FARMAKON I
I.
Ey İstanbul'un sonbaharı sözlerin,
Ey gülüşü kederli yağmurları çağıran
Yaprakları düşürdün dalından,
Soydun onları yavaşça tenine dokunarak
Gecenin sessizliğinde, çıplak kar beyazı tenler
Uyuturdu seni, onlar kabuslarını uzak tutan
Işığı yitik ay tenli kadınlar.
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin. II.
Sabahları adını bilmediğin ışıksız kadınları kovalayıp,
ovuşturursun gözlerini
Silik hafızanın, puslu görüntülerinde dolanıp
Gün ışığında acı çekersin
Herkes sana onu hatırlatır, bulutlar engel olsun ister
Güneşten nefret edersin.
Bütün haziranlara küs, kasımlara hasret yaşarsın.
Ve bir kadın sana durup dururken, onu hatırlatır
Sebepsiz nefretle dolarsın.
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
III.Es durakları vardır, soluk alıp acının geçmesini beklediğin anlar
Şarkıları yudumlayıp, durmadan devam ettiğin günler gelir aklına.
Şimdi ise, bir şarkının bitimini bile bekleyemez olmuşsundur.
Bütün izlediğin filmleri ortada, yazdığın şarkıları yarım bırakır olmuşsundur.
Sadece notalar vardır seni kovalayan.
Eskiden bir rüya gibi seni renklere götüren, şimdi seni bir kabus gibi renksiz getirir o diyardan
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin. IV.
Yağmurun yağmasını beklersin.
Mavi kuşların şehrine göçünü, gökkuşağının misafir eden
Yağmur sonralarını da beklersin.
Kanatları ıslak mavi kuşları, saklamak istersin kendine.
Renklerin getirdikleri yok artık, ki onlar gün ışığından gelmiş mektuplardı.
Renklerin getirdikleri yok artık, senin güneşinin aynasıydı onlar
şimdi anılar da soldu onsuz değil mi?
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin. V.
Tarabyada rossignol yollarından yürürsün,
Zor gelmez artık o yoldan yürümek sana.
Konsolosluk selam verdiğinde
ufuktan, kovalarsın teninden ayın yitik kadınlarını
Işığın terk etmiştir şehrini, denizcievi hatırlatır sana
Güneş şehrinde misafirken, son kez sana söylediğim o matemli masalı.
![]()
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARMAKON GECELERİ KİN KUŞU
PoesíaX. Çaldım sonra kapını, utanmazdım ve aşık. Saçlarım dedim, al kes onları dedim. Madem kırdın, sen toparla dedim. Yorgundun. Karşında ben varım ey aşk dedim! Sen sustun. Konuşma sırası mıydı bana düşen yoksa, Kin kuşunun içimde ötüp beni sensi...