6//Dolunay, Feromonlar ve Kim Taehyung

7.3K 703 352
                                    

İyi akşamlar👋🏻👋🏻👋🏻

Bu fici bu kadar sevmeniz hem çok hoş hem de tuhaf? O kadar ilgi çekici olduğunu düşünmemiştim doğrusu xldmxlemlx

İyi okumalar dilerim~~

...

   Taehyung tuhaf hissediyordu. Yeni günün yeni başlangıçları ve güzelliği ona pek ulaşamamış gibiydi. Vakit çoktan öğleden sonrasına gelmişken tam olarak ortasında kalakaldığı ormanda, üzerinde oturduğu sandalye bir şekilde rahatsız ediciydi. Üzerinde Jeongguk'tan aldığı basit bir eşofman takımı vardı. Katlanabilir sandalyede bağdaş kurmuş, önüne kurulmuş portatif masanın üstündeki yemeklerde göz gezdiriyordu. "Bunların hepsini yiyecek misin?"

Kirpiklerinin ardından baktığı alfaya doğru sorduğunda kendisine hazırladığı çoğunluğu protein ağırlıklı besinlerden oluşan tabaktan başını kaldırmış, karşısında oturan betaya bakmıştı siyah saçlı. "Evet?" demişti sonra, soru mantıksız gelirken kulağına. "Sen de ye hadi." Taehyung başını usulca iki yana salladı. Midesi öylesine düğüm olmuştu ki hiçbir şey yiyebilecekmiş gibi hissetmiyordu.

Daha çok, şu an burada ne işi olduğunu sorguluyordu. Jeongguk sabah kahvaltı yaptıktan sonra onu malikanenin en ucunda kalan sinema odasına sürüklemişti. O bunu yaptığında, Taehyung bugünü öyle geçireceklerini düşünmüş, her ne kadar günleri son zamanlarda fazla boş geçse ve bunu rahatsız etse de el mahkum kabullenmişti. Birlikte filmler romantik olmasa bile Jeongguk'un rahat koltuklarda kendisine fazlaca yılıştığı iki farklı film izlemişlerdi. 

Başta, yan yana iki yatak halini alabilen koltukta oturuyorlardı. Ortalarında alfanın sonu gelmez abur cubur stokundan paketler vardı ve salon sessizdi. Hatta Taehyung boş bakışlarla izlediği filme kendini kaptırdığını bile düşünüyordu. Bu düşüncesi, alfa yanında otururken kolunu okşamaya başladığında dağılmıştı. Ses etmemişti ona, hatta kolunu onun tarafına geçirip elini tutmasını bile sağlamıştı. Neden bilmiyordu, o anda yapası gelmişti.

Gerçi, siyah saçlıya bu da yetmemişti. Eliyle oynadığı on dakikadan sonra yerinde doğrulmuş, bu sefer filmi değil kendisini izlemeye başlarken parmak uçlarıyla usul usul saçlarıyla, kulağıyla ve çenesiyle oynamıştı. Taehyung başını karanlık alanda ona çevirdiğinde ise öpmüştü onu. Bu öpüşme sırasında her ne olduysa olmuş, beta sonrasında kendisini onun koltuğunda, kollarının arasında bulmuştu. Sonrasında alfa başını göğsünden kaldırmasına müsaade etmemişti.

İkinci filmin sonunda Jeongguk birden ayaklanmış, birazdan döneceğini söyleyerek odadan ayrılmıştı. Sonradan öğrendiğine göre mutfağa gitmişti. Ana binadaki hizmetliler tarafından hazırlanmış piknik sepeti bırakılmış mı kontrol etmişti. Tüm bunları onsuz yapmıştı çünkü ev çok kalabalıktı ve kimseye varlığını belli etmek, riske atmak istememişti.

Yalnızca annesi, babası ve kardeşi Chaeyeong biliyordu Taehyung'un burada olduğunu. Taehyung bu konuda ona minnettardı. Alfanın söylediğine göre dolunay için burada gelmiş kırk aile üyesi vardı ve Taehyung gerçekten onlarla yüz göz olabilecek biri değildi. Evin apayrı bir kanadında olmasına rağmen bile düşününce içi bir tuhaf oluyordu. Fazla kalabalıktı.

İzledikleri filmlerden sonra, alfanın piknik sepetini kontrol etmesinin ardından, evden apar topar çıkmışlardı. Taehyung nereye gittiklerini bilmiyordu. Yalnızca Jeongguk'u takip ediyordu ve sorsa da pek net bir cevap alamıyordu. Böylece bir saat kadar yürümüşlerdi. Jeongguk ikisini ormanın ortasında küçük bir gölün yanına getirmişti. 

Bakıldığında, güzel bir yerdi. Göl sakin ve temizdi. Çevrede kuşların sesleri duyuluyor, beyaz kelebekler çimenlerin arasındaki çiçeklerin etrafında uçuyordu. Gelirken bir sincap ve tavşan bile görmüştü. Fazla doğallık karşısında ne hissetse bilememişti açıkçası. Bu yüzden genel olarak sessizdi.

sunflowers and kissesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin