15

391 32 60
                                    

sizden bol bol bol bol bol yorum bekliyorum. süper heyecanla tepkilerinizi bekliyorum. beklemedeyim. yorum.atın.beklicem.atın. 



"Son kararın mı?"

"Evet evet. Bu olsun."

"İstersen ikisini de alırız."

"Sağdaki daha iyi olur. Hem kafamdaki çizeceğim tabloyla da uyumlu olur."

"Peki o zaman. Sen neyi istiyorsan." Uzanıp çocuğun yanağını öptükten sonra ilerlemişti.

Birkaç saniye yerinde kalıp gülümseyerek yanağını tuttuktan sonra Hyunjin peşinden boğazını temizleyerek gitmişti.

Evleri için alışverişteydiler ve Felix tüm eşyaları Hyunjin'e seçtiriyordu.

"Zevkine güvenebileceğimi biliyordum."

"En güzel ev bizimki olacak. Gerçi zaten bizim evde sen varsın, en güzel ev bizimki."

"Hyunjin böyle şeyleri evde söyle. "

"Niye ki, insanlar var diye mi? Özür dilerim."

"Evet, insanlar var diye. Çünkü böyle olduğunda kendimi tutamıyorum çekip seni öpersem suçlusu ben olmayacağım. "

"Ha, haa..anladım." Sırıtmıştı. "Eve gidince derim. Ama bir anda aklıma böyle şeyler gelmezse ne yapacağız?"

"Seni öpmek için bir sebebe ihtiyacım mı var sence? Sevgilim değil misin?"

"Öyleyim değil mi..Öyleyim." Gülümseyerek kolunu omuzuna atmıştı doktorunun.

...

"Ben kahveleri alıp geleceğim. Sen masalardan birine geçebilirsin."

"Seninle bekleyemez miyim?"

"Çok yoruldun bugün, alışık değilsin. Daha fazla yorulma diye söyledim. Bir de sıra bekleme."

"Peki o zaman. Yorulduğumdan değil sen geç dedin diye gidiyorum."

"Biliyorum canım öyle zaten. Hadi hadi."

Hyunjin yakınlarda bir masa bulup yerleşmişti. Oturduğu yerden sevgilisini izliyordu. Arkasında gördüğü adamla kaşları çatılmıştı.

"Canım biraz daha ilerler misin artık." Felix önü dolu olmasına rağmen arkasından ittiren adama dönmüştü sinirle.

"Ya da bize katılıp birlikte beklemek ister misin? Ben alabilirim seninkini de."

"İstemez."

"Niye hemen reddediyorsun ki? Tek başına sıkılırsın." Uzattığı elini omuzuna koyacakken Hyunjin kolunu havada yakalamış ve geriye bükmüştü.

"Tek başına değil, ben varım."

Felix çocuğun gözlerindeki karanlığı görmüştü. İlk defa bu kadar sinirliydi. Onu öfke nöbetleri içerisinde görmüştü ama bu seferki farklıydı.

"Sen nereden çıktın lan?!"

"İçeriden."

"Yürü git. Çoluk çocukla uğraşamam akşam akşam."

"Ben de onu diyorum ya. Zaten bunca yıl sonra dışarı çıkmışım, sevgilimle güzel güzel vakit geçireceğim..."  Adamı yakasından tutarak havaya kaldırmıştı. "...bir de seninle mi uğraşacağız?"

"Abi içeriden diyo başımıza bela almayalım. Bırak gidelim işte."

"İndir beni!"

"Bir daha onun yanına yaklaşırsan seni yok ederim."

Toivoa || HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin