1.3

1.4K 27 1
                                    

Selam canlar bugün de kudurduk mu? 🥰

Hayırlı perşembeler 🙏🧕🏻

İyi okumalar💗

Güneş'in anlatımı ile ;

asla ama asla pişman olmayacağım bir gecenin sabahındaydım. Belki de o gece kendimi temizlemek istemiştim, Bulut'la temizlemek istemiştim.

Şimdi ise yanımda çıplak halde yatan adam, kalbimi kalbine gömdüğüm adam vardı.

Lan bu ne romantizm siktir edin kasıklarım çok ağrıyordu. Ayağa kalkıp sabah yeri boylayan Bulut'un tişörtünü giyinip yavaş yavaş mutfağa yürümeye başladım bu ağrı ne lan? Mutfağa sonunda vardığım da üst dolaptan ağrı kesici alıp suyla beraber içtim.

Filmler de malum gecenin sabahı kadınlar kahvaltı hazırlıyorlardı ama ben uğraşmam. Arkamı dönüp odaya gideceğim sırada sert bir bedene çarpmam ile kalbim ağzıma attı.
Kafamı yukarıya kaldırdığımda Bulut dibimde duruyordu.
"Ödüm bokuma karıştı." Diyip Bulut'u hızlıca süzdüm. Altına Nike şortunu giyinmiş üstünü de açık bırakmıştı.

Cümleme gülüp "seni göremeyince merak ettim." Diyerek açıklama yaptı. Kafamı sallayıp "ağrım var biraz ağrı kesici içtim." Dedim. Kaşlarını çatıp bir elini belime bir elini de iki bacağımın altından geçirerek beni kucağına aldı ve Salı salı götleri koruyalım diyerekten elimi tişörtün altına getirip alta doğru çektim.

"Sanki hiç görmediğim şey." Diyerek dalga geçti, ya kes kes kes kes! "Saat öğleni geçmiş yemek sipariş edelim." Dedi. Bende kafamı iki yana sallayıp "annenin yanına bir git istersen kadın merak etti." Dedim. Kafasını sallayıp "ana doğru." Dedi, "ben kendi basima hamburger gömücem sende git karnabahar ye" diyip kahkahayı patlattığım sırada çoktan yatağın üzerine bırakıp arkama oturmuştu.

Kafamı göğsüne yaslayıp derin bir nefes aldım, "neren ağrıyor?" Dedi, "kasıklarım." Diyerek açıklama yaptığımda elini kasıklarıma getirerek yavaş yavaş ovmaya başladı.
Elinin vücudum da bir yere dokunması içimde fırtınalar koparıyordu.

Ağrım biraz olsa hafiflemişti "tamam hafifledi ağrım hadi git anneni bekletme." Dedim. Kafasını sallayıp ayağa kalktı "tişörtümü alayım." Diyerek sırıttı.

Lan içimde sütyen yoktu, tişörtü çıkartırsam anadan hüryan kalırdım ortaklıkta. "Arkanı dön." Dedim dönmedi, "sapık mısın ırz düşmanı!" Diyerek yastığımı fırlattım.

"sanki dün gece hiç görmedim, hiç emmedim, hiç öpmed- " demesine kalmadan ikinci yastığı da suratına yemesiyle yüzünü buruşturup susmuştu.
"Sen iyice çirkef bir kadın oldun" dil çıkartıp "benim dolabımda siyah bol tişört var onu giyin bu bende kalsın dedim." Kafasını sallayıp, "güzel takas" dedi.

Dolabımı açıp yavaşça süzdü kıyafetlerimi , "bu mu?" Diyip üzerinde Calvin Clean yazan ve bana 3-4 beden büyük olan siyah tişörtümü gösterdi. Kafamı salladım, "bu ne kadar lan" diyip üstüne hızlıca geçirdi, ona da biraz bol olmuştu.

"Bilmiyorum" diyip Ayağa kalktım ve salona doğru yürümeye başladım, Bulut'da arkamdan geliyordu. Kapının önüne geldiğimiz de kapıyı açıp arkamı döndüm "bir kovmadığın kaldı." Diyip önüme geçerken hızlıca elimi göğsüne koyup arkaya ittim ve dudaklarına yapıştım.

Kısa süren bir öpüşmenin sonunda ayrılıp ona baktım "tamam git hadi." Dedim. Sırıtarak kapıdan çıktı ve gitti. Hemen kendimi koltuğa attım ve hamburger sipariş ettim. Adımlarımı balkona döndürdüğüm de koltukta bıraktığım telefonum çalmaya başlamıştı.

Batının güneşi | yarı texting +18 (DÜZENLENİYOR!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin