22

2.5K 178 112
                                    

güney

ilk ders sınıfa gitmemiştim, ikinci ders de girsem mi emin değilim. gizlice çatı katına çıkarak herkese bıraktığımı söylediğim sigarayı içiyordum. okul başkanına tam tamına ÜÇ DAL vermemle bana çatının anahtarını verdi çok pahaliya geldi bu İNSAN tek bir tane alırdı değil mi yani? ÜÇ DAL nedir git kendine paket al.

kimseyle konuşmaya cesaretim yoktu çünkü saçma sapan aşk dörtgenleri oluşmuştu arkadaş grubumda; ben erene aşıktım eren malı (NEDEN BENİ GÖRMÜYORSUN) rüya'ya, benim prenses rüyam ise gitmiş bizim odun yağmur'a aşık olmuş, yağmur kime aşık bilmiyorum kızlardan hoşlanmasa o da bana aşık diyerek döngüyü tam olarak dörtgen yapabilirdim. yağmur'un da rüya'dan hoşlandığını düşünüyordum aslında, durmadan beraberlerdi ve yağmur daha önce ezgi'nin yanında hiç utanmamıştı. yağmur'un rüya'yı arkadaşı olarak görmediğine emindim, hatta uzaktan bakınca ikisi gerçekten birbirinden hoşlanıyor gibiydi. eren bunu nasıl anlamaz anlamıyorum. gerçi beni de bunca zamandır görmemişti.

aniden birinin kulaklığımı çıkarıp yanıma oturması ile kaşlarımı çatarak ona döndüm, kulaklığı kendi kulağına takara benimle çatının duvarına yaslandı.

"güzel şarkıymış."

şarkı bitene kadar ikimizde bir şey söylemedik, ona bir dal uzattığımda kabul edip kendi çakmağı ile yaktı. ikimizde tek kulaklıktan gelen şarkı ile sigaramızı içiyorduk. doruk neden ya da nasıl yanıma geldi bilmiyorum ama şarkı güzeldi, şarkıdan sonra ondan hesap sorabilirim.

bir kaç şarkı daha böyle geçti sen onunda telefonumun şarjı düşük olduğundan bildirim sesi gelmesi ile şarkıyı kapattım. doruk hala bir şey demiyordu. çok garip çocuk gerçekten.

"neden yanıma geldin, hatta dur daha önemli soru beni nasıl buldun ya?"

"okula girerken seni görmüştüm ama sınıfına gittiğimde gelmediğini söylediler, ben de her yere baktım, en sonunda kilitli olmadığını görünce buraya geldim."

"neden benim sınıfıma geldin ki?"

"akşam antreman var diyecektim."

"mesaj atabilirdin."

"biliyorum."

doruk gerçekten garip birisi, bakın beni deli etmeye mi çalışıyor anlamıyorum. bütün okulda beni arıyor sadece antreman var demek için? ve bazen bana yazıyor ama sonra bir şeylerle geçiştirip gidiyor. gerçekten benden hoşlanıyor muydu yoksa beni bir köşede delirtip hastaneye gitmemi mi istiyordu anlamıyorum. hiç mantıklı davranmıyor. gerçi birinden hoşlanınca mantıklı davranmak geri planda kalıyor.

"neyin var güney?"

"umrunda mı doruk?"

"umrumda olmasa seni bulduğumda haber verir giderdim ama seninle kaldım, sence umrumda değil misin?"

"doruk sen ne yapmaya çalışıyorsun?" dedim ona başımı çevirerek, bu kadar yakın oturduğumuzu ona başımı çevirdiğimde fark etmiştim. neredeyse burunlarımız birbirine değecekti. aniden bu kadar yakın olmamız garip hissettirdi. o geri çekilmeyince ben de çekilmedim onun yerine konuşmaya devam ettim. "tavırların birbirine uymuyor."

"mantıksız davrandığımı biliyorum," dedi gözlerimin içine bakarak, ardından derin nefes vererek geri çekildi. biraz daha yana kayarak benden uzaklaştı. "her ne kadar bana da mantıksız gelse de, hatta mantığım durmadan 'geri dön doruk aptal mısın bu doğru değil' desede o kadar doğru hissettiriyor ki yine seni bulmak istiyorum."

super shy, gxg ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin