Bölüm 24: Gelin Bohçası | ARK I - Arya

15.9K 679 139
                                    

Ailemizde yerini almak için Instagram: ARK.Kitap | Yazar.Ruyam

ARK kitap emojimiz 🪞✨ yorumlara!

Bölüme başlamadan üj bej emoji yollayın bakalım :D

RuyamG <— Ailemiz burada toplanıyor.

Okumaya başlamadan sol alt köşedeki yıldıza tıklayarak oy vermeyi unutma 💜

Satır arası yorumlarını bekliyorum. ⭐️

Ne kadar yorum olursa, o kadar motive oluyorum. 😍

Arya ~

Provaya gittiğim sabah, apar topar ayrıldığım evin önündeydim. O zaman tam olarak inceleyemediğim bu ev, şimdi biraz daha farklı gelmişti gözüme. İki katlı değil miydi? Sanki merdivenlerden çıktığımı hatırlıyorum. Kalender'in arkasından arabadan indim.

Maddi durumu iyi bir ailenin kızıydım, ama daha önce Kalender'in maddi durumuyla hiç bire bir yüzleşmemiştim. Mafya, iş adamı vs. derken, baya baya zenginmiş demek ki. Kalender bana dönüp, ellerini yanaklarıma uzattı.

"Evimize hoş geldin karıcığım." dedi.

Aklımda kırk tane soru vardı, ama birini bile ona sormayacaktım. Zira ona güvenmeye karar verdim, ona inanıp bekleyecektim.

"Hoş buldum. Evin güzelmiş." dedim. Bana imalı olarak baktı, 'evin değil evimiz' diyordu. Kalender ile ilişkimiz, konuşmadan anlaşabilecek derecede iyi, ama konuşmamız gereken tonla şey olduğu halde, iletişime geçmeyecek kadar kötüydü de.

İkimizin hayatında da bilinmezlikler vardı. Onun hayatı benim korkularımla çevriliyken, benim hayatım onun asla şahit olamayacağı hikayelerle doluydu. Buğra'nın hayatını merak ettiğini biliyorum mesela.

İmalı bakışlarını çarptırarak, "Tamam ya ev demeyiz malikanen." dedim. Beni kendine çekip sarıldı.

"Sinirleneceğimi bile bile yapmıyor musun böyle, sana ve öz güvenine bayılıyorum." dedi.

"Aynı zamanda güçlü, güzel ve seksiyim. Onları da araya ekleyebilirsin." dedim bende ellerimi beline koyarak.

"Ve benim karımsın. Bu nedenle bu evde olduğun her an bunu iyice hatırlamanı istiyorum. Ben her şeyi halledeceğim, tüm soru işaretlerin gidecek. Sadece yanımda kalmaya devam et, Arya." dedi. Dudakları saçlarıma değdiği için biraz da huylanmıştım. Saçlarımı öpüp devam etti.

"Parmağımda senin yüzüğün var, kalbimde ise yalnızca sen." Biraz uzaklaşıp elini uzattı, yeniden el ele evimize doğru ilerledik. Tamam sessiz olun, evimiz dedim evet. Lütfen linçlemeyin, bu kadar güzel konuşmuşken, ne deseydim?

Evin bu tarafı sanki ev tek katlıymış gibi gösteriyordu.

Önünde minik bir palmiye ağacının ve büyükçe başka bir ağacın olduğu bir alan vardı. Taş yapının ortasında ise, gayet sıradan bir girişi vardı.

Arkamda ise yemyeşil kocaman bir bahçe, araba garajı olduğunu tahmin ettiğim yer, geçen korumaların oturduğu alan ve biraz ileri de hizmetlilerin ve korumaların kaldığını tahmin ettiğim büyük iki katlı beyaz bir ev vardı.

Alan olarak büyük bir m2 de olduğumuz belliydi. Bu ihtişamın yanında, bizim evimiz biraz sönük kalmış gibiydi. Hatırladığım kadarıyla, yatak odası büyük değil miydi? Kapının girişinde 3 farklı boyda vazo vardı.

Kapıdan geçtiğimizde iki taraflı dolapların bulunduğu bir koridor vardı. Çift kanatlı büyük bir kapıya yaklaşırken bir ses duydum. Allah affetsin altın bilezik şıkırtısı gibiydi.

ARK (+21) - Kitap Oluyor!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin