super shy, gxg ✔️

24

eren ve yağmur okula giderken çok durgunlardı, genelde şakalaşarak yürüyen o ikilinin enerjisi çok düşüktü. yağmur, eğer rüya ondan hoşlanmıyorsa ondan vazgeçebilirdi, üstelik eren ile aynı kızdan hoşlanmamış olurlardı. çok canı yanacaktı biliyordu ama yine vazgeçebilirdi işte ama bir yanı bazen aralarında bir şey olduğunu düşünüyordu ve ortada böyle bir yakınlık varken nasıl vazgeçerdi ki ondan? eren'i üzmeden nasıl devam edecekti onu sevmeye?

eren farklı şeyler düşünüyordu yürürken. büyük hayal kırıklığına uğramıştı, bu konuda çok beklentiye girmişti belki de bundan bu kadar üzülüyordu. kendisinden hiç hoşlanılmadığını duyması gururu incitmişti. neyde eksik olduğunu düşünüyordu? gizem de onu bırakıp gitmişti zaten, tekrar birini sevme düşüncesi onu heyecanlandırmıştı. rüya ile mutlu olacağını düşünmüştüm. belki de rüya, yağmur'dan vazgeçerdi, yağmur rüya hakkında ne düşünüyordu ki? eğer yağmur ondan hoşlanıyorsa yapabilecek bir şeyi yoktu aslında, ikisi birbirinden hoşlanırken aralarına giremezdi. en yakın arkadaşının mutluluğu için sorun etmezdi. eren'in gururu incinmişti sadece rüya'nın ondan hoşlanmaması çokta canını yakmıyordu, düşündükçe ondan çokta hoşlanmadığı sadece rüya ondan hoşlandığı ilgisini çektiğini fark etmişti. hoşlandığı kişi rüya değildi sadece tekrar bir ilişki içinde olma hissini özlemişti.

sınıfa girdiklerinde yağmur ve eren karşılarında uzun zaman görmedikleri tanıdık bir yüzle karşılaşınca şok olmuşlardı. yağmur çabuk kendine gelip sırasına geçtiğinde ona gülümseyen rüya ile karşılaştı, tek gülümsemesi bile bütün enerjisini yerine getirmişti. onunla konuşurken hep çok huzurlu hissediyordu, onun yanında olmak, onunla gülümsemek yağmur için çok özel oluyordu. yağmur ondan gerçekten çok hoşlanıyordu. duygularına karşılık alması işleri karıştıracak olsa bile bazen sadece bunu hayal ediyordu.

eren ise karşısında gördüğü eski sevgilisinin şokunu atlatamamıştı, onuncu sınıfın yaz tatili okumak için yurt dışına giden eski sevgilisi gizem geri dönmüştü. kimse onun döneceğini düşünmüyordu. onu karşısında gördüğünde ne kadar özlediğini ve ona ne kadar sinirli olduğunu fark etti. siniri okumak için gitmesine değildi, son kavgaları yüzünden birbirine söylediklerineydi. tekrar onu görmek hiç iyi hissettirmemişti ona.

cidden bahsedildiği gibi deneme sınavı olduğundan öğlene kadar herkes çok sakindi, yeni bir gelişme olmamıştı. eren ne denemeye odaklanabilmişti ne de uyuyabilmişti. gizem de onu gördüğünde tekrar böyle hissedeceğini düşünmemişti. hislerinin bittiğini sanıyordu ya da öyle olmasına inanıyordu.

öğle arası geldiğinde yağmur, eren ve rüya arkadaşları ile kantinde buluşmuştu. gizem'in gelişi hakkında konuşmamışlardı, eren konuyu açmadıkça kimse bir şey söylemeyecekti. rüya denemede kendini tutmaya çalışsa da öğlen pek fazla duramamıştı, durmadan öksürüyor ve üşüyordu. denemeye odaklanamamıştı zaten. diğerleri bunu fark ettiğinde abisini arayıp onu okuldan almasını sağlamışlardı. yağmur'un aklı rüya'da kalmıştı. onu hasta gördüğünde içini huzursuzluk kaplamıştı bile.

gizem ise sınıfta kalmaya devam ediyordu, eskiden olan arkadaşları ile konuşuyordu. yurt dışına giderken çok özgüvenliydi ama döndüğünde her şey değişmişti. babasının işleri artık kötüye gidiyordu ve orada okuyamayacaktı. yine de herkese babasının onu üniversite için yurt dışına göndereceğini bu yüzden lise de beraber olmak istedikleri için geri getirdiklerini söylemişti. tekrar okuldaki havasını kazanmalıydı, eren hala bu kadar popülerken kendisini daha kötü hissedemezdi.

"eren ve rüya çok yakınlar," dedi ece, gizem'inlisedeki en yakın arkadaşı. "gruplarına yeni katıldı, yağmur ile falan çok yakınlar. bir anda katılması çok garip değil mi? bence erenle sevgililer."