1.Bölüm

13 2 0
                                    


Gözüme gelen güneşle açmıştım gözlerimi. Ellerimi gözlerimin önüne tutarak gölge yaparken aynı zamanda güneşten dolayı yarım kalmış olan uykum için sızlanıyodum yatakta. Derin nefes alarak yanda duran komidinin üstündeki telefona uzanıp saate bakınca 9.45 olduğunu görmüştüm. Telefonu alarak yataktan kalkıp odanın içinde olan giyinme odasına girmiştim. Elime gelen gündelik kıyafetleri seçip üstümdeki pijamalardan kurtulmuştum, kot şortu ve gündelik beyaz tişörtü giyip giyinme odasından çıkmıştım. Son olarak saçlarımı mandallı toka ile tutturarak perçemlerimi serbest bırakıp yatak odasından çıkmıştım. Aşağı kata inmiş ve hemen yanda olan mutfağa girmiştim. Kendime bi kase gevrek çıkarıp yemeye başlamışken yeni yazmaya başlamış olduğum kitap hakkındaki düşünceleri kafamda dolaştıryordum, ki arkadaşım Minji aramaya başlamıştı. Telefonu açıp yemeye devam ederken bağırmasıyla telefonu kulağımdan birkaç saniyeliğine uzaklaştırmıştım.

Adl: Lan gerizekalı, kulağım gitti ya!

Şuan gülmemek için zor durduğuna yemin edebilirim

Mnj: Abartma hemen, sen hazırladın mı herşeyi, onu söyle bana. Hele bi unut yine

Afallamıştım. Ne olduğunu hatırlamaya çalışırken anlamış olucak ki lafa girdi direk

Mnj: Unuttun dimi lan

Adl: Kanka ya hatırlıyorum ama aklıma gelmiyo, sen bi söylesen nasıl hatırlıcam görcen he

1-2 saniye geçtikten sonra sabır dileme sesleri geldi arkadan. Gülmemek için dudağımı ısırırken konuşmaya başladı.

Mnj: Dinle şimdi beni, hani akşam evinde parti düzenlicektin. Hani onun için kıyafet, takı, kadehler, süslemeler fln hazır edicektin. Tanıdık geldi mi aşko?

Adl: Hee sen onu diyosun, hazır herşey merak etme elbise odada duruyo, hazır. Takılar falanda odada çekmecede, kadehler yerlerinde, süslemeleride sipariş verdim kargodalar kanka

Arkadan şaşırma nidaları gelince sırıtmıştım

Mnj: Aferin lan, ilk defa hatırladın, neyse unutma bak. Saat 20.30'da hazır olmalı mutlaka

Adl: Tamam tamam unutmam, hadi öptümm

Mnj: Bendee


Telefonu kapatıp boşalmış olan kaseyi hemen lavobonun içinde yıkamış ve tezgahta kurumaya bırakmıştım. Hemen yukarı çıkıp yatak odasına girmiştim. Giyinme odasına girip küçük siyah çantamı alıp yatak odasındaki makyaj masasına geçip doğal bi makyaj yaptım, parfüm sıktıktan sonra odadan çıkıp aşağıya inmiştim. Kapının yanındaki anahtarlıktan anahtarları alıp arkadaşıma aldığımı söylediğim güzel elbiseyi bulup almak için evden çıkmıştım. Kulaklığı kulağıma takıp klasik şarkılar dinleyerek yürürken herzaman geçtiğim sokaklardan geçiyordum.

Bir sokakta yürürken daha önce görmediğim bi dükkan görmüştüm. Sanırım eski olan birkaç şey satıyordu. Belki kitap için güzel bi fikir verir diye içeri girmeye karar vermiştim. Kulaklığı çıkarıp gelişigüzel çantaya atıp içeri girmiştim. İçeri girmemle burnuma ahşap kokusu gelmişti, yavaşça ilerlerken raflarda olan eşyalara göz gezdiriyordum. Dükkanın en ucunda olan küçük kürsü gibi bişey dikkatimi çekmişti. Fazla ışıkda yoktu. Yavaşça oraya gitmiştim, karşıma kalın eski bi kitap çıkmıştı. Kitabı incelemeye başlarken arkamdan gelen yaşlı ve yorgun sesle irkilmiştim.


Y: Çok güzel ve özel bi kitapdır. Görüyorum ki sizide etkilemiş.

Adamı süzmüştüm. Sesi yaşlı ve yorgun çıksada yaşlı olmasına rağmen çok dinç görünüyordu tuhaf şekilde.

Adl: Evet, kitaplara karşı bi ilgim vardır. Bu yüzden de yazarlık yapıyorum efendim

Gülümsemişti. Gülümsemesi beni rahatsız etmişti sanki

Y: O zaman bu kitap tam sana göre genç kız

Adl: Öyle mi? Peki size bunu düşündüren nedir, bayım

Y: Onuda okuyunca anlarsın

Adamın davranışları tuhaf gelsede, kitabı çok merak ettiğim için almak istemiştim yinede.

Adl: Alıyorum

Gülümsemişti



......

Kitaprensi -Min yoongi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin