3.BÖLÜM

253 13 1
                                    

Ellerim ayaklarıma dolanmıştı ve onunla göz göze geldiğim an saniyelerce bir şey yapamamıştım. Kendimi toplamam ve hızla ona doğru ilerlememden sonra işte oradaydım. Karşımda simsiyah bir takımla oturan yeşil gözlü, sakallı..ve o keskin koku...bu oydu. Yutkundum. Beni gördüğü andan beri gözlerini ayırmamış olmasına karşın çok sakin ifadesiz bir suratı vardı. Bileğini sallayarak elindeki viskin buzlarını karıştırdı. 'Burada olmamalısın.' dedi. 'İyilik meleğimle tanışmalıydım!' dedim imalı bir ifadeyle. Cevap vermedi. 'Şaka bir yana sana borcumu ödemeye geldim!' dedim cebimdeki son kalan birkaç yüz lira paramı çıkartırken. Şaşırmışa benziyordu. 'Bana bir borcun olduğunu nereden çıkarttın? ' dedi. 'Çünkü  otel odamı ödemişsin, kahvaltımı ödemişsin ve şimdi de barda içtiklerimin ücreti eklendi. Bak; başka bir beklentin varsa hiç olmasın! Dün...dün çok sarhoştum ve...' cümlemi bitiremeden araya girdi. 'Senden hiçbir beklentim yok.' dedi. Az ve öz konuşanlardandı. 'Neden bana yardım ediyorsun?' dedim. Bir süre sessiz kaldıktan sonra içkisinden bir yudum aldı. 'Seninde söylediğin gibi..iyilik meleğin olmak istemiş olamaz mıyım?' dedi. 'Saçmalık. Kimse kimseye karşılıksız iyilik yapmaz. 'dedim. Hiçbir cevap vermedi. 'Bir daha başını belaya sokma yeter.' dediğinde yükselmeden edemedim. 'Pardon da! Sana ne?' dedim. Hafifçe sırıttı. 'Her zaman seni kollamak için etrafında olamayabilirim. ' dedi laf sokarmışçasına. Gözlerimi devirdim. 'İsteyen olmadı zaten!' dedim asabi bir tavırla. Arkamı döndüm ve gitmeye başladım. Arkamdan gelen sesiyle durdum 'Bir daha başını belaya sokma.' dediğinde ona döndüm ve ona meydan okurmuşçasına gözlerimi kilitledim. Sonra en yakınımdaki masada duran pahalı bir şişe viskiyi kaptığım gibi kafama diktim... Soluksuz içerken damarlarımdan adeta kan yerine hırs akıyordu. Şişeyi bitirdiğim an alkol etkisini göstermeye başlamıştı bile. Ona dönüp sırıtmak için kafamı çevirdim. Orada değildi. O an sol kolumdan biri tutup beni sürüklemeye başladı. Soluma döndüğümde o olduğunu anladım. Kafam dönmeye başlarken istemsizce beni sürüklemesine izin veriyordum...Adeta kendimi kaybetmiştim.

Beni sürükleyerek dışarı çıkardı. 'Bırak kolumu!' diye bağırdım. Kolumu bıraktığında ona döndüm. 'Rahat bırak beni!' dedim. 'Bir daha buraya gelme.' dediğinde bu yersiz öfkesinin nedenini merak ettim. 'Niye? Sana ne benim ne bok yediğimden?' dedim bağırarak. Cevap vermedi. Birden midemdekilerin yavaşça ağzıma doğru geldiğini hissettiğimde bir şeyler yapmak için çok geçti. Ve oracıkta...o yabancının pahalı takım elbisesinin üstüne tüm midemdekileri boşaltmaya başladım!

TEHLİKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin