Selamın aleyküm, sevgili okurlarım!🫶🏻🫂
Hikayeye başlamadan oy verirseniz çok sevinirim!
•••
Bismillahirrahmanirrahim...
Yusuf'la evimize geçmiştik. Yusuf abdestini tazelemeye giderken ben namaz elbiselerimi giymiş ve seccadeleri önlü arkalı sermeye başlamıştım. Banyonun kapısı açılırken arkamı dönmüştüm.
"Hatunuma bak be!" Yusuf yanıma gelip anlıma küçük bir öpücük kondurdu ve seccadesinde yerini aldı.
"Bismillahirrahmanirrahim." Yatsı namazının sünnetini tek kılarken farz ve vitir namazını Yusuf kıldırmıştı. Ben tesbihimi elime almıştım ki Yusuf tekrar ayağa kalktı.
"Kaza mı kılacaksın?" Yusuf omzundan bana baktı ve tekrar önüne döndü.
"Şükür... evet şükür." Bende ayaklanıp seccademde yerimi almıştım.
Yusuf'la aynı anda selam verdikten sonra, Yusuf omzundan bana bakıp sağ kolunu kaldırdı. "Gel bakayım, hatun." Yavaşça kolunun altına girerken huzurum yerindeydi. Yusuf anlıma küçük bir buse kondurup gülerek bana bakmaya başladı. "Bir şey demeyecek misin?"
Derin bir nefes alıp, "Diyecek çok şeyim var sana karşı ama her şey zamanla." Diyince Yusuf'un gülüşü soldu ve kaşları çatıldı.
"Birini desen bir şey olmaz bence?" Diye sorunca gülümseyip başımı yere eğdim.
"Her ne olursa olsun, biz birbirimizin kaderiyiz, Yusuf." Yusuf'tan ses gelmeyince arkama dönüp tesbihimi elime aldım ve Ayet-el kürsiyi okumaya başladım.
"Çok şanslıymışım ben, Meryem. Rabbim, beni seninle ödüllendirdi." Diyince gözlerim Yusuf'a döndü. Gözleri kızarmıştı ve dolu doluydu. Ağlayacak mıydı? "Sarılayım mı?" Kollarımı açıp Yusuf'u kabul ettim. Yusuf beklemeden kollarını belime sardı.
Bir hıçkırık sesi koparken, kalbim ağrımaya başladı. Yusuf, boyun girintime saklanmış, ağlıyordu. O an içimde bir şeylerin koptuğunu hissetmiştim. "Yusuf'um, ağlama." Saçlarını sakinleştirmek ister gibi okşarken, Yusuf başını kaldırmıştı fakat kolları hâlâ belimdeydi.
"Yusuf'un mutluluktan ağlıyor, Meryem'im. Öyle bir mutluluk ki, anlatılamıyor." Yusuf iki yanağımıda öpüp, "Yıllar geçti, benim sana olan sevgim geçmedi." Yusuf, beni ne zamandır seviyordu? Sormak için sırası mıydı? "Merak ettiğin şeyi az çok tahmin edebiliyorum." Başını eğdi ve devam etti. "Beş yıl, beş yıl seni sevdim, beş yıl seni bekledim, beş yıl helalim olmanı bekledim."
Gözlerim yuvalarından çıkarken, dudaklarım şaşkınlıktan aralanmıştı. Ben, Yusuf'u üç yıl sevmiştim. Bu sevgiyi hak edecek ne yapmıştım.
Yusuf başını kaldırıp, "Yağmur yağarken çocukları toplayıp camiye sokmuştun, kendin tirtir titriyordun halbuki ama buna rağmen çocukları düşünüp kabanını çıkartmış ve o üç çocuğuda sarmaya çalışmıştın." Gözlerim yüzündeki tebessümdeyken, aklım o günü hatırlamaya çalışıyordu. "Diğer gün ateşinin çıktığını söylemişti abin, o gün çok dua etmiştim senin için. Çocukları bu kadar çok seviyorken, anne olduğunu tahmin etmek..."
"Anne olmak, senle evlendikten sonra ki duam ama kolay değil ki? Bir çok eğitimi var bunun, efendimiz (a.s.v)'in çocuklarına olan davranışlarının hepsini öğrenmemiz gerek." Yusuf gülümseyip beni kendine çekti.
"Elbette biliyorum ama senden bir çocuğum olduğu haberini almak, o duyguları tatmak istiyorum. Şu kitaplıkta anne ve baba olacak kişiler için örnek davranışlar var, ben üçünü bitirdim şimdi ki kitabında yarısını okudum." Gözlerimin önü bulanıklaşırken belli etmemek için başımı eğmiştim. Yufka yürekli Yusuf'um...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Helalim
Teen FictionSevginin en güzel haliydi Meryem ile Yusuf... Onlar, Allah'ı anmadan gün geçirmezdi. Birbirlerini çok severlerdi ancak Allah'a olan sevgilerini asla unutmazlardı. En zor günde bile, Allah'ı andı onlar... Ahiret için uğraştılar, başardılar mı? İşte b...