14.Bölüm

49 4 0
                                    

Gözlerimi açtığımda beni boş bir kitaplık karşıladı. Kitaplığın solunda da çalışma masası vardı. Etrafa biraz daha baktığımda sol tarafımdaki duvarda balkon için kapı ve büyük bir cam vardı. Onun önündeyse yatak vardı. Sağımdaysa 2 kapı vardı. Odanın duvarları giriydi. -beyazın kirlenmiş hali gibi- yatağın başlığı ismini yanlış hatırlamıyorsam uzay mavisiydi. -grimsi mavi- Sevda Arslan “odanı beğendin mi?” diye sordu. Normal bir tonda “Beğendim” dedim. Sevda Arslan “Renkleri Arkın ve Yağız seçti. Beğenmediysen birlikte boyarız.” dedi. “Renkleri hoşuma gitti özellikle yatağın rengi” dedim. Sevda Arslan ”Yağız seçmişti.” dedi. Sesi garip çıkmıştı. Beni sağa doğru döndürdü.

Girdiğimiz kapının köşesinde olanı göstererek “burası giyinme odan” dedi. Diğerini göstererekde “Burasıda banyon” dedi. “Gel balkonu gör” dedi. Bir anda kapı açılıp içeri Arkın ile Barın girdi. Barın “bunun içinde ne var?” diye sordu. Sevda Arslan gülerek saymaya başladı “Biyoloji, matematik, fizik test kitapları. Yanlış görmediysem okuma kitabı, kaykay, bilgisayar, kulaklık ve bir ton kablo. Ha birde birkaç takım kıyafet” dedi. Ona bakarak “Sen koyduklarımı mı inceledin” dedim. “Yo canım ne alakası var ben 2-3 saniye bakıp önüme döndüm. “dedi. Arkın ”hala seni en son annem çağırıyordu.” dedi. Sevda Arslan “gidip bir bakayım” dedi.

Sevda Arslan odadan çıkmıştı. Oda da ben, Barın ve Arkın kalmıştık. Barın “Ee yeni kuzi odanı nasıl buldun” dedi. Normal sesle “Güzel” dedim. Barın Arkın’a baktıktan sonra bana dönerek”Sence duvarın rengi mi daha güzel yoksa yatağın rengi mi?” dedi. “ikisi de güzel” dedim. Arkın “sadece birini seç” dedi. “Yatağın rengi” dedim. Barın Arkın'a dönerek “Nasıl da göt oldun lan.” dedi. Arkın “Barın defol git yapıştıracağım şimdi görcen” dedi. Barın “Sıkıysa yapıştır” dedi. Arkın bana dönerek ”Asya, sen bi aşağı insene abingil gelmiştir. Halam tanıştırsın” dedi. Barın’ın yanına gidip duyacağı şekilde “Sen niye öyle sevindin?” dedim. Arkın ”Asya hadi in aşağıya” dedi. Barın “yağız abimle Arkın bir iddiaya girmişlerdi. Onu Yağız abim kazandı işte ondan” dedi. ‘anladım' anlamında kafa salladım. Barın’a “Sana kolay gelsin” diyip odadan çıktım.

Salona doğru giderken kapı çaldı. Defne Arslan “Ben açarım bizimkiler gelmiştir” dediğini duydum zaten dedikten sonra salondan çıktı. “Asya kızım niye burada bekliyorsun” dedi. “Salona gelecektim siz beni boşverin kapıdakiler ağaç oldu” dedim. Defne Arslan gülümseyerek “tamam kızım sen geç salona ben geliyorum.” dedi. Bende salona geçtim.

Salonda defne Arslan amca olan Poyraz Arslan’ın yanında Yılmaz Arslan’da onların karşısındaki koltukta oturuyordu. Barın koşarak odaya girip Yılmaz Arslan'ın arkasına geçti. Arkın ise benim arkamdaydı. Barın “Amca oğluna bir şey de beni öldürüyor” dedi. Yılmaz Arslan “Arkın öldürme lazım bana.” dedi. Arkın “Baba azıcık hırpala yacağım. Söz öldürmem” dedi. Sevda Arslan bana ‘gel’ işareti yaptı. Yanına gittim. Beni kolumdan tutup amca ile kendi arasına oturttu. Sevda Arslan’a “Ben orda iyiydim” dedim. Sevda Arslan “Arkın’a yardım ettim. Barın’ı biraz hırpalasın” dedi.

