12.Bölüm

351 12 1
                                    

*Kapak değişti sevgili okurlarım.

*Yorumlarınızı ve beğenilerinizi rica ediyorum ve hepinizi çokça öpüyorumm.

Öpüşmemizin ardından yalnızca birkaç saat geçmişti...kendimi çok enteresan hissediyordum. Daha önce defalarca kez öpüşmüştüm, ancak bu... bu seferki nefes kesiciydi. Saçlarımdan tutup beni çekişi, dilinin ağzımın içinde adeta dans edişi... parfümünün kokusu... ağzındaki sigara ve viski tadı... benim için dakikalar içinde sertleşmesi...kulağıma fısıldaması ve o kadın gelmeseydi yaşanacak ihtimaller... Belki o yataktaki ben şu anda olacaktım... Beni öyle bir...

Neler saçmalıyordum ki ben? Benim onu öpmemi istememiş ve sırf güç gösterisi olsun diye bunu kullanmıştı. Beni öpüp başka bir kızı sikmeye gitmişti! Bense hormonlarıma yenik düşüp o yukarıda o kızlayken burada ne hayallere kapılıyordum. Kendime geldim ve başucumdan biraz su içtim. Bu arada saat gece yarısına geliyordu. Saatlerdir yatakta dönüyordum, bir türlü uyuyamıyordum. Yukarıda yaşananlar beni nedensizce huzursuz hissettiriyordu. Bana sertleşmiş olup o kızla beraber olması beni sinirlendiriyordu sanki, bir yandan da kendimce saçmaladığımın farkına vardım. O yalnızca bir yabancıydı...
Telefonum titrediğinde gerçekliğe döndüm. Bir mesaj gelmişti. "Özledim." Bu okuldan eski sevgilim Aslan'dı. Nereden çıkmıştı şimdi durup dururken? Okullar açılacağı için mi yazmıştı? Cevap vermediğim için olsa gerek bu seferde beni arıyordu... Onunla saçma sapan kıskançlıkları yüzünden ayrılmıştım ve dört aydır konuşmamıştık. Şimdi durup dururken ne istediğini merakımdan ve uykum kaçtığımdan telefonu açtım.
"Efendim?" dedim. Aslan cevap verdi. "Derin...seni çok özledim." diye birden lafa atladı. "Gecenin bu saatinde nereden esti?" dedim. "Derin, aramızdaki sorunları konuşup halledebilirdik. Neden sevgimizi bir kalemde silip attın ki? Neredeyse bir yılı devirecektik, iyi geliyorduk birbirimize. Aklımdan çıkmıyorsun aylardır. Seni unutmak için yapmadığım şey kalmadı, ama olmuyor işte. İzin ver bir buluşup konuşalım." dedi. Beni ikna etmek için çok çabalıyordu. Ama haklıydı. Onu bir kalemde silip atmıştım. Belki de ondan fazla hoşlanmıyordum ancak yakışıklıydı, zekiydi ve bana iyi geliyordu. Büyük bir kıskançlık sorunu olduğu gerçeği de vardı tabii.
"Ne konuşacağız? Benim erkek bir arkadaşım var diye çocuğun kampüste üstüne yürüdün. Üstelik çocuk geydi Aslan!" dedim imalı bir şekilde.
Birkaç saniye durdu. "Özür dilerim. Bence aşılamayacak şeyler değil bunlar. "dedi. Biraz düşündüm. Aslında tüm bu curcunanın içinde onunla tekrardan konuşmak bana biraz olsun iyi gelebilirdi ve kafamı dağıtabilirdi. "Tamam, buluşalım. Ama sana herhangi bir şey vaad etmediğimi bil." dedim.
Sevinmişti. "Tamam, yarın buluşabilir miyiz o halde?" dedi. İç çektim. "Tamam olur, her zaman kahve içtiğim caddedeki kafede buluşalım o halde." dedim. "Tamam, saat 18.00 nasıl?" dedi. "Olur." dedim çokta istekli değildim. Hevesli bir şekilde "Tamam, iyi geceler."dedi. "İyi geceler Aslan." dedim ve telefonu kapattım. Sanırım onunla tekrardan hiç değilse bir flört etmek Kaan beyi ve son günlerde yaşanan saçma sapan şeyleri bana unutturdu.
