8.Bölüm

5 3 0
                                    


1 saniye sonra da önüme ve yanlarıma geçip sert ifadeyle bana bakıyorlardı ama biri dışında. Veliaht prens dedikleri daha çok anlamaz ifadeyle bakıyordu. İçlerinden prens jimin elini amona uzatmaya çalışınca amonu kendime daha çok bastırıp korumaya çalışmıştım. Diğerleri bu hareketime anlamazca bakarken kıpırdanmışlardı. Sanırım benim onlara karşı bi tehdit oluşturmadığımı kavramaya çalışıyorlardı. Beklemediğim anda veliaht prensi Min yoongi bize yaklaşırken, hatta amonu kucağına alırken bile tek kelime etmemiştim. Çünkü onu ormanda gördüğüm kadarıyla amon'a zarar vermeyeceğini düşünüyordum. Zaten gariptir ki saçma bi şekilde ona sebepsizce güveniyordum. Bakışlarını amon'dan çekip bana yönelince kendimi toparlayıp ona bakmıştım.

Yg: Merak etme, sana ve amona zarar vermezler.

Olumlu anlamda başımı sallayıp diğerlerine bakmıştım, tekrar baş selamı verip hafifçe gülümsemiştim. Amon'u almak için kollarımı uzatmıştım. Prens, amon'u vermek için hareketlenince amon bana gelmek yerine uykulu şekilde mırıldanıp yoongiye daha çok sırnaşmıştı.
Ellerim havada kalırken veliaht prensi kıkırdamıştı. Diğerleri hayret edercesine yoongi'ye bakmıştı. Dudaklarımı birbirine bastırıp kollarımı indirmiştim. O sırada gözlerim diğerlerine kaymıştı. Bir bana, bir prens yoongi'ye bakıyorlardı.

Adl: Şey.. siz prenssiniz dimi?

Sanırım yanlış bir soru sormuştum. Çünkü hepsi (Min yoongi dahil) bana anlamaz ve garip bir ifadeyle bakıyorlardı. Aralarından biri bana yaklaşıp konuşmaya başlamıştı.

Rm: Sen şimdi bizi tanımıyor musun?

Yüzünde herhangi bir mimik yoktu, ne düşündüğünü dair anlamıyordum. Mecburen başımı aşağı yukarı sallamıştım.

Jh: Sen bu krallığa yeni mi geldin?

Demişti sanırım prens hoseok ama ben ne diyeceğime karar veremiyordum. Çünkü onun cevabını bende bilmiyorum. Ama yalan söylemek yerine erkenden doğruyu söylemeliyim. Daha doğrusu, doğrusunu bildiğim yalanları..

Adl: Tanımıyorum, yani buradakilerden isminizi duymuştum sadece. Ama bir tek sizi değil buradaki kimseyi tanımıyorum.

Uyuyan amon'a bakıp gülümsemiştim.

Adl: Bu güzellikle de yeni tanıştım. Bana anlatılana göre ben bir süredir ortalıkta yokmuşum, uyandığımda da hafıza kaybı dediler. Anlatılana göre de annem olan kadın bizi evden attı.

Hepsi birbirine bakıyordu. İç çekerek prenslere bakıp konuşmaya başlamıştım.

Adl: Ben amon'u alıp gideyim artık. Verdiğim rahatsızlıktan dolayı üzgünüm

Amon'u almak  için veliaht prense yaklaştığımda amon'la beraber geri gitmişti, anlamaz şekilde ona bakarken beklemeden konuşmuştu.

Yg: Bizimle saraya gel







.....














Kitaprensi -Min yoongi-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin