İyi akşamlar👋🏻👋🏻👋🏻
İyi okumalar dilerim~~
...
Hava kararalı bir süre geçmişti. Gün artık bitmiş sayılırdı. Zaman ve mekan algısını birlikteyken kaybetmiş olan ikili için ise bu pek güçlü bir söylemdi. Zira onlar için gün ya da gece, bir önemi yoktu. Otel odasındaki geniş yatakta iç içe geçmiş öylece uzanırken ne saati ne de başka herhangi bir şeyi umursadıkları söylenemezdi.
Hep olduğu gibi Jeongguk sırtını yatak başlığına yaslamışken Taehyung onun kollarının arasındaydı. Üzerinde iç çamaşırından başka bir şey yoktu ve arkasındaki alfa da, pekala kendisine sırıtarak kıyafetlerin kısıtlayıcı olduğunu söylemişti. Bir kolu sıkıca çıplak beline sarılmışken burnunu saçlarının arasına gömmüş bir haldeydi. Taehyung ise bu sırada üzerlerine örttükleri pikenin üstünden kucağına koyduğu tabaktan meyve seçiyordu.
Yine odada yedikleri akşam yemeğinden sonra istedikleri bir şeydi. Omega yalnızca güzel olabileceğini söylemişti ve alfa da... bekletmeden dileğini yerine getirmeye karar vermişti.
"Beğendin mi?" Kulağına yakın iç gıdıklayan bir sesle soran siyah saçlıya karşı ağzındaki çileği çiğnemeyi sürdürürken onaylayan bir mırıltı çıkarttı genç omega. Parmak uçlarıyla tabaktaki dilimlenip hazırlanmış meyveleri oynatıyordu. Gülmek istiyordu ve buna engel olmak için elinden geleni yapıyordu. Belinde usulca rastgele şekiller çizen adamın ilgisi yüzünden yerinde duramıyormuş gibiydi.
Öncesinde Jeongguk'un yaptığı çoğu şeye kayıtsız olduğunu yeni yeni fark ediyordu. En ufak bir hareketinde bütün duyuları ayaklanıyordu hep böyle mi olacaktı? Yanaklarına elindeki çileğin tonuna benzer bir kızarıklık yayılırken iç çekti. Şakağına bastırılan dudaklar belli etmeden bacaklarını birbirine bastırmasına sebep olurken başını geriye doğru attı. Siyah saçlının omzuna yaslanıp ona aşağıdan baktı. "Sen de ister misin?"
Jeongguk onun kendisine doğru uzattığı çileğe değil de çilek gibi kızarmış dudaklarına bakıyordu yalnızca. "Bilmem." dedi başka bir mırıltıyla. "İster miyim acaba?" Yüzlerini birbirlerine yaklaştırıp onu öpmeye yeltendi. Taehyung gözlerini irileştirirken panikle önüne döndü. Jeongguk böylece el mahkum yanağını öpmekle yetinmişti ancak hırsını almak ister gibi başını eğmesine sebep olacak kadar sert olmuştu bu öpüş. Taehyung yanağının karıncalandığını hissetmişti o geri çekildiğinde.
"Yorgunum." Alfayı uyarmak ister gibi söyledi. Saçları ona sarılan bedenin boştaki eliyle geriye doğru yatırılır ve hoşnut bir mırıltı dudaklarının arasından kaçarken, "Farkındayım." diye karşılık verdi alfası. Huysuz bir tavırla söylendi Taehyung bu sözlere. "O zaman beni ayartmaya çalışmayı bırak." Jeongguk gülerken dudaklarını omeganın kulağının arkasına bastırdı. "Sabahın yedisinde onca yolu sırf beni baştan çıkartmak için gelmişken böyle söylemen... Adil mi sence karamel güzeli?"
Bakışlarını kaçırdı karamel saçlı. Homurdanırken kucağında küçüldü ve elindeki başka bir çileği ağzına attı. Daha çiğnerken konuşmaya başladı. "Seni görmek istemiştim. Ben özleyemez miyim?" Başta bir sert öpücüğü bu sefer boynunda, mühür bölgesinde hissetti. Kendisine engel olamayıp inilderken beli gerildi. Bedenine sarılı kol fazla uzaklaşmasına müsaade etmemişti. Sahiden, yorulmuştu ama bedeninin hassaslığı onunla aynı fikirde değil gibiydi.
Jeongguk ile birlikte olunca böyle oluyordu. Kaç tur olduğu önemli değildi. Kendisini mart ayındaki kediler gibi hissediyordu ve delirecekti. İki kelime adamakıllı konuşamamışlardı bile. Önce masum öpüşmelerle başlıyordu sonra sevişmeye uzanıyordu. Şikayetçi değildi gerçi. Tabaktaki ananas dilimlerinden birini alıp ağzına atar ve çiğnemeye başlarken kendisinin de ondan aşağı kalır yanı olmadığını düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sunflowers and kisses
FanficTaehyung gurur kırıcı bir şekilde reddedildiği çıkma teklifinin ardından hazırlattığı ayçiçeği buketini yolda çarptığı rastgele birinin eline tutuşturduğunda, o günü çabucak unutmayı dilemişti. Buketi kabul etmek durumunda kalan Jeongguk ise elinde...