Bölüm 1: Koru Beni | ARK I - Arya

163K 2.1K 219
                                    

ARK'a Hoş geldin! Uzun zamandır seni bekliyordum.

Öncelikle bilmen gerekiyor ki;
Bu bir hikaye değil, yazarı da ben değilim.

Her şeyi bizlere Arya anlatacak ve bende işittiklerimi siz değerli okurlarımla paylaşacağım. 💜

Ailemizde yerini almak için Instagram: ARK.Kitap | Yazar.Ruyam

Arya ~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arya ~

'Burada ne kadar zamandır bekliyorum?' diye düşündüm. İçimdeki korku, endişe ve gelecek kaygısı beni ürpertti. Hayatım boyunca hep bir şeyler için çabaladım. Ailemin beni sevmesini, yaptığım işlerde başarılı olmayı diledim. Ama şu an ne yapıyordum? Gerçekten...

Durdum ve yeniden düşündüm. Burada gerçekten ne yapıyordum? Başka şansım var mıydı? Onu ve hayatımı korumak için ne yapmalıydım?

O sırada arkamdaki kapı açıldı. Sarışın, alımlı ve güzel bir kadın içeri girdi. Tahminen sekreteri olmalı, beni içeriye alan beyefendi sekreteri sanmıştım. Gerçi birden fazla sekreteri de olabilir. Kadın yavaşça bana yaklaştı.

"Hanımefendi, randevunuz olmadan geldiğiniz için, Kalender Bey henüz gelmedi. Behram Bey'den, yarım saat içerisinde burada olacaklarını öğrendim." dedi.

Behram Bey kimdi? Beni öyle yıkılmış görünce yardımcı olan ve Kalender Bey'in odasına kadar eşlik eden beyefendi mi? Sekreteri değilmiş demek ki... Kadın o sırada konuşmaya devam etti.

"İstediğiniz bir şey var mı? Eğer acıktıysanız yemekte söyleyebilirim. İstediğiniz herhangi bir şeyi bana söylemekten lütfen çekinmeyin." dedi ve güzel bir gülümse ile gözümün içine baktı. Çay kahveyi anlardım ama yemek? Çat kapı gelen kişilere bile, bu kadar misafirperver davranmaları beni şaşırttı.

Aynı nezaketle, "Sorun değil, bekleyebilirim. Sadece su alabilirsem sevinirim." diye cevap verdim.

Bana karşı böyle bir tutum sergilemesinin nedeni beni sosyal medyadan takip etmesi miydi? Acaba beni tanıyor muydu? Bahçede yaşadıklarımı biliyor muydu?

Birkaç yıl önceye kadar bu ilgiye alışık değildim ve bana tuhaf gelirdi. Ama artık normal hissettiriyordu.

"Hemen getiriyorum." diyerek odadan ayrıldı. Oda gayet ferah, birkaç güzel tablo içeren ve beyaz mobilyaların olduğu, geniş camlarla çevriliydi. Arka bahçeye bakması nedeniyle, büyük ağaçları ve bahçedeki mobilyaları görebiliyordum.

Sol taraftaki toplantı masası bir hayli büyüktü. Tam önümdeki beyaz masanın üzerinde; iki monitör ve birkaç fotoğraf çerçevesi vardı. Bana dönük olmadıkları için monitör ekranlarını da, fotoğrafları da göremiyordum.

Benim gibi bir monitörden çalışırken, diğerinden film izlemiyordur değil mi? Adam, muhtemelen mafya ve karanlığın içinde... Kendi düşüncelerime güldüm.

ARK (+21) - Kitap Oluyor!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin