BOZDAĞ ( HÜKÜMDAR SERİSİ 2 )

•29•

Oy ve yorumları bekliyorum.

İyi okumalar.

| BÖLÜM ŞARKISI |

Sagopa Kajmer & Kolera - merhametine dön

••••••••••

PERİ AKASYA

İnsanın nefesi gerçek anlamda akciğerinden akan kanın pompalanmasıyla gerçekleşen bir eylemdi.

İnsan nefessiz yaşayamazdı .

Peki mecaz anlamda olan o nefes ? Hani derler biri vardı , nefes almamı mutlu olmamı sağlayan diye.

Benim mecaz anlamda olan o nefesim benden kilometrelerce uzaktı. Kokusu yoktu , nefesini duyamıyordum , ellerimin altında kalbinin atışını hissedemiyordum.

Gerçek anlamda nefes alsam dahi benim nefesim benimle değildi.

Her adımda hızlanan soluklarımın arasına karışan nefesim göğüs kafesim de atan yüreğimi hiddetle çarptırıyordu.

Tokyo'nun soğuk olan havası bugün sanki biraz daha canımı yakıyordu. Parmak uçlarımı hissedemiyordum.
Uzun saçlarımı düzgünce toparlamama rağmen terden yanağıma üşüşen saç tellerini hiddetle geriye çektim.

Nefes nefese durarak ellerimi dizlerime yasladığım da dakikalardır koştuğum için nefesimi düzene koymak pek kolay değildi.

Müziğin basla vurduğu kulaklığı geriye iteleyerek enseme düşmesine izin verdiğim de şimdi yağmurun sesiyle karşı karşıyaydım.

Toprağa ilişen su taneleri öyle bir koku vermişti ki bana ister istemez içime çektim bu güzel kokuyu.

Kolumda ki akıllı saatten zamana baktığım an gördüğüm rakamla şaşkınlıkla doğruldum.
Dakikalar yerini saatlerle bırakmıştı. İki saattir bu ormanda koşuyor muydum gerçekten ?

Kafamın dağınıklığı tüm dengelerimi bozuyordu.

Sıkıntıyla dinlenmek için sakin adımlarla yürümeye başladığım da arabamı bıraktığım alana doğru yürümeye başladım.

Gece geldiğimiz o davetten sonra akiranın dinlenmeye çekilmesi bir olmuştu. Haliyle iki gündür koşuşturmanın sonunda yorgun düşen bedenim de pes etmişti.

Uyandığım da saat daha sabahın altısına geliyordu.
Kimse uyanmamış evde ki çalışanlar bile yeni yeni yataklarından kalkarken evden buraya geldim.

Biraz rahatlamaya ihtiyacım vardı.

Üstüm de ki siyah ince yağmurluğun önünde ki fermuarı boynuma kadar çektiğim de hızlanan damlalarla şapkasını taktım.

Terden ve yağmur damlalarından korunmam imkansızdı. Hasta olmadan arabaya gitmem gerekti.

Çalılıkların arasından dikkatlice geçtiğim de hafif eğimli bir bayırdan yukarıya doğru çıkıyordum.