episode eight

46 4 1
                                    

"Peki o zaman, eşyalarımı toplar yarın gelirim." 

"Hayır! Hakim sürenin bugün başlayacağını söyledi. 1 Gün yüzünden 150 milyon dolar kaybetmek istemem. Bugün gel."

"İyi."

Jisung'u kolundan çekip sürüklemeye başladım. Mahkemeden çıktığım anda karakola götürülmüş olma ihtimalinden ötürü onu aramış ve adliye binasının kapısında beni beklerken bulmuştum. Hemen üzerime atlayıp ne olduğunu sormuş, kararı ona açıkladığımda yerlere yatana kadar gülmüştü. 

"İyi bari biraz eğlence çıkar en azından." Tuttuğum kolunu sıktığımda acıyla inledi.

"İstersen seni bu eğlencenin ortasına koyabilirim." 

"Teşekkürler ama kocanla olan cinsel hayatına katkıda bulunmak istemem kendisi malum..."

"Ne!" Şok olmuş bir halde ona döndüm. Kolunu bırakmıştım ve New York'un ücra bir sokağındaydık. "O gece bir şeyler duydun mu?" Yüzümün morardığına emindim.

"Mümkün müydü duymamak. Hayır sizin yüzünüzden hayatımın en kötü sevişmesini yaşadım. Hy-"

"HYUNJİN'LE Mİ YATTIN?!"

"Bir bitireyim istersen!" dedi ellerini ağzıma koyup. "Aşırı ateşli bir öpüşmenin içindeydik ve.." ellerini çekmesini işaret ettim. Artık konuşma özgürlüğüme kavuştuktan sonra devam etti. "o kadar fazla geliyordu ki sesiniz! Deprem oldu sandık, sonra dedim ki Hyunjin'e "buraya yakın okyanus var mı sıçarız bak" Hyunjin'de "gerizekalı mısın Jisung Vegas'tayız" dedi. Bende kucağından kalkıp lobiye kaçtım. Ay bi de kalkmıştı, hemde sizin sesleriniz, tuval-"

Taksi gördüğüm anda elimi uzatıp Jisung'a döndüm. "Öncelikle rezilsin. İkinci olarak HANİ BEN MİNHO'YLA YATMIŞIM DA SENİNLE HYUNJİN NE ALAKA YA?"

Ben taksinin kapısını açarken Jisung bana seslendi. "Ya sen sadece iki günlük tanıdığın adama verip, evleniyorsun, bir de bana suç atıyorsun niye onun kankasıyla yatmışım diye! En azından ben soy ağacımı korumuşum!"

Taksicinin aynadan bizi incelediğine şahit olduktan sonra Jisung'a dönüp sessizce söyledim. "Seni sikeceğim oğlum." Taksiciye tekrar dödüm. "Kusura bakmayın Saint Joseph caddesine gideceğiz." 

Kısa yolculukta Jisung elindeki telefonla hala bana Hyunjin ile nasıl yakınlaştıklarını mesaj yoluyla belirtiyordu. Taksicinin ikimizinde birbirimize konuştuğumuzu anladığına o kadar emindim ki!

Jisung'un söylediğine göre, ilk gittiğimiz mekanda biz onlardan ayrılınca konuşmaya başlamışlar. Konuşma ikisinin de ortamda beğendiği insanlara gelmiş. Ama birbirlerinden kopamayınca, ikisininde aynı düşündüğünden emin olduğum şu düşünceler geçmiş Jisung'un kafasından:

Ne de olsa bir daha göremeyeceğim. Sadece tatil eğlencesi olacak.

Ve bugün o çocuğun en yakın arkadaşıyla evliliğimi uzatmış, hatta aynı eve taşınıyordum.

Bundan daha büyük ikinci sorunun, Jisung'un Hyunjin'i odada tek başına bıraktıktan sonra odaya tekrar gelip Hyunjin'den özür dileyip yatmaları için yalvarması.

Sanırım Hyunjin'i bir süre eve almamalıyım..

Jackson ile ayrıldıktan sonra tüm eşyalarımı Jisung'un minik evine taşımıştım. Bunun yeni evimde sonuçlanacağını düşünüyordum ama... her neyse! Birkaç benim için özel parça ve kıyafetlerim vardı. Hepsi titizlikle düzenlenmiş ve yerli yerindeydi, bu yüzden göz yormamıştı bunca süre boyunca.

Çağırdığım nakliye şirketi eve gelip 2, 3 parça eşyamı kaldırıp arabaya attı. Yeni evime gitmek üzere kol çantamı koluma geçirip kapının eşiğine gelmek üzereyken Jisung beni durdurdu.

lucky boys in vegas, minlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin