Hayal kırıklığı-2

1.8K 91 51
                                    







Biri var...bin kere veda ettiğim, bin kere gidemediğim.

Gönül isterdi ki her şey istediğimiz gibi olsun ama gönül bu galiba çok şey isteyince olmuyor.

Kafam karışık zifiri karanlıkta tek başıma yalnızlığımı yaşıyorum. Kalbimin bedenime fazla geldiği.

Derin derin nefes almak istediğim ama her seferinde tıkandığım bir yalnızlık. Ne yaparsan yap geçmeyen yalnızlık.

Üzerime oynanan oyunlar, acımasızca yapılan pusular, gözlerimi kapatma isteğiyle dolup taşıran isteklerim var. Kimsenin bilmediği.

Şans adil midir? Yoksa insanların ayaklarına dolanan yalan mıdır?

Gecenin bir vakti balkonda oturmam ve derin derin nefes almaya çalışmam sadece benliğimi güldürüyordu. Sanki tek başıma düşünürsem yaşadıklarımın içinden galip gelebilecek gibi.

Tüm aşk hikayeleri beni dinleyin, her şey güzel değildir her bir vakitte sırtınızdan vuran vardır. Sessiz sessiz size hissettirmeden öyle merhametsizce.

Ben Suna'yım her şeye göğüs geren değil, her yapılanı affedenim. Birinin gelip elini tutmadığı herkese dolu gözlerle bakan Suna'yım.

Başımı kaldırıp gecenin karanlığında düşüncelerimle boğuşurken bile kendimi boğduğumu hissedebiliyordum. Yataktan çıkarken bana acımasızca davranan o adamın kollarında ki huzuru kaybederek bakıyordum.

Ellerimi göğsümde bağlayıp yanıma kendimi ısıtacak hiç bir şey almadan balkonda oturuyorum. Sadece düşüncelerimle kendimi ısıtabileceğim bir zamandayım.

Bir şeylerin farkındayım evet ama nasıl engel olabileceğimi bilmiyorum. Daha doğrusu engel olmalı mıyım yoksa her şeyi oluruna mı bırakmalıyım? Oluruna bıraktığım da onca yükün altında kalırsam kurutacak kişi belli mi?

Kendi düşüncelerim arasında kendimi daha fazla boğmamalıyım, boğmamalıyım ki Kandemir ve etrafından gelebilecek tüm kötülüklere yer vermeliyim.

Kendi kendime gülüp içeri girdim. Kapının pervazında durup başımı yasladım ve Kandemir'i seyrettim. Bir insan uyanıkken acımasız ama uyurken nasıl böyle masum olabiliyor allah aşkına.

Kalbini bir türlü çözemediğim adam kalbimi her seferinde kıran ama yine de huzur veren.
Seviyorum ama yok olmaktan da korkuyorum.
Kafamı sağa sola sallayıp kafamdaki düşünceleri şimdilik silip yata doğru adımladım.

Yatağa uzanıp bir süre daha yüzünü izleyip arkamı Kandemir'e dönüp gözlerimi kapattım.
Kokusu burnuma sindiğinde ki o kalbim de ki mayhoşluk bana kendimi o kadar iyi hissettiriyor ki, her şeyi unutturuyordu.

İyice mayışıp uykuya dalacakken Kandemir'in güçlü kolları tarafından sarılıp, sırtımı çıplak göğsüne yanaştırdı. Yaptığı hareketle gözlerim sanki az önce kapanmamak üzere değilmiş gibi sonuna kadar açıldı.

" yokluğunu her an fark edebiliyorum. Bir daha sakın ben istemediğim sürece yanımdan ayrılma." Söyledikleriyle gözlerim sanki dahası mümkünmüş gibi daha çok açıldı. Acaba rüya falan mı görüyordu.

Açıkçası söylediklerinin bir rüya ya da hayalden ibaret olmasını istemiyorum. Sanki buna ihtiyacım varmış gibi hissediyordum. Gözlerim dolu dolu olmasıyla kollarının arasından Kandemir'e doğru dönüp yüzüne baktım.

Gözleri açık sanki hiç uyumamış gibi gözlerime bakıyordu. O zaman az önce söyledikleri rüya vaya hayal değildi. "Sadece hava almak için çıkmıştım." Kelimelerim sanki evde bizden başka biri varmış gibi kısıktı. Tıpkı gözlerim gibi.

Bile Bile Kanmak Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin