sunflowers and kisses

1//Omegalar, Alfalar ve Arada Kalmış Betalar

İyi öğlenler👋🏻👋🏻

Gecikme için üzgünüm yemek yiyordum xlmdlxmxlzş

En az benim kadar ayçiçeklerine aşık Jeonggukumla tanışabilmeniz için uğurluyorum sizi.

İyi okumalar dilerim~~~

...

    Sıradan insanın üçe ayrıldığı bir dünyada, doğru türe denk gelebilmek istatiksel olarak o kadar da zor değildi. Devirleri boş verirsek, en azından yüze altmış altılık bir şans ile toplumda kabul edilen bir tür olmak oldukça basitti. Öyle gözüküyordu. Eğer insanın elinde olan bir durum olsaydı bu, çocuk oyuncağı olduğunu söyleyebilirdik. Ancak değildi. Kişinin tercihine ve arzusuna bakmıyordu.

Ve bu hayatını ve çevresini kontrol etmek konusunda tuhaf bir takıntıya sahip olan Kim Taehyung'un canını fena sıkıyordu. 

Annesi olan omeganın henüz karnında bir hücre yumağı halindeyken, onun tarafından bile fark edilmesi neredeyse dört ayı bulmuş olan bir betaydı o. Ne feromonları vardı, ne de onu öne çıkartabilecek herhangi bir özelliği. Alfa ve omegalar tarafından kontrol edilen bu toplumda, zeki olduğu söylenebilirdi fakat bu zeka, pek bir işine yaramıyor, hatta takdir bile edilmiyordu. 

O ve türdeşleri tıp bilimini geliştirmişlerdi, ne anlamı vardı? Bilim yalnızca onun gibi zayıf bünyesi olan ve kolay hastalanan betalara yaramıştı. Omega ve alfaların zaten ekstra ölümcül olmadığı sürece tıbba ihtiyaçları yoktu. 

Uzay mekiği yapıp aya çıkmışlardı, ne anlamı vardı? Dünyanın dışını ve uçsuz bucaksız evreni onlardan başka önemseyen kimse yoktu. Alfalar çabalarını gereksiz buluyor, onlarla alay ediyorlardı. Omegaların ise umurunda bile değildi.

Mühendislikler, işletim bölümleri, doktorluk, bütün toplum betalardan oluşsaydı prestijli olacak tüm bu mesleklerin bir anlamı yoktu. Alfalar çözüme odaklı kalın kafalarıyla ipleri ellerine alıp çevrelerini bir taraflarına takmadan tek sorun çözüp bin tanesini yarattıklarında, toplum onları alkışlayıp eğitim alıp almamalarını umursamadan bu pozisyonlara  zaten yerleştiriyordu. Çabalamalarına gerek yoktu. Yükseköğretim onlar için adeta bir oyun parkıydı.

Zamanında, bundan birkaç yüzyıl önce, binlerce betanın yıllar süren protestoları ve diretmeleri sonucunda ortaya çıkan yükseköğretim ve üniversite kavramını bile kendilerine almayı bir şekilde başarmışlardı. Kurulu devletlerin başındaki alfalar üniversite eğitimini alfaları olgunlaşana, yirmili yaşlarının başına kadar tutmak için kullanmaya başlayıp zorunlu kıldıklarında, betalardan başkalarının uğramadığı bu mekanlar adeta toplu işgale uğramıştı.

Taehyung tüm bu zorunlu eğitim yasaları yürürlüğe girmeden önce üniversite hayatını yaşamak için her şeyini verebilirdi. Böylece dünyada yerini bulması çok daha kolay olurdu. Çünkü kendisinin neredeyse tam ortalamayla mezun olacağı bu okuldan keyfine onunla aynı bölümü seçen bir alfa ikiyi zar zor geçen bir ortalamayla diplomasını aldığında, ondan daha önde sayılıyordu.

Bazen bencillik edip dünyada çoğunluk olmayı diliyordu. Ya da çoğunluk olan tarafta olmayı. Tüm bu haksızlıklar ve saçmalıklara takılmayacak kadar öncelikli ya da umursamaz olabilirdi. Onun yerine gözleri dört açık kendisi olarak doğmuştu. 

Alfa bir baba ve omega bir annenin ortanca çocuklarıydı. Bir küçük bir de büyük kardeşi vardı. Abisi bir alfayken küçük erkek kardeşi bir omegaydı. Henüz liseye gidiyor, onunkinin aksine kıpır kıpır olan kurdu sağ olsun son zamanlarda sardığı makyaj dünyası yüzünden derslerini epey boşluyordu. Büyük ihtimalle liseyi şu anki sanat odaklı okulunda tamamladıktan sonra üniversitede de aynı yoldan devam edecek, sonrasında eğlence dolu bir hayat yaşayacaktı.