Salona kuzenim olduğunu düşündüğüm 2 abi ve Defne Arslan girdi. Barın Yılmaz Arslan’ın arkasından çıkıp yeni gelen 2 abiye doğru koştu. Koşarkende “Yağız abi Arkın’dan koru beni.” diyip Yağız olanın arkasına geçti. Yağız “Hayırdır naptında Arkın’ın telleri attı.” dedi. Barın “iddiayı kaybetti sinirini benden çıkarıyor.” dedi. Yağız ”hangi iddia” dedi. Arkın “Asya’nın odasından en çok hangi rengi beğeneceği iddiası” dedi. Yağız “ha o iddia” dedi. Yanındaki abi yağıza birşey fısıldadı yağızda onaylar şekilde kafasını salladı. Defne Arslan yanıma gelip Sevda Arslan’a bakıp ciddi olmayan sesle “bu sefer de ben tanıtacağım. Benim kızım ama sen tanıtıyorsun” dedi. Sevda Arslan ellerini havaya kaldırıp gülmemeye çalışarak “tamam tamam pes ediyorum” dedi. Defne Arslan Yağız’ı gösterip “diğer abilerin Yağız” diğerini gösterip “ve Uras” dedi. İkiside hafiften gülümseyip boş yerlere oturdular. 4 abi. iyi iyi. Haline şükret Asya 6’da olabilirdi.

Amca kolunu omzuma atıp kısık sesle konuşmaya başladı “e yeni velet beğendin mi ailemizi” dedi. Bu amca bana velet mi dedi ben mi yanlış duydum. “Beğendim yeni amca” dedim. “Kısasa kısas diyorsun” dedi. “Öyle diyorum” dedim. Bir anda ciddi olup “cidden yaşlı mı gösteriyorum” dedi. Asya kırmayacak şekilde doğruyu söyle. Yaparsın sen. “Çok yaşlı görünmüyorsun ama amcaya benziyorsun” dedim. “Amcaya nasıl benziyorum?” dedi. “İşte abi demek için çok büyük görünüyorsun” dedim. “Ama abinim” dedi. “Evet öyleymişsin” dedim. Barın “yeni kuzi poyraz abimle ne konuşuyorsun” dedi. Poyraz amca “Barın siz akşam gitmiyor muydunuz. Yengem en son seni çağırmıştı” dedi. Barın “Lan ben onu unuttum görüşürüz Arslan ailesi ve yeni gelen üye” dedi ve koşarak gitti. Defne Arslan bağırarak “dikkatli koş Barın!” dedi.

Yılmaz Arslan ayağa kalkıp  “yarın erken kalkmalıyım gençler size iyi eğlenceler” dedi. Yanıma gelip “sana da iyi eğlenceler yeni aslan” diyip saçımı karıştırdı. Yeni aslan? Lakaplara bak biri ‘velet’ der, biri ‘yeni kuzi’ der, bu lakaplara ‘yeni aslan’ıda ekliyoruz. “Size de iyi akşamlar” dedim. Bu ne yumuşaklık dimi ben bile 5dk bu kadar samimi olamam. Defne Arslan’da ayağa kalkıp yanıma geldi “iyi eğlenceler kızım.” dedi. Beni ayağa kaldırıp sarıldı. Sevda Arslan bana baktı. Ona ‘sorun yok’ dercesine baktım. Sonuçta kadın kaç yıldır evlat hasretiyle yaşamış. Ya şimdi bıçak çıkarıp saplasa. Asya çok fazla internette takılıyorsun. Defne Arslan ayrılıp odadan çıktı.

Acaba yarın okula gidecek miyim? Tabikide mecbur gideceğim . Cebimden telefonu çıkarıp okulla evin arasındaki mesafeye baktım. 32.1 km gösteriyordu yaklaşık 54 dk felandı. Poyraz amca “Hayırdır neye bakıyorsun” dedi. “Evle okul arasında kaç kilometre olduğuna baktım.” dedim. “Kaç kilometre’ymiş” dedi. “32 kilometre” dedim. “1 saat falan” dedi. Kafamı onaylarcasına salladım. Poyraz amca “Bu dönem bitince seni Arkın’la aynı okula kaydederiz” dedi. Ah hayır olmaz bee. “Gerek yok. Ben okulumdan memnunum” dedim. “2 buçuk yıl her sabah ve akşam 1 saatlik yolu mu çekeceksin” dedi. Öyle diyince uzun geldi. “Çekerim” dedim.

“hangi okula gidiyorsun” dedi. ‘sanane yarram’ deme fikri aklımdan defol git. “Fen lisesi” dedim. Poyraz amca şaşırarak “Sayısal mı okuyacaksın?” dedi. Kafamı ‘evet’ anlamında salladım. Arkın “abi bizim okulda sayısal sınıf yok boşuna gelip bir dönem durmasın” dedi. Poyraz amca “Arkın deniz’in gitti okulda sayısal var mıydı” dedi. “Abi herhalde orada da yoktu.” dedi. Araya girip “gerek yok ben çevrede kendime göre bulurum” dedim. Arkın “öyle olsun” dedi.

Ayağa kalkıp “odama gideceğim yerleştirmem gereken eşyalarım var” dedim. Giderken “iyi akşamlar” dedim. Odama çıkıp valizi açtım. Koyduğum takımlardan birinin altı olan siyah eşofmanımı ve diğer takımın üstü olan koyu mor sweatshirt’ü alıp hızlıca giyindim. Evet 2 takım bozulmuştu. Test kitaplarını çıkarıp yatağın üzerine koydum. Kabloları elime alıp karışan kısımlarını düzelttirken kapı çaldı. ‘gir’ dedim. İçeri Yağız girdi. İsmi Yağız mıydı acaba? “Konuşabilir miyiz” diye sordu. “Olur” dedim.

Yatağın üzerine oturup elimle yanı gösterdim. Oturdu. Yere bakıyordu. Birşey mi söyleyecekti. “Hadi söyleyeceğin şeye direkt gir. Girişini felan düşünme. söyle bitsin” dedim. Yağız taramalı tüfek gibi hızlıca “Yatağın rengini cidden beğendin mi. Yoksa Arkın’a inat mı beğendin” dedi. “Hayır cidden beğenmiştim. Uzay mavisi çok hoşuma gider” dedim. “Asiye’de…” diye mırıldandı. duymuştum ama devamını duymamıştım. “Asiye kim” dedim. “Hiç bir tanıdık” dedi. “herneyse sen alıştın mı bize” dedi. Tabi hemen alıştım. “Alışmaya çalışıyorum işte” dedim. “Zaten hemen alışmanı beklemiyordum” dedi. “Neden” dedim. “Öyle hissettim” dedi. Ayağa kalkıp “hadi sen eşyalarını yerleştir. Biz aşağıdayız uyku falan tutmazsa gelebilirsin” dedi. “Tamam” dedim. Odadan çıkıp kapıyı kapattı. Valizden bilgisayarımı çıkarıp kitapların üzerine koydum. valizi kapatıp çalışma masasının bir köşesine kitapları koydum. Odadaki giyinme odasına girdim. Oda güzeldi. Oradan çıkıp banyoya girdim. Normal boyutta olan siyah ve kirli beyaz bir banyoydu. Banyodan çıkıp valizin yanına gittim. Valizi alıp giyinme odasına gittim. Valizdeki takımları çıkarıp bir köşeye koydum. Hafta sonu güzelce yerleştirim. Valizi alıp odadaki bir dolabın altına koydum. Odaya girip yatağa oturdum.

Beğenmeniz dileğiyle... ~?

hayat yüzüme gülmüyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin