Bölümün sonunda Bulut'a sövmeyin olur mu🥰
Media; Bulut Şan.
(İdaretenlik buldum kafanıza göre devam edebilirsiniz.)İyi okumalar💗
Instagram hesabımdan Bulut'u takip ettiğimde 11 kişiyi takip ettiğimden magazin sayfalarında gündem olmaya başlamıştı bile.
Herkes bulut ile benim fotoğrafımı paylaşıp "ŞOK ŞOK ŞOK! BİR SÜRE ÖNCE AİLESİNİN VEFATIYLA ANILAN GÜNEŞ AKLI HESABINDA İLK DEFA BİR ERKEĞİ TAKİP ETTİ! YENİ BİR AŞK MI DOĞUYOR?"Haberin iğrençliği ile yüzümü buruşturdum.
'Ailesinin vefatı ile anılan Güneş aklı?' Siktirin gidin bu nasıl haber? Yorumlara girip okumaya başladım. Çoğu kişi ne kadar yakıştığımızdan bahsediyordu, Güneş yanında ablası gibi duruyor bence falan diyenler vardı.
Ama Bulut benden büyüktü.001; Güneş mutlu olmayı hak ediyor ama bir takipleşmeden bu sonuçlara nasıl vardınız?
002; Güneş'e yakışan biri bence.
003; ay Bulut Güneş'i bırak bana gel ya.
004; Bu çocuk Güneş'e nasıl bakmış ayol? Daha doğrusu bakmamış daha Güneş'i takip bile etmiyo.
↪️005; Güneş çok güzel bir kadın, asıl Güneş buna nasıl bakmış?006; Güzeller valla.
yorumlara çok takılmadan Bulut'un hesabını stalklarken üstten 'Bulutsann sizi takip etmeye başladı.' Bildirimi ile gülümsedim.
Zil çalınca ayağa kalkıp kapıya yürümeye başladım, kapıyı açtığımda Peril abla çekirdek poşetlerini kaldırıp "azarlamaya ve dedikodu yapmaya geldim!!" Dedi. Gülüp "geç Peril abla geç." Dedim. Kaşlarını çatıp "annenim artık!" Diyerek azarlamaya başladı, kafamı sallayıp "tamam" sesimi titretmemeye çalışarak "anne." Dedim.
Balkona geçtiğimiz de "gelinim olacağını biliyordum ama bu kadar hızlı olduğunu bilmiyordum. Ayrıca kızım düşmüşsün niye bana haber verilmiyor!" Dedi. Gülerek "Panik atağın var uya Peril anne o yüzden." Dedim.
Peril anneyle saatlerce sohbet etmiştik ve Bulut'tan ses soluk çıkmamıştı. Telefonumu milyonuncu kez kontrol etmeme dayanamayan Peril anne "Bulut Emir'in yanına gitti kızım, iyi değilmiş kontrol etme artık şu telefonunu." Dedi. Kafamı sallayarak "hiç haber de vermiyor." Dedim sinirlenerek, Peril anne başını sallayıp "eve gelsin kulağını çekerim." Dedi.
Peril ablanın yüzü düştüğünde konuşmaya başladı, " Güneş ben, ben Bulut'a amcanla aranda olan sorunu anlatmadım, anlatamadım." Dedi. Nefes alarak konuşmasına devam etti, " Senin anlatman daha doğru olur, senin bayılman falan olayları kapattı ama bahsetmen gerekiyor." Dedi.
"Bende biliyor, beni böyle kabul etti sanıyordum. O yüzden hiç açmadı yokmuş gibi davranıyor sanıyordum." Dedim. Peril abla derin bir nefes aldı, " Güneş senin eksik hiçbir yanın yok biliyorsun değil mi? Bulut seni kabul etmezse bu benim kendi çocuğumun şerefsizliğidir. Bu bir eksiklik değil, niye böyle düşünüyorsun?" Dedi.
"Amcam yüzünden, bana olaydan sonra bunun hep bir eksiklik olduğunu vurguladı." Dedim. Peril abla derin bir nefes alıp "kalkayım artık, sende bunun bir eksiklik olmadığını kavra." Dedi ve ayağa kalktı.
Peril ablayı geçirdiğim de tekrar balkona gelmiştim. Kulağım da tekrar amcamın dedikleri geldi.
" seni bu halinle biri kabul eder mi sanıyorsun Güneş!"
"Güneş, sen eksiksin diyorum! Ya benimsin ya kara toprağın!"
" seni bu halinle biri almaz! Aptal fahişe."
"Seni benden başkası kabul etmez."
Allah kahretsin senin gibi amcayı. Gözlerimden yaşlar akarken telefonuma bildirim gelmesi ile telefonu elime aldım.
Bulut; bebeğim ne yapıyorsun?
Güneş ; oturuyorum, sen?
Bulut ; Emir'in yanındayım.
Konuşacak moralim yoktu, o yüzden direkt konuya girmek istedim.
Güneş ; Aparta gelince bana bir uğra, seninle konuşmam gereken bir şey var.
Bulut ; ayrılacak mısın?
Ben değil de sen ayrılabilirsin diyemedim, Amcamın bana bunun bir eksiklik olduğunu aşılamasından dolayı Bulut'un beni istemeyeceğini düşünüyordum. Ya gerçekten de öyle olsaydı? Beni istemeseydi..
Güneş ; sadece gel.
Diyip telefonumu kapattım.
Mutfağa girip kendime kahve hazırlayıp tekrar balkona geçtim. Kötü hissediyordum, çok kötü.
15, bilemedin 20 dakika sonra kapı çaldı. Ellerim terlemeye başlarken hızlıca kapıya doğru yürüdüm ve kapıyı açtım. Bulut yorgun gözleri ile bana bakıyordu.beni kolumdan tutarak içeriye çekip dudaklarını dudaklarıma yakınlaştırdı, "ayrılmayacağını söyle." Fısıltıyla çıkan sesi içimde bir fırtına kopardı. Dip dibeydik, nefeslerimiz birbirimize değerken "ayrılmayacağım.." diyebildim. Derin bir nefes bırakıp bana sarıldı, "ayrılacaksın sandım, çok çok korktum." Dedi.
"Konuşmamız gereken bir şey var." Dedim gergince. Kaşlarını çatıp kafasını salladı, ikimizde de gerginlik vardı.
Balkona geçip oturduk, nefes alarak anlatmaya başladım. Gergince anlatıyordum, sinirden çene kasları daha da belirginleşti. 6-7 dakikanın sonunda konuşmamı bitirmiştim.
Ağlamamak için çok çaba sarf etmiştim ve hala çaba vermeye devam ediyordum.Kötü bir şey olduğunu seziyordu ama bu kadarını tahmin etmiyordu.. Hiçbir tepki vermiyordu ve bu beni korkutuyordu.
"Bulut." Dedim korkak sesimle, derin derin nefes alarak ayağa kalktı ve kapıya doğru yürümeye başladı.Ani haraketle önüne geçip kollarını elimin arasına alıp durdurmaya çakıştım, "Bulut! Bulut lütfen gitme." Kollarını elimden çıkartıp beni koltuğa doğru itti, Öylece gidişini izledim.
Saatlerce ittiği koltukta oturdum, saatlerce ağladım, saatlerce aciz bir durumda olduğumu söyledim.
Sonunda kendime gelebildiğine gece saatlerindeydik, Bulut yoktu.
Bulut, gitmişti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Batının güneşi | yarı texting +18 (DÜZENLENİYOR!)
Ficção AdolescenteBir şans vermenize değer💋 +18 sahneler vardır ona göre. 0536*******; pardon rahatsız ediyorum, Mavi değilim ama. 0536*******; Ay'dan daha güzelsin bunun bu denildi yanlış.