4.Bölüm

139 12 6
                                    

Alarmın sesiyle gözlerimi açtım. Saat 07:00'dı. işim yoktu zaten. Telefonu alıp öğlene alarm kurdum. Sonra da yastığımın altına koyup uyumaya devam ettim.

- - -
Uyandığımda saat 12:30'e geliyordu. Annemgil 16:00 gibi gelirlerdi. Yani öyle tahmin ediyorum. Mutfağa girip kendime tost yaptım. Bir yandan tostumu yerken bir yandan da telefonda takılıyordum. Tostumu bitirdikten sonra mutfağı toplayıp salona geçtim. Televizyondan birkaç kanal gezinip izleyecek birşey aradım. Ama yoktu. İlgimi çeken dizi veya film bulamamıştım. İnternetten de ne açacağımı seçmediğim için vazgeçtim. Onun yerine odama çıkıp ortalığı toplamaya karar verdim.

Odama girdiğimde nasıl toplayacağımı düşündüm. İlk önce kirli kıyafetlerimi toplayıp sepete koydum. Sepette dolmuştu. Odamı topladıktan sonra sepetimi boşaltma kararı aldım. Çalışma masamın yanına gidip kitap ve defterlerimi yerlerine koydum. Kalemlerimide kalemliğe koydum. Çantamın içine baktığımda çöp yoktu. Çantamı da alıp çalışma masasının yanına koydum. Yatağımı da düzeltip camı açtım. Yatağımı düzeltirken oda çok tozlanmıştı. Kaykayımı da alıp kitaplığımın yanındaki yerine koydum. Toplamadığım bir yer var mı diye odaya baktığım da sadece komodinimin üzerinin dağınık kaldığını gördüm. Oflayarak orayı da topladıktan sonra sepetimi boşaltmak için banyoya girdim.

Sepetimi alıp evin en alt katında olan çamaşırhaneye indim. Sepetimin içinde şuanda ihtiyacım olan kıyafet yoktu. Sepeti oradaki daha büyük olan sepetin içine boşalttım. Sepeti alıp tekrar odaya çıktım. Odaya girip sepeti yerine koyduktan sonra telefonu elime aldım. Saate baktığımda saat 14:13'dü.

Dolabıma gidip kıyafet bakmaya başladım. Elbise giymek istemiyordum ama tekrar acı çekmek de istemiyorum. Dolabımdan her nekadar istemesem de sade siyah etek kısmı dizimin biraz üzerinde olan dekoltesi felan olmayan bir elbise giydim. Saçım kısa olduğu için saçımı sadece taradım. Yüzüme baktığımda göz altlarım morarmıştı. Kapatıcı ile göz altlarımı ve dizlerimi kapattıktan sonra renk veren nemlendirici lerden birini sürmüştüm. Ruj sürmektense bunlar daha çok hoşuma gidiyor. Ayağıma şık duran topuksuz bir ayakkabımı giydim. Takı takmaya gerek yoktu heralde. Zaten bileğimden hiç çıkarmadığım bilekliklerim ve kulağımdan hiç çıkarmadığım küpelerim vardı. Unuttuğum bir şey var mı diye aynadan kendime bakarken kapı çaldı.

Aşağı inip kapıyı açtım. Annemler gelmişti. Buraya gelmeden önce hazırlanmışlar. Annem bana 'memnun olduğunu' belirten bir şekilde bakıyordu. Babama baktığımda oda öyle bakıyordu. Biraz baktıktan sonra babam konuşmaya başladı "Hadi. Asya'da hazır olduğuna göre çıkalım. Yoksa geç kalacağız" dedi. Telefonumu alıp arabaya doğru yürümeye başladım. Arka kapıyı açıp oturduktan sonra annemleri beklemeye başladım. 5-10dk sonra onlarda geldiler. Babam arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Bende camdan yolu izlemeye başladım.

- - -
Yaklaşık 1 saat sonra mekana gelmiştik. Hepimiz arabadan inip mekana doğru yürümeye başladık. İçeri girdiğimizde annem ve babam bir masaya doğru ilerlemeye başladı. Bende onları takip ettim. Masadakiler heralde babamın yeni ortağı ve ailesiydi. Babam oturunca annemle bende oturduk. Babam o adamla konuşurken annemde o adamın karısı olduğunu düşündüğüm kadınla konuşuyordu. Masada o dörtlü hariç benden birkaç yaş büyük bir kızda vardı. Bu çocukları olmalıydı.

Kız sürekli bana bakıyordu veya da ben öyle hissediyordum. Kafamı çevirip kıza baktığımda. Gözlerini kaçırdı. Utangaç olabilirdi. Boşverip telefonumu elime aldım ve sosyal medyada gezmeye başladım. Yarım saat felan sosyal medyada takılmıştım. Annem pek dikkat etmemişti. Babam ve ortağı olduğunu düşündüğüm adam konuşmak için sahneye çıktılar. Şirket hakkında felan konuşma yaptıktan sonra tekrar masaya geldiler. Annem bir anda kolumdan tutup ayağa kaldırdı. Ona sorarcasına baktım. "Misafirlerle tanıştıracağım."dedi sonra kulağıma yaklaşıp "Düzgün dur bugün bir aksilik istemiyorum"dedi. Annem koluma girdi ve bir masaya doğru yürümeye başladık.

