ARK (+21) - Kitap Oluyor!

Bölüm 5: Karmaşa (P1) | ARK II - Reis

Ailemizde yerini almak için Instagram: ARK.Kitap | Yazar.Ruyam

ARK kitap emojimiz 🪞✨ yorumlara!

Bölüme başlamadan üj bej emoji yollayın bakalım :D

RuyamG  <— Ailemiz burada toplanıyor.

Okumaya başlamadan sol alt köşedeki yıldıza tıklayarak oy vermeyi unutma 💜

Satır arası yorumlarını bekliyorum. ⭐️

Ne kadar yorum olursa, o kadar motive oluyorum. 😍

Arya Reis ~

"Aşkınla yandığın kadar yakıyorsun da, nasıl bir adamsın sen Kalender Kandemir?" dedim ama cevabı zaten biliyordum.

Kalender kocaman gülümseyerek bana bakmaya devam etti.

"Gözlerinde yıldızlar oluşturabilen tek adamım." dediğinde ayaklarım sanki yerden kesildi.

Cevabı bilmiyormuşum, benim bildiğimin yanında bu everestmiş. Zevahir ile konuşmasını işte o zaman hatırladım.

"Abi ben sana diyorum ki, yengem sana bakınca gözlerinden yıldızlar gözüküyor. Sen diyorsun ki beni sevmiyor, bırakıp gidecek."

[ARK I : ARYA -- Bölüm 33: Rekor (+18)]

Bu durumda ona olan sevgime emin olmuş mu oluyordu? Aslında güldüğümde gördüğü yıldızların nedeninin, kendisi olduğunu mu fark etmişti? Tebessüm ettiğimde Kalender kahkaha attı.

"Böyle anlarda yanaklarının kızarmasına bayılıyorum. Hiç görmediğim için, bana özel bir durum olması nedense beni heyecanlandırıyor." dediğinde göğsüne hafifçe vurdum.

Kafamı aşağıya eğdiğimde, "Benim güzel karımın yanakları al al mı olmuş? Bana bak da güzelliğini doya doya izleyeyim." dedi.

"Kalender?" dediğimde, "Söyle güzelim?" dedi. Havlumu alıp üstüme bağladım.

Somurtarak, "Tüm manzaramı kapattın ama Arya'm." dedi.

"Şimdi küsüştük ya biz.." dediğimde, "Yoo ben asla küsmem karıma." dedi.

Elini tutup bahçe mobilyalarına yönlendirirken, "..neyse azıcık mola verelim mi? Benim sabahtan beri sana söylemek istediğin şeyler var. Ama böyle de söyleyemiyorum. Bir yarım saat mola olsun, sonra yine kaldığımız yerden devam ederiz." dedim.

Omzuma omzunu sürterek, "Dedikoduyu bana veremedin ya, dayanamadın değil mi? Ablan bile kesmedi seni." dedi.

"Ayy sen biliyor muydun yoksa?" dediğimde anlamayarak bana baktı.

Merakla, "Melek'le ilgili mi? Yoo bilmiyorum. Ne oldu ki?" dedi.

Koltuğa oturup bacaklarımı Kalender'in bacaklarının üstüne yerleştirdim. O da bir yandan cevap vermemi beklerken, bacaklarıma masaj yapmaya başladı.

"Dün Mert geç geldi ya." dediğimde, "İzinliydi evet?" dedi. Kalender masaj yaparken bir yandan da bacaklarımı süzüyordu.

"Ablamla Sapanca'ya gitmişler." dediğimde, bir anda kafasını kaldırarak şok içinde yüzüme baktı. "Mert ve Melek mi?"

Sonra sinirlenerek, "Ulan bunlar ne yiyor ne içiyor? Benim çocuklara ne oldu böyle? Yemin ederim elimde kalacaklar." dediğinde güldüm.

"Yaa Kalender bi' dur. Hem ablam sayılmaz ki, onu korumuyorlar sonuçta.''

İstemsizce, ''İkisi.. yakışırlar mı acaba?" diye sordum.

Kaşlarını çatarak, "Ablan da aileden? Nasıl sayılmaz? Koruma bana şunları, daha da sinirleniyorum." dedi.