Gözlerimi kapattım ve uyumaya çalıştım... Tam uyumak üzereyken birkaç tıkırtı duydum. Kaan beyin kıymetli misafirinin gittiğini anladım. Giderken kapıda belli belirsiz birkaç ses duydum. "Bugün çok daha farklıydı." dedi kız. Kaan birkaç saniye cevap vermedi. "Senin kaçıncı gelişin buraya?" dedi sonunda. "Üç sanırsam Kaan bey. Ama bugün...sanki patlamaya hazır bir bomba gibiydiniz."dedi ve sonrasında ekledi. "Haddim olmayarak soruyorum, benden önceki kızla bir ilgisi var mıydı? Yani... ona bakışlarınız... ve bana başka birinin adını inlediniz bugün... Neydi De-Derin o kız mı?"dedi. Ne? Kaan sevişirken benim adımı inlemiş olamazdı. Kaan sorulara bir cevap vermedi. Yalnızca "İyi akşamlar." dedi ve ayak seslerine bakılırsa odasına döndü...
Beni mi inlemişti? Beni mi arzulamıştı?
Bu iş gittikçe daha tuhaf bir hal alıyordu...
*****************
Ertesi gün olmuştu ve ben yine giyinip erkenden evden çıkmıştım. Soluğu kafede aldım ve bir kahve aldım. Bugün siyah kısa bir elbise giymiştim, üstüme de deri ceketimi giymiştim... Dünden sonra Kaan beyle evde hiç denk gelmemiştik ve bir süre gelmekte istediğimi zannetmiyordum. Ne yani...nasıl öpüştüğümüzü mu konuşacaktık? Veya benim adımı inleyerek o kızı nasıl becerdiğini mi anlatacaktı bana?
Bara gittiğimde her şey aynıydı. Okan benden önce gelmiş temizliğe başlamıştı. Bana attığı imalı bakışlara artık alışmıştım sanki... Islak bardakları silerken bana pişkin bir tavırla " Bana söylesen kimseye söylemezdim." dedi.
Gözlerimi devirdim. "Neyi ya?" dedim ceketimi vestiyere asarken. "Derin aptal yerine koyma beni de artık. Dün patron seni kolundan tutup evine götürdü... nasıl bu saatte gelmene izin veriyor anlamıyorum valla. Benim kollarımda senin gibi bir kız olsa sabahın köründe işe yollamazdım, hele ki patron bensem!" dedi. Beni sinirlendirmeye başlıyordu. Kim kimin kollarındaydı ya? Off Kaan bey! Beni ne duruma sokmuştu. Bar taburesine oturdum ve Okan'ın gözlerine sinirle baktım. "Bak Okan ben kimsenin hiçbir şeyi değilim. Dün ne görmüş olursan ol o adamla aramda hiçbir şey yok ve olamazda zaten! O kendini beğenmiş, aklınca mafyacılık oynayan zengin züppenin teki. O sadece benim patronum, ayrıca benim zaten... başka bir ilişkim var!" dedim. Okan beni kaale almıyordu ve gözlerine dikkatli bakınca bana bakmadığını farkettim. Arkama bakıyordu... Siktir! Yavaşça arkamı döndüm.
Kaan bey karşımda duruyordu. Sinirlenmiş gibi değildi her zamanki poker suratı yüzündeydi. Derin bir nefes verdim ve yutkundum. Yalnızca birbirimizin gözlerine bakıyorduk.
Birkaç gergin saniyeden sonra Kaan bey, Okan'a döndü. "Bir daha bu kızı sorgularmışçasına hesap sorarsan karşında beni bulursun, onun patronu ve hesap vereceği tek kişi benim, anladın mı beni?" dedi. Bu tavrı beni çok şaşırtmıştı, beni koruyordu. Okan'ın yüzü buz kesmişti. O da en az benim kadar bu tepkiyi beklemiyordu belli ki.
Ufak çaplı şoku geçtikten sonra kafasını birkaç kez salladı. "Tamam, Kaan bey.Bir daha asla olmaz." dedi.
Kaan bey sonra bana döndü. Beni baştan aşağı bir süzdü ve "Derin, VIP'te biraz konuşalım." dedi ve oraya doğru ilerlemeye başladı...

TEHLİKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin