TUTARKEN KAFAMI DÜNYAYA
I.
Tutarken kafamı dünyaya, bölünen hatıralarda mısralar yarım
Sözcükler çıplak kalmış senin yanında.
Göğümde ermiş fenerleri, gündüzümde kayıp kırlangıçların alaycı sesi....
II.
Sessizliğinin şiirlerini bozdum nefesinden kapıyı çarpıp çıkarken,
Bütün gün senden ayrı kalmanın verdiği üzünçle, yürüdüm caddelerde.
Sonra dayanamayıp döndüm.
Yarım kalan geceyi, bir hıçkırıkla diktin üstüme.
Yanarak öğrendim o gün, üşümek neymiş.
Soğuk tenindeki yakıcılık sinerken üstüme,
Nasıl ayrı yürür bu bedenler diye düşündüm gece boyu.
Sen beni yıldızlara bakar gibi seyrederken,
Saçlarında kördüğüm olmuştu yarınım ve sonrası.
Geçmişimin soğuk hırkası seni görür görmez soyunmuştu şimdiye,
Ayrılıkları ipe dizip renk renk boyadım hep, seninle hemhal olurken.
Senden ayrı kalır kalmaz, akşamüstünü geçmiş olurdu çoktan bütün saatler.
Zaman dururdu, yüreğim bu kısa An'ların toplamından yapılmış bir kanaviçe takardı da üstüne,
Bütün aşklar, utanırdı bizi gördüklerinde.
III.
Eski bir türküsün içimde, son mısraları neydi unutulmuş.
Yazarı anonim bir türkü bu, her gün sabahları yatağımdan bir harfini daha silerek
Uyanıyorum gerçekliğime.
Gün gelecek, ne bir isim ne bir nota kalacak içimde.
Bütün yüzlerde tek bir adamı görür gözlerim yaşlandığımda diye korkuyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARMAKON GECELERİ KİN KUŞU
PoetryX. Çaldım sonra kapını, utanmazdım ve aşık. Saçlarım dedim, al kes onları dedim. Madem kırdın, sen toparla dedim. Yorgundun. Karşında ben varım ey aşk dedim! Sen sustun. Konuşma sırası mıydı bana düşen yoksa, Kin kuşunun içimde ötüp beni sensi...