GÜLLÜ GELİN

11| BERDELEGÜZ

Ben geldimmmm. Sizden oy istiyorum, lütfen yıldızı parlatın ve yorum yapın. Satır arası yorumlarda buluşalım. Bu hikayeyi yalnız yazmıyorum, eleştirilerinizi dikkate alıyorum. Ve sizi seviyorum, yani tanısam muhakkak severim.

Bir de hikaye için şarkı önerisi, önerin anammm önerinnn.

Keyifli okumalar balböceklerimmm 🩵🩵

**

Gerçekler, bazen duymaya tahammül edemediklerimizdi.

Güllü, iki gündür Hala'nın söylediklerini düşünmüştü. Bu süreçte hem Halil'i gözlüyordu, hem de ondan uzak duruyordu.

Ne beklediğini kendisine defalarca sormuş, umduğunu bulamadığı için yalnızca kendisine sinirlenmişti. Onların hikayesi, güzel başlamamıştı ki güzel bitsin.

Güllü, üzerindeki elbiseye son bir kez daha baktı. Bugün erkek kardeşinin kına töreni olacaktı. Mutlu olmaya odaklanmayı düşündü, bu nedenle Halil'den uzak durma düşüncesini bir kenara bıraktı. Hoş Halil kadının kendisinden uzak durduğunu farkına dahi varmamıştı ya neyse...

Tarağı eline aldı, kızıl saçlarını nazikçe tarayıp şekillendirirken kınaya düğüne içten içe heveslenmesi içini yaktı. Böyle şeyleri yaşayamayacaktı, Halil hayatından çıksa dahi artık dul bir kadın olacaktı.

Gözünden düşmek üzere olan damlayı sıkıca tuttu, Nazan'dan aldığı sürmeyi gözlerine sürdü, hemen sonra el yapımı allığını hem dudağına hem yanaklarına sürdü.

Güzel görünüyordu. Kendisinden emin olduğunda açık bağrına, boş yüzük parmağına içerledi. Evli bir kadın gibi gitmiyordu kardeşinin kınasına.

Düşünceleri kafasından silip odasından çıkmak için kapıyı açtığında odaya girmek için hamle yapan Halil'le burun buruna geldi.

Düşmemesi için ince beline sarılan güçlü kol, hemen birkaç milim ötesindeki yüz ve eşsiz koku başını döndürüyordu. Gözlerini kapatma isteğiyle savaşarak geri çekildi.

"Dikkat et." dedi neredeyse ters bir ifadeyle.

Halil hala onu inceliyordu, gözleri baştan aşağı kadını süzmüş en sonunda açık, süt beyazı gerdanında ve al dudaklarında kalmıştı.

"Bu ne hal?" Diye sordu meraktan uzak bir sesle. Odaya girip kapıyı kapatırken dahi kadının yüzünden, sürmeli gözlerinden gözlerini çekmedi.

Güllü başını eğip kendisini tekrar inceledi, kendisini güzel bulmuştu ama komik görünüp görünmediğinden de emin değildi. Kısa boyluydu ve üzerindeki elbiseyi kaldıramadığından korktu. Aslında aynada güzel görünüyordu.

"Kötü mü?" Diye sordu. Kötü olmuşsa da çok bir seçeneği yoktu.

Halil tekrar baştan ayağı kadını süzdü, bu denli güzel görünmesini beklemiyordu. Cevaptan korkar gibi bakması Halil'in olumsuz konuşmasını engelledi, olumlu da konuşmak istemiyordu. Elinde duran kutuları kadına uzattı.

"En üstteki geline, diğerleri senin."

Güllü kırılan cesaretini gizleyemedi, kutulara uzandı ve eline alıp sıkıcs tuttu. Tekrar sormak istiyordu ama bundan dahi utanmıştı. Bazen böyle anlarda kendisine sinirleniyordu, pasif agresif hallerinden birindeydi ve bu durumu üstünden atamıyordu.

"Halam aşağıda, sizi Kerem götürecek."

Güllü kafa salladı, bir gün olsun baba evinde kalıp kalamayacağını sormak istiyordu ama Halil'in kınaya gitmelerinden bile rahatsız olduğunu, günlerdir olan tavrından rahatlıkla anlamıştı.