Sevginin en güzel haliydi Meryem ile Yusuf...
Onlar, Allah'ı anmadan gün geçirmezdi.
Birbirlerini çok severlerdi ancak Allah'a olan sevgilerini asla unutmazlardı.
En zor günde bile, Allah'ı andı onlar...
Ahiret için uğraştılar, başardılar mı? İşte b...
Bölüm atamadım çok uzun bir süre çünkü benimde okulum var ve çalışmam gerekiyor. Boş vakitlerimde emin olun sizin için bölüm hazırlayacağım.
Bu kitap kısa sürede biter gibime geliyor.
En fazla 30 bölüm yazarım bence. Ama bilirsiniz ki; evdeki hesap çarşıya uymuyor. Kitabı uzatmakta istemiyorum.
Bölüme geçebilirsiniz!🥳
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Şüphesiz, biz her şeyi bir ölçüye göre yarattık." Kamer, 54/49
Bismillahirrahmanirrahim.
Adım sesleri yaklaşırken umursamamaya çalışıp domatesi kesmeyi devam ettim. Çok geçmeden belimdeki eller ve etrafı saran naif koku gelen Yusuf'un habercisiydi. "Yardım edeyim mi diyeceğim, her şeyi hazırlamışsın Meryem'im!" Diyince gülümseyip omzumun üzerinden Yusuf'a baktım.
"Gidecek miyiz?" Yusuf camiden bahsettiğimi kısa sürede anlayınca başını sallayıp ağzına bir tane salatalık attı.
"Gideceğiz güzelim de, sen gitmek istemiyorsan ben hallederim." Diyince başımı iki yana salladım ve çayın altını kapatıp masaya götürdüm.
"Gitmek istiyorum, hadi geç yiyelim." Derken Yusuf elindeki tabağı masaya koydu ve sandalyesini çekip oturdu. Bende çayları koymaya başlamıştım. Yusuf'un bakışlarını ise üzerimde hissediyordum.
Sabah namazımızı Yusuf'la kılmıştım. Yusuf'un kuzeninden çok kardeşi gibi olan Hüseyin sayesinde olmuştu elbet.
Yerine geçip Yusuf'a bakmaya devam ettim. "Hüseyin'de evlenecek, bizim liste kabarık." Diyince kaşlarım çatılmıştı.
"Kimle evlenecek, sözlendi mi?" Diye sordum şaşkınlıkla.
"Nesrin varya, Gül yengenin kızı, işte onunla. Ama kendisi istiyor mu dersen, sanmam çünkü sevdiği kişi farklıydı." Diyince kaşlarım mümkünmüş gibi daha fazla çatılmıştı.
"Kim peki?" Yusuf çayından bir yudum alıp bana baktı.
"Canan bence ama benden saklıyor, gerçi Hasan'dan da saklıyor." Diyince dudakların aralanmıştı.
CANAN'IN SEVGİSİ KARŞILIKSIZ DEĞİLDİ!
"Hüseyin... Hüseyin karşı çıkmıyor mu? Böyle bir şey pek doğru değil sonuçta." Yusuf omuzlarını silkti ve besmele çekip çatalındaki peyniri ağzına attı.
Ağzındaki lokma bitince, "Karşı geldi de kızla görüştükten sonra kararı değişti. Kız namazında niyazında ve o da istemiyormuş. Zorunluluktan artık." Kalbim kırılırken Canan'ı düşündüm.
Yıkılmaz mıydı?... Gerçi o yıkılsada yine bizi güldürmeye çalışırdı. Buna adımdan daha çok eminidim.
"Ha, Yusuf! Kızlar gelecek ikindi vakti, demeyi unuttum." Diyince Yusuf gülümseyip başını salladı ve kahvaltısını yapmaya devam etti. Bende ona eşlik edip azda olsa yemiştim.
