10.Bölüm

256 12 5
                                    

Dün geceki olayları zihnim tekrar tekrar karşıma getiriyordu; çenemden kavrayışı, burnunu burnuma sürtüşü, bir an olsun beni öpeceğine olan inancım ve garip bir şekilde buna olan isteğim... Saniyeler önce odasından başka bir kadın çıkan adamın dudaklarını neden bu kadar arzulamıştım ki? Hırs mıydı? Yoksa tamamen cinsel bir içgüdü... Ve sütyenimle dalga geçişi... ona haddini bildirmek isteyişim...
Gözümü hırs bürümüştü ve kaybedecek hiçbir şeyim yoktu. Biraz eğlenmeye karar verdim be içten içe onun vereceği tepkiyi merak etmiştim...
Kırmızı dantelli sütyenim...Onu içime giydikten sonra içimi bariz bir şekilde gösteren beyaz bir tişört geçiriverdim üstüne. Sütyen olduğu gibi meydandayı... Altıma siyah bir tayt giydikten sonra hazırdım. Odadan çıktım ve işe gitmek için sessizce evden ayrıldım. Kaan bey tahminimce hâlâ uyuyordu, her zaman  gece saatlerinde gelirdi zaten, tabii gelmeye tenezzül ettiği günlerde...
Geleceği varsa göreceği de vardı. Görecekti, beni bebek yerine koymanın, sütyenimi aşağlamanın ne demek olduğunu görecekti...

Kısa bir yürüyüşten sonra bara ulaşmıştım. Okan barı çoktan açmış içeriyi temizliyordu. Beni görünce işine devam ediyorken bir yandan yarım ağızla konuştu "Uğruna bir kavga daha çıkacak sanırım bugün."dedi. Gözlerimi devirdim. "Çok komiksin." dedim. Kıyafetimden bahsettiğinin farkındaydım ama umurumda değildi hatta o patavatsızın bile bunu farketmiş olması hoşuma gitmişti. Birden elime bir bez fırlattı. Ani bir refleksle tuttum. "Hadi beyaz tişört, işe koyul!"dedi masaları göstererek. Bende bezi kavradığım gibi masaları silmeye koyuldum.

Saat dokuzu gösteriyordu. Müşterilerimiz akın akın gelmeye başlamıştı bile. Bu gece bar kalabalıktı. Hatta barın arkasından görünen manzarada yüzleri seçmek bile hayli güçtü. Ben bir saniye olsun durmadan çalışıyordum. Masalara siparişleri götürüyordum ve aralarda dj'in içkisini tazeliyordum. VIP'e Okan bakıyordu bu nedenle barın arkasına da koşturmam gerekiyordu. Nefes nefeseydim, aslında pek bir şikayetim yoktu ancak gürültü ve sürekli yanıp sönen ışıklar başımı döndürmeye başlamıştı. Bir an için elimdeki tepsileri bıraktım ve ellerimle kulaklarım çok sıkı kapattım. Yeterli olmuyordu... başım dönüyor ve midem bulanıyordu. Sanırım Okan'a söyleyip bir molaya çıkmalıydım. Bunun için daha fazla sipariş almadan hızla VIP'ın yolunu tuttum. İçeriye girdiğimde müziğin sesi biraz hafiflemişti,insanların ne dediği anlaşılıyordu ve ışıkta düzgün olduğundan göz gözü görüyordu. Ve benim ilk göz göze geldiğim kişi... Elindeki viski bardağını hızla masaya vurunca farkettiğim Kaan bey olmuştu.
Gözleri kısa bir süre beni süzdü sonra tekrar masasına döndü. İki tane adamla oturuyor, viski içiyordu. O sohbetini sürdürürken içkileri servis eden Okan'a baktım. Yanıma doğru geldi ve kulağıma eğildi." Bugün burası çok yoğun." diye fısıldadı. Bir kez daha Kaan'ın bakışlarını üzerimde hissettim. Yutkundu. Okan'ın yanıma gelmesinden hoşnutsuzdu sanki.
Ne tepki vereceğini merak ettiğimden Okan'ın kulağına eğildim ve "Sen bir de benim tarafı gör." dedim. Kaan bey bir kez daha hırsla bardağını masaya vurdu.
Adamlar hâlâ aralarında bir şey konuşuyordu. Bir kaç saniye bekledim ve Kaan beyin bu anlamsız tavırlarını anlamaya çalıştım. Hâlâ bir bana bir Okan'a bakıyordu. Ben tekrar Okan'a fısıldadım. "Kafam kazan gibi molaya çıkıyorum." ve cevabını dahi beklemeden arkamı döndüm ve kapıya doğru ilerledim. Tam eşikten geçecekken tok bir ses adımı seslendi. "Derin!" dönüp baktığımda Kaan bey olduğunu farkettim. Gözlerimin içine bakarken konuşmaya devam etti. "Evime gidiyoruz, hadi!" dedi ve ayağa kalktı. O an Okan'la göz göze geldim ve durumun ne kadar yanlış anlaşıldığını hissettim. Kaan resmen benim inadıma böyle bir şey söylemişti. Sanki Okan'ın ve odadaki diğer herkesin bizim geceyi beraber geçireceğimize inanmasını istemişti. Ve emeline ulaştı... Ben daha o şoku atlatamadan o adamlarla tokalaşmış ve yanıma ulaşmıştı bile. Kolumdan tuttuğu gibi beni peşi sıra sürükledi.
"Kaan bey napıyorsunuz?" dedim sinirle.
Tek kelime etmeden bardan dışarı kadar beni sürükledi.
Kolumu nihayet ondan kurtardığımda bu tavrına hâlâ anlam veremiyordum ve beni çok öfkelendirmişti. Hiç kimse bana böyle davranamazdı!
"Sen o çocukla yatıyor musun?" dediği anda ağzım açık kalmıştı.
"Siz ne saçmalıyorsunuz ya? Okan'dan mı bahsediyorsunuz? Ne alaka? Ayrıca size ne? Ben size hesap vermek zorunda mıyım?" diye bağırdım ona.
"Benim korumam altındayken kiminle ne yaptığını bileceğim Derin hanım!" dedi. Ne haddineydi böyle bir şey?
"Sana ne kardeşim... siktirir giderim o zaman evinden..." diye başladığım söz gözlerim kararırken kesildi ve bilincimi yitirdiğimi hissettim. Son hatırladığım şey Kaan'ın beni kucaklayışı olmuştu...

                  

TEHLİKEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin