7.Bölüm

3 1 0
                                    


Hızlıca elime gelen kıyafet ne varsa doldururken amon yanımda sessizce göz yaşları döküyordu. En sonunda dayanamayıp duraklamış ve iç çekmiştim. Tebessüm ederek yatakta ayaklarını sarkıtarak oturan amon'un önünde diz çökmüş ve boylarımızı eşitlemiştim. Ellerimle yüzünü avuçlayıp göz yaşlarını silmiştim.

Adl: Bak bakalım güzellik, eğer gerçekten burada onlarla kalmak istiyorsan seni zorlayamam. Ancak benim gitmem gerekiyor

Burnunu çekip kırmızı gözleriyle gözlerime kenetlenmişti.

Amn: Bende gelmek istiyorum ama eun abla? O niye gelmiyor?

Ben daha ona cevap veremeden arkadan gelen sesle ayaklanmış ve kapıya yaslanmış kişiye bakmıştım

Eun: Üzgünüm canım ama ben gelmiyorum. Bensiz gideceksiniz, ben burada gayet iyiyim.

Gülümseyerek bana dönmüştü

Eun: Siz gidin artık, merak etmeyin ben iyi olucam ama sizin buradan gitmeniz daha iyi sizin için

Gülümseyip başımla onaylamıştım. Eun beklemeden odadan çıkmıştı. İç çekip amon'a dönmüştüm


✿          ✿          


Evden yarım saat önce çıkmıştık, ancak hala nerde kalacağımıza dair hiçbir fikrim yoktu. Kaç saattir yoldaydık bilmiyorum, akşama geliyordu saat. Telefon desen oda yok..

Amn: Abla, ben yoruldum.. nereye gidiyoruz

Duraklayıp amon'u kucakladım ve yürümeye devam ettim

Adl: Az kaldı güzelim. Biraz daha sabret

Onaylar şekilde mırıltılar çıkarırken ben devam etmeye başlamıştım. Aradan en fazla 1-2 saat daha geçmiştir.
Ancak bir süre sonra kaybolduğumu fark etmiştim.
Amon kucağımda uyuyalı nerdeyse 6-7 dk olmuştur ve etrafı çiçeklerle kaplı bir gölete çarpmıştı gözlerim. Şu anlık gitmek için en mantıklı yer orası gibi görünüyordu. Hızlı adımlarla gölete doğru gitmeye başlamıştım. Ancak hiç ummadığım bir görüntüyle karşılaşmıştım.  7 tane adam göletin kenarında oturmuş gülüşüyorlardı. Adamları tek tek incelediğimde ayaklarım geri gitmişti. Bunlar onlardı, o kitaptaki prensler. Ve o, veliaht prens ordaydı. Nasıl davranmam gerektiğini cidden bilmiyordum. İlk defa prens görüyordum, rüya bile bu kadar güzel olamazdı herhâlde. Çünkü hepsinin suratında kusursuz bir güzellik vardı.

Ayaklarım geri geri giderken bir dala basmış ve ses çıkarmıştım. Hepsi biranda durup benden tarafa dönünce paniklemiştim. Amon'u iyice kavrayıp oradan hızlıca uzaklaşmaya başlamıştım. Nasıl tepki verebileceğimizi bile bilmiyordum. Daha fazla uzaklaşamadan omuzlarımın kavranmasıyla mecburen duraksamak zorunda kalmıştım.




.......


Kitaprensi -Min yoongi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin