İyi akşamlar👋🏻👋🏻
Elimdeki bölümler bitti...
Neyse halledeceğim siz endişelenmeyin
İyi okumalar dilerim~~
..
Taehyung başını eğdi. Ensesi onu sahiplenici bir tavırla saran alfaya açıkta kalırken kulakları uğulduyordu. Yine onun söyledikleri yüzünden bu haldeydi. Titrek bir soluk vermiş, sessiz bir yutkunuşla boğazını ıslatırken, "Haksızlık." demişti mırıltıyla. Burnunu yine boynuna yaslayan alfa Taehyung'un göremediği yoğun bakışlarla ona baktı. "Hm, öyle mi?" Taehyung başını sallayacak gücü bile kendisinde bulamadı. Cevap veremedi.
İç çamaşırının üzerinden kalçasında, kasıklarında piyano tuşlarına basar gibi dokunuşlar bırakan adam böylece elini pijamasının altından çıkartmış, "Sorun değil." demişti yumuşak bir tonda. Taehyung aralık dudakları titrerken ağlayacakmış gibi hissetti. Sesindeki şefkat gerçek miydi? Neden kulağına yumuşak bir buseyi kondururken, "Sen alışana kadar, yavaştan alalım." diyordu ona? Gerçekten de bu kadar önemsiyor muydu onun ne düşündüğünü?
Taehyung onu kullanıyordu. Omega olabilmek, beta olarak doğduğu için eksilerden başladığı hayatında bir şansa sahip olabilmek için onu ve feromonlarını, aile sırrını kullanıyordu. Jeongguk ise bunun farkında değilmiş gibi davranıyor, ısrarla onu sarıp sarmalıyordu. Kabul ediyordu. Tüm bu omega olma olaylarından önce bile türü hiç sorun değilmiş gibi davranıyordu. Taehyung anlam veremiyordu. Başından beri omega olarak 'uyanabileceğini' bildiği için mi yaklaşmıştı ona kestiremiyordu.
Öyle olsaydı, her şey daha kolay olurdu ama açıkçası, hiç de öyleymiş gibi gelmiyordu. Jeongguk onunla tanıştıktan sonra neredeyse üç hafta adeta peşinden koşmuş, etrafında dört dönmüştü. Bir kere bile onu omegaya dönüştürebileceğinin konusunu açmamıştı. Yalnızca o ağladığında ve nefret ettiğini söylediğinde, araya girmişti.
Tuhaftı. Tanışalı bir buçuk ay olmuş olmamıştı, kendisine neden böyle davranıyordu? Neden ona sır olması gerekenleri söylüyor, ona bir fırsat veriyordu?
Yalnızca kendi işine bakabilirdi, geçirecekleri zamanı tamamen kendi zevkine göre ayarlayabilirdi. Bilgisizliğini kullanabilir, anlaşmalarını ve hedefini kullanabilir, ona istediği her şeyi yapabilirdi. Taehyung söz konusu hedefi olduğunda ne derse eninde sonunda kabul ederdi çünkü omega olarak uyanmayı, gerçekten de istiyordu.
Jeongguk ise bunu yapmıyordu. En çok da bu yüzden sözlerine güvenebilirmiş gibi hissediyordu. Ondan bir şey almıyordu, aksine sürekli veriyordu ve etraflıca düşünüldüğünde, bu işten hiçbir çıkarı yoktu. Dün gece bütün dikkatini üzerine vermesinin, kendisini bile rahatlatmadan o uykuya dalana kadar onunla ilgilenmesinin, sabah erkenden kalkıp ona kahvaltı hazırlamasının, ev arkadaşıyla olan sürtüşmesinden onu çekip çıkartmasının ona yarayacak hiçbir yanı yoktu. Şimdi bile, kendi zevkinden bahsetmiyordu, onunkinden bahsediyordu ve hemen sonrasında yavaştan alabileceklerini söylüyordu.
Taehyung o böyle yaptıkça kendisini hem kötü hem de... zayıf hissediyordu. Sanki alfa ona hep masum duygularla yaklaşıyordu da bu hikâyede kötü olan kendisiydi. Onu kullandığı için iğrenç biriydi, saf birini kandırıyordu. Oysa o Jeongguk'a hiçbir zaman umut vermemişti. Teklifini kabul ettiğinde bunu açıkça belli ettiğini düşünüyordu.
Elini yeniden masum dokunuşlarla karnını okşamaya geçen ele attı. Bileğinden tutarken bakışlarını kaçırdı. "Taraflar eşit değerlerde şeyler istemeli iddialarda." dedi. Neden bunu söylediğini bilmiyordu. Çıkarda olduğu bir iddiada karşı tarafı düşünüp onun haklarını kollamak aptallıktan başka bir şey değildi. Yine de... Engel olamamıştı. Mırıldanmayla söylemişti ve Jeongguk onu yine de duymuştu. Taehyung'un düşüncelerinin gürültüsünden doğan sessizliği sırasında yumduğu gözlerini araladı. "Başka bir şey daha isteyebilirsin." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sunflowers and kisses
FanficTaehyung gurur kırıcı bir şekilde reddedildiği çıkma teklifinin ardından hazırlattığı ayçiçeği buketini yolda çarptığı rastgele birinin eline tutuşturduğunda, o günü çabucak unutmayı dilemişti. Buketi kabul etmek durumunda kalan Jeongguk ise elinde...