Geldiğimiz masada 4 kişi vardı. Karı koca ve çocukları olduğunu tahmin ediyordum. Annem o masada ki kadınla sarıldılar. Ayrıldıklarında kadın sorarcasına bana bakıyordu. Annem "Kızım Asya" dedi. Sonrada bana dönüp "Asya bu hanımefendi de yakın arkadaşım Selma. Hani evde bahsetmiştim ya"dedi. Yalancı anne. Ne zaman bahsettin? Hayır benim neden haberim yok. Pot kırmamak için Selma hanıma gülümsedim oda aynı şekilde bana gülümsedi. Sonra çocukları olduğunu tahmin ettiğim 2 kızı gösterdi Selma hanım "Bu Ecrin ve bu da Ecren. İkizler" dedi. 2 kız da bana gülümsediler aynı şekilde bende onlara. Annem Selma hanıma "Selma canım biraz daha durmak isterdim ama Asya'yı misafirler ile tanıştırmam gerekiyor."dedi. Selma hanım "tamam canım kendine dikkat et. Sende Asya."dedi.

Annem koluma girdi ve bir kaç masayı daha gezdik. Son 2-3 masa kalmıştı ama benim ayaklarım çok ağrıyordu. Bir masaya daha geldik. Bu masada da 6 kişi vardı. Annem kadının yanına gidip ona sarıldı. Ayrıldıktan sonra beni tanıttı. Bu masadan da ayrıldıktan sonra annem tekrar koluma girerek başka bir masaya götürdü beni. Bu masada da 5 kişi vardı. Annem kadına sarılmadı direk beni tanıtmaya geçti. O tanırken kadının oğlu olduklarını düşündüğüm kişilerden biri çok tanıdık gelmişti. Biraz daha düşündükten sonra dün piste bana mahcup bir şekilde gülümseyen olduğunu gördüm. Onun yanındaki diğer çocuksa 2 gün önceki bana bakıp hemen önüne dönendi. İnsan dışı olan varlık varya oydu işte. Benim onlara baktığımı farkeden insan dışı olan 'hayırdır' anlamında kafasını salladı. Bende ona aynı şekilde salladım. Bu aslında 'asıl sana hayırdır' anlamı taşıyan bir bakıştı heralde. Sonrada önüme döndüm. Annem de konuşmasını bitiriyordu heralde. Ne çok övdün be kadın. Koluma girip son masaya doğru beni sürükledi. Masaya geldiğimizde 4 kişilerdi. Annem tekrar kadınla sarıldı ve ayrıldıktan sonra beni tanıttı. Tanıtırken kızı dikkatimi çekti. Lan kız ne kadar güzel. Maşallah. Annem koluma girdi bitmişti heralde tanıtma işi

Annemden izin alıp mekanın açık olan tarafına geçtim. Doğa ile bütünleşmiş bir alandı. Banka oturdum ve telefonum ile oynadım. Sırtımda hissettiğim ince bir hırka ile arkama döndüm. Bu o kızdı. Güzel olduğunu düşündüğüm. Bana gülümseyip elini uzattı "Selam. Ben Cemre"dedi. Elini tutup "Asya"dedim. Sırtımda ki hırkayı alıp ona verdim "Gitmem gerek annem çağırıyor da"dedim ve hızlıca içeri girdim. Annemlerin olduğu masaya gidip oturdum.

- - -
Dün geç bir satte eve gelmiştik. Şimdi ise okula hazırlanıyordum. Bol siyah eşofman ve ona uyumlu bol bir kazak giydim. Kulaklığımı taktım. Telefonu cebime koyup çantamı aldım. Aşağı indiğimde görevli ablaların işlerine başladıklarını gördüm. Evet annemler yokken onlara tatil vermiştim. Ablaya kahvaltı yapmayacağımı söyleyip dışarı çıktım. Off ya şöför abide görevine devam ediyordu. Arabanın yanına gidip arka koltuğa bindim. Biner binmez sırt üstü koltuğa yattım ayaklarımı koltuğa deydirmiyordum. Araba hareket etmeye başlamıştı. Telefonu çıkarıp müziği başlattım. Zaten karışık çalacaktı.

Kulaklığımın çıkarılmasıyla kimin çıkardığına baktım. Şöför abiydi tebessüm ederek "Asya geldik. İn hadi" dedi. 'Tamam' anlamında kafamı salladım. Kulaklığımı alıp Teşekkür ettikten sonra arabadan indim.

Kantine girdiğimde çok kişi yoktu. Hızlı bir şekilde tostumu alıp okulun arkasına gittim. İlk dersi zaten kaçırmıştım. 3-5 dakikayla.

Beğenmeniz dileği ile... ~?

hayat yüzüme gülmüyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin