanın üzerine koymuş ve masanın üzerindeki lambayla oynuyordu, üzgündü sanırım. Işık son bir kere daha yandı ve kapandı, hala kafası masanın üstündeydi.

Masama gidip bir kağıt aldım bir kaç bir şey yapıp top haline getirdim. Cama tekrar gittim hala ordaydı, camı açıp karşı tarafa attım ve tam tutturmuştu, Dream başını kaldırıp cama bakıyordu, oda Camı açtı, kağıdı aldı. Biraz bekledim, tam camı kapaltacağım sırada içeri bir kağıt topu geldi, kağıdı alıp açtım.

"İyi olup olmadığımı sorduğun için teşekkürler George, sadece biraz yorgunum. Aslında gerçekten kaçmak aptalca geliyor şu an, gerçek şu ki geçmişte yaptığım bir şey için hala kafam karışık, aslında bir anlık öfkemi kaybettim. Başkasına duyduğum öfkeyi başkasından çıkardım."

Yeni bir kağıt aldım ve bir kaç şey daha yazdım. Ne tür bir olay olduğunu merak ediyordum, o yüzden onu dinliycem. Kağıdı karşı tarafa tekrar attım. Dream bu sefer attığım kağıda yazıyordu. Biraz daha bekledikten sonra tekrar kağıt geldi.

" Bana sorunun ne olduğunu anlatabilir misin? Merak etme güvenilir biriyim.

Tekrardan teşekkürler, öncelikle geçmişte birinin bacağını kırmıştım aslında her iki bacağınıda kırmıştım. Fundye bunu yaptığım için kendimi suçluyorum çünkü kimseye zarar vermek istemiyorum açıkçası, ama elimde değildi. O gün onla ettiğimiz kavgada ateşi körüklemişti, o olaydan sonra hep kötü rüyalar gördüm ve hala da görüyorum ne yapmam gerektiğini bilmiyorum."

Olayı unutmaya çalışıyor ama duyguları onu yiyip bitiriyor, çok yardımcı olmasa bile bir yöntem biliyorum. Not defteri mi alıp son sayfalarını açtım piskoloğum bana kötü rüyalar konusunda bir kaç şey söylemişti, yeni bir kağıt alıp içine yardımcı olucağını düşündüğüm her şeyi yazdım.

Kağıdı top haline getirdim, bu sefer kağıdı daha yakından atmak istiyordum ve hep yapmak istediğim şeyi yapıcaktım. Camdan dışarı çıktım, neyseki sağlam bir çatıydı, Dream bana bir kaç el işaretiyle odaya geri dönmemi anlatıyordu, ama bu beni durduramazdı her zaman bir çatının üstüne çıkmak isterdim, dengemi bozmuycak bir şekilde sağlam yerler bastım, ve dikkatlice kağıdı attım ve kağıt hızlıca gitmişti.

Dream kağıdı alıp içine bakarak güldü, içinde bir şey yazmıyordu sadece aptalca çizimler vardı, küçükken çizdiğim resimlerden çizmiştim ama komik şekilde. Piskoloğum bana basit şeyleri komik şeylere çevirmemin iyi gelebilceğini söylerdi.

Cama geri gidip odaya tekrar geçtim. Dreame el sallayıp camı kapattım, yatağa tekrar uzandım, sanırım Dream harika bir dostu aslında "sanırım" kelimesini artık kullanmama gerek yok o harika bir dost.

Gözlerim hafifçe kapanıyordu, bu sefer uykudan korkuyordum, gözlerim kapandı ama odada bir şey vardı.

?: Rüyalar aslında acının farklı bir halidir.

Gözlerimi fal taşı gibi açtım etrafta biri yoktu, ama bu odadaydı, battaniyemi ve yastığımı alıp odadan çıktım, bu gece salonda uyucaktım.

Koltuğa yayıldım, sadece ay ışığı ve ben vardım, ay ışığı ortama loş bir hava sunuyordu en son böyle bir havanın içinde ne zaman olmuştum, bu sefer rahatça uyuyabilcektim, gözlerim kapandı ve güzel uykunun elindeydim.

"?"

Rüyalar acının bir haliyken de gerçeklerinde oluştuğu yerdir.

__________________

Heyyy

Naber normalde bu bölüm Fundyle Dreamin olayı hakkında olcaktı ama üşendim o yüzden kısa bir özet geçtim neyse umarım sevmişinizdir

Ve ayrıca ben biraz hızlı yazıyorum o yüzden hata olabiliyor hatalarımı belirtirseniz sevinirim

Neyse byeeee 🌟🌟