İyi akşamlar👋🏻👋🏻👋🏻
Güzel bir yolculuktu💃🏻
İyi okumalar dilerim~~
...
Sonbaharın başı olmasına rağmen yazın izlerinden kurtulamayan eylülün ortasında, hava parçalı bulutlu denilebilirken akşam vakti malikanenin bahçesinde üç genç oturmaktaydı. Taehyung komik ve anlık bir kararla mutfakta bulduğu tahta şişin ucuna taktığı şekerlemeyi kontrollü yaktıkları ateşe uzatıp eritir ve doğru zamanı tutturarak geri çekmeye çalışırken halinden memnundu.
"Bebeğim, çok uzun tutuyorsun." Jeongguk elini onun beline doğru sararken kulağına doğru eğildi ve söyledi. Omega böylece gözlerini irileştirmiş, şekerlemenin eriyen parçaları ateşe ve çimenlere düşerken hızla elini geri çekmişti. Yine başarısız olduğunu fark edince yüzünü buruşturdu. "Bu kadar zor olacağını kim tahmin edebilirdi?" Kendi kendine mırıldandı.
Çaprazında kalan Chaeyeong güldü onun bu sözlerine. "Aslında o kadar da zor değil, yeteneğin yok diyelim biz şuna." dedi. Taehyung ona dil çıkartırken erimiş şekerlemeyi Jeongguk'un kendine uzattığı tabağa, diğerlerinin yanına koydu. Sonra başka bir tanesini çubuğun ucuna takmak üzere pakete uzandı. "Bu kadar çok şeyi kim yiyecek bilmiyorum ama sen başarana kadar buradayız, istediğin kadar harca." Jeongguk söylediğinde kıkırdadı karamel saçlı omega.
"Keşke bizimkileri de çağırsaydık, daha güzel olurdu." Chaeyeong abisinin az önce bahsini geçirdiği erimiş şekerleme dolu tabağa dudaklarını büzerek bakarken söyledi. Jeongguk kardeşine hak veriyordu bu konuda, kalabalık olsalardı daha güzel olabilirdi ancak toparlanabileceklerini sanmıyordu. "Yoongi ve Jimin birlikte tatildeler, dersler başlamadan hemen öncesine kadar gelmezler. Jia İtalya'dan yeni döndü bir süre evden çıkmak istediğini sanmıyorum, Namjoon da en son kampa gidecekti."
"Evet öyle ama, Yuri'yi çağırsaydık kesin gelirdi." Jeongguk kardeşine boş boş baktı. "Taehyung tanımıyor Yuri'yi." Omuz silkti genç kız. "Olsun, tanışırlardı, ne olmuş?" Taehyung ikilinin muhabbetinden tamamen kopukken şekerlemeyi ateşe fazla yaklaştırıp yakmadan ya da eritmeden bulması gereken o ortaya ulaşmaya çalışıyordu. Dikkati tam anlamıyla elindeki çubuğa odaklıydı.
"Bana baksana sen, Chaeyeong. Sendeki bu Yuri merakı nedir birkaç haftadır? Zaten sürekli dip dibesiniz yetmiyor mu?" Siyah saçlı kız bakışlarını kaçırdı. Karamel saçlı omeganın aksine çaba harcamadan doğru seviyede ısıttığı şekerlemeyi kendisine çekip çubuktan çıkartırken, "Neden bahsettiğini bilmiyorum." diye homurdandı. Jeongguk kaşlarını kaldırdı. Burada bir şeyler dönüyordu, bundan şu anda emin olmuştu. Yalnızca adını koyamamıştı.
Onu yapma işi de çenesini tutamayan omegasına düştü. "Hoşlanıyor musun ondan?" Taehyung bütün açık sözlülüğüyle kıza bakmadan söylediğinde Chaeyeong elinde şekerlemesiyle gözlerini irileştirmiş, panik dolu bir çıkışla, "Alakası yok!" demişti. Jeongguk başını omzuna doğru eğerken ona şüpheyle baktı. Taehyung ise umursamaz bir mırıltıyla şekeriyle uğraşmaya devam etti.
Kang Yuri... Chaeyeong'un onlardan önce tanıştığı bir arkadaşıydı. Yani, hep arkadaş olmuşlardı. Kız kardeşinin onunla tanıştığından bu yana birkaç kısa dönem ilişkisi olmuştu sonuçta. Aralarında bir şey olabileceğini hiç düşünmemişti.
Pekala, dikkatini bu konu üzerinde tutacaktı.
Ya da çabalayacaktı. Çünkü omegası kollarının arasında aniden geri çekilip, "Yaptım!" diye coşkuyla söylediğinde biraz önce ne konuştuklarını tam anlamıyla unutmuştu. Ona dönüp kendisine gururla gösterdiği mükemmel ortada ısınmış şekerlemeye bakarken güldü. "Evet, başardın." Taehyung gecenin karanlığında yüzü aydınlanırken elini yakmayacak seviyede olan şekerlemeyi çubuktan çıkarttı. Dışı kıtır kıtırken içi yumuşacık olmuştu. Tam da Jeongguk'un ona ilk denettiği şekerleme gibi gözüküyordu. Ağzına atıp tadını çıkartırken çocuklar gibi mutlu gözüküyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sunflowers and kisses
Hayran KurguTaehyung gurur kırıcı bir şekilde reddedildiği çıkma teklifinin ardından hazırlattığı ayçiçeği buketini yolda çarptığı rastgele birinin eline tutuşturduğunda, o günü çabucak unutmayı dilemişti. Buketi kabul etmek durumunda kalan Jeongguk ise elinde...