8

3.8K 248 87
                                    

yağmur

ezgi de geldiğinde eren çok gaza geldiğinden uno oynamaya devam etmek istedi, dört kişi daire yaparak oturduktan sonra güney kartları karıştırıp dağıttı. ben de arka planda dinlemek için şarkı ayarladım, arkadaşlarımla beraber takılırken aklıma rüya gelmişti nedense yalnız hissetmesini istemiyordum. ona acıdığımdan falan da değildi bu ama aramızda olsun isterdim.

daha yeni tanışıyorduk ve tek yaptığımız kavga etmekti ama sanki onu önceden tanıyor gibiydim, tanıdık bir hissi vardı.

"güney çek on iki kart!" diye bağırdı eren kahkaha atarak. "çok eğleniyorum dünyanın en iyi oyunu!"

"psikopat ya atın şunu oyundan!"

"bir an on kart bana girecek diye ödüm koptu." dedi ezgi derin bir nefes verirken, uno oyunu ciddi bir iştir.

"tamam ya çok oynadık," dedim kartlarımı masaya atarken. "bir şeyler izleyelim ben cipsleri tabağa koyayım."

"yağmur gelene kadar biz devam edelim mi?" diye sordu uno manyağı eren. diğerleri de başıyla onayladığında mutfağa geçtim. cipsi açıp kaseye döktükten sonra içeceği ve bardaklar ile beraber tepsiye yerleştirdim.

telefonumu kontrol ettiğimde sadece sınıf grubundan mesajlar vardı, hocaların olmadığı sınıf grubumuz çok konuşuyordu. genel olarak sınıf içerisinde uyumluyduk, herkes birbiriyle konuşur eğlenirdi, boş derslerde ders çalışmak isteyen kütüphaneye giderken sınıfta kalanlar beraber muhabbet ederdi, gruplaşma pek olmamıştı. önceki sınıfımda ezgiyle ben tek takılırken herkes tek takılırdı, bir sınıf bütünlüğü yoktu. sınıfla bütün olduğumuz zamanlar rüya bizle hiç konuşmazdı, hep kendi dünyasında olurdu. bazen ona bakarken bulurdum kendimi, onda tanıdık olanı görmek için.

içeri geri döndüğümde el hızlı bitmişti eren kazandığından, artık sıkılıp kazanmasına izin verdiler, zafer dansını yapıyordu, eren gerçekten küçük kardeşim gibiydi aramızda kardeşlik bağı bulunuyordu sanki. yönelimi ilk ona açıkladığımda çok korkmuştum bana artık başka birisi gibi davranır diye ama eren beni destekledi hep arkamda oldu, çoğu zaman zor durumlarımda aileme karşı beni savundu, ailelerimiz arkadaş olduğundan birbirmizin hayatına dahil olabiliyorduk.

"güney hadi şeyma'ya yaz."

"yazarım bir ara dur."

"güney."

"tamam yazıyorum."

gülerek güney'in yanına oturduğumda güneyle şeymanın zaten konuştukları mesajları gördüm, güney tam bir sosyal kelebek olduğundan sınıfta herkesle yakındı, gay olduğunu çok rahatça okulda soran herkese söylüyordu, şeyma da biseksüel olduğunu açıkça söylediği için belki de aralarında bir dayanışma vardı. ben onlar kadar rahat olamamıştım, kendimi tamamen saklamıyordum yine kendimdim ama sorulardan kaçınırdım hep, ailem bu konuda çok katıydı. doğanın dengesinin kadın ve erkek ilişkisine bağlı olduğundan bahsedip duruyorlardı. kendi mesleğimi elime almadan onlarla konuşamazdım, hatta belki de hiç konuşmazdım.

"kanka işi var galiba tek tık, ha dur iki tık oldu, oha gördü yağmur büyü mü yaptın?"

"vardır öyle özelliklerim."

super shy, gxg